Dağlara bayrağımız dikildi fakat memleketin içinde haberler çok gergin!

28 Ocak 2018  · Bu millet, zor zamanlarda âhenk bozanları ve arkadan vuranları asla affetmez..Ortalık durulduktan sonra üslup hatalarının hesabını mahkemelerden önce millet, sonra da tarih soracaktır.. Ağızdan çıkan sözlere dikkat edilmelidir. Ordunun ve devletin yanında olunmalıdır. Mehmetçik dağlarda gece gündüz millî şerefimizi temsil ederken gerginlik değil destek ve teyakkuz esastır. millî hafıza asla unutmaz. Allah milletimizin yardımcısıdır...

26 Ocak 2017  · AYLARDIR SAYFALARINDA KAYBOLDUĞUM , Rahmetli Yılmaz Öztuna'nın 14 büyük ciltten oluşan, takriben 7000 sahifelik abidevi eseri Büyük Türkiye Tarihi'ni okumayı, dün gece itibariyle tamamlamış durumdayım. Hüsn-i tesadüfle fark ettim ki, Ridaniye Zaferi'nin 500. yılıdır. Yavuz Sultan Selim Han'ın komuta ettiği Türk Orduları birer yıl arayla Çaldıran (1514) ve Mercidabık'tan (1516) sonra , 1517 Ocak başlarında Ridaniye Zaferiyle Kahlre'yi de alır ve "Mukaddes Beldeler ile Mukaddes Emanetler"in "Hadimi ve hakimi" Türk Sultanı olur, Osmanlı'nın Cihan Devleti olduğu asırlar başlar.. "Kökler ve Dallar" meselesi önemlidir. Torunlar ve yeni nesiller, tarih şuuruyla yetişmelidir...Ridaniye'nin 500.yılında atalarımızı, Şanlı Yavuz Sultan Selim Han'ı ve aziz şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyoruz... Bu vesile ile Yılmaz Öztuna'ya da Fatihalar gönderiyoruz. Bir ömür verdiği eserini, ta 1977'de 40 yıl önce yayınlamaya başlayıp 1979'da tamamlayan ve o zamanlar, biz okuyucularına cilt cilt gönderen Ötüken Neşriyat'ı tebrik etmek de bir nezaket borcudur. Son üç yıl içinde yine Ötüken Neşriyat'la tarih severlere sunulan Turgut GÜLER Bey'in tarihimizin şevket zamanlarını anlatan üçlemesi; Cihangir Tuğlar (Selimname) - Şehsüvar-ı Cihangir (Fatihname), Demir Kuşaklı Cihangir (Süleymanname) kitaplarını okuyucu sıfatımla hatırlatmalıyım...

22 Ocak 2022  · / YAKIN TARİHTEN İBRET ALABİLMEK...

Yıllardır, muhtelif konulardaki belgeselleri seyretmekten daima zevk ve ibret alırım. İkinci Dünya Savaşı ile ilgili olan belgesellerden veya filmlerden de seyrettiklerimin sayısı hayli kabarıktır. Çoğunu dikkatli bir şüpheyle ve "acaba" larla anlamaya çalışmışımdır. Bugün de National Geographic denilen belgesel kanalında, üç saat boyunca, İkinci Dünya Savaşı'yla ilgili, açıklamalı dehşet verici sahneleri seyrettim ve düşündüm. 25 milyonu asker ve 45 milyonu sivil olmak üzere 70 milyona yakın insanın canına mal olan, kim bilir geriye ne kadar yaralı ve sakat bırakan bu felaketten, yani 1945'ten sonra 25-30 yılda kendine gelen ve ayağa kalkarak toparlanan Avrupalının çalışkanlığını ve yaşama iradesini tekrar düşündüm. Onları tekrar kalkındıran maddî ve manevî gücün arkasında mutlaka "Millî Eğitim"leri vardır. Tabiîdir ki bu toparlanışta evrensel olan "pedagoji bilimi" nin gerçekleri olduğunu da düşündüm ve insanlığın mümtaz bir üyesi olduğuna inandığım milletim adına ve kendi adıma tekrar üzüldüm. Okullarımızda, bilhassa lise ve üniversitelerimizde bu belgeseller ciddi bir ders kaynağı olarak niçin değerlendirilmez ve sonuçlar çıkarılmaz da sıradan konularla vakit öldürülür ? Ben mi yanılıyorum yoksa mensubiyetten daima iftihar ettiğim milletimizde mi tuhaf birtakım haller ve zaaflar var ?

20 Ocak 2021  · PROF. HAMDİ ARIKAN AĞABEYİMİZ DE....

Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Matematik Bölümünün Kurucu Başkanı, İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu mezunu Prof. Hamdi ARIKAN ağabeyimizin vefat ettiğini şimdiki bölüm başkanı, hocanın öğrencisi Prof. Dr. Şevket GÜR 'ün Facedeki mesajıyla öğrendim. 1993'ten itibaren kendisiyle 20 yıl çok zevkli çay sohbetlerimiz ve İstanbul'a trenle, otobüsle yolculuklarımız oldu. Güler yüzlü, mütevazı, çalışkan, millî şuur sahibi, hoşgörülü, sade bir Anadolu evladıydı. Ruhu şad olsun, vefalı oğlu Doç.Dr. Ali Serdar ARIKAN'a, ailesine, bölümüne, Fen Edebiyat ve Üniversite camiasına baş sağlığı diliyorum.Allah rahmet eylesin.. Ruhu şad, mekânı cennet olsun.

20 Ocak 2016  · DİRİLİŞ- ERTUĞRUL 42. BÖLÜMDEN :

*Devlet, Türk'ün ruhudur...*Kim, nizâm-ı âlem için, kim i'lâ-yı Kelimetullah için can vermek istemez ? *Anadolu'ya set olun,yeni yurtlar fethedin... *Senin gözlerinde nice kahramanın cesaretini gördüm.. *Obanın gideceği yer, Bizans'ın yanıbaşıdır... *Hilalin gölgesinde adalet sancağımız dalgalanır.. *Yeter ki dava aşkımızı kaybetmeyelim.. *Sen bey oğlusun,her şeyin en doğrusunu yapmakla mükellefsin.. *Ölüm azgın bir atın üzerinde milletin üzerine geliyor..Yiğitler ayaktadır.. *Bayır Bucak Türkmenleri ,ana baba şehitlerine ağlaşır,  kâfirler dağıtıp gittiler Türkmen dağını... *Kayı'nın gücü, kimseye eyvallah etmemesinden gelir...

20 Ocak 2016  · / Uzaktan kumandalı, başkalarından bahşişli,  köle ruhlu Britanya veya Okyanus ötesi kafalılar; su gibi yabancı dil bilen Mehmet Âkif, Nurettin Topçu ve Erol Güngörleri okumaya fırsat bulsunlar da Chomski alıp satmasınlar...Akıllarını başlarına devşirsinler. "Kerameti kendilerinde sanmasınlar". Onların yeni öğrenmeye başladığını zekâ erbabı çöplere attı...Yüzleri kızarmayı öğrensin...Anlayan anlar...
20 Ocak 2015 / Mehmet Mehdi Ergüzel

Azizim….Bey, Hasan Cemal ve Ertuğrul Özkök gibi Batı'dan bakmaya mecbur musun ? Sen bu memleketin adamısın. Bu taraftan bak. Seni buraya davet ediyorum. İki: Bilim ve araştırma disiplini de Batının babasının malı değil. Her akıllı insan öyle yapar. Asırlar önce Batılı perişan değil miydi ? Şimdi paraları çok diye onlar gibi bencil vahşi fanatik mi olalım azizim ? …. beyciğim, her zaman olduğu gibi yine aynı fikirdeyiz. Bu Batılılarla onların üslubuyla konuşmak lazım. Ta oralara gidip Netanyahu gibi davranıp dönünce farklı konuşulması bana doğru gelmiyor. Biz güçlü ve zengin olmadıkça bize değer verilmez. Ben Çarli de değilim Hrant da.. Zalimce cana kıyan kim ise hukuk cezasını versin ama masumlar arada ezilmesin. Ana fikrimiz aynı. Bunun için de şikâyet yetmez. Bilgili, seviyeli, altenatif muhalif kadrolar lazım. Ağlayan ve bağıran 40 yıl öncesinden daha geri tembeller değil.. Şahıslarla, sıradan, politik güncel hadiselerle ilgilenmiyorum. Dedikodu bizi yorar. "Sosyal, hukuk devleti" olmalı, adam yetiştirmeli, kimsenin diniyle uğraşmamalı, eğitim seviyesini yükseltmeli, okumalı, çalışmalı, medeni olmalı, kimseyi küçük görmemeli, kimsenin de dümen suyuna girmemeli.. Zinde kuvvetler denilen resmi ve sivil karışımı camialar, keşke asıl işini yapsa alanının dışına çıkmasaydı diyorlar ki, düşünülmelidir. Kimse kendini başkasından daha fazla görevli sayıp millet adına yollara düşmesin. yarı yolda kalır. Realist olmalı..
21 Ocak 2020  · İçinden ırmak geçen şehir, hem de Yeşilırmak...

İlkokul 3 ve 4'ün hatıralarıyla dolu yarı mahzun yarı neşeli çocukluğumun diyarı..Sen çok yaşa güzel insanlarınla , tarih ve tabiat hazinelerinle Amasya...Tabi bu arada ırmağın devam ettiği Taşova'daki yılları da ilk gençlik , kendine gelme zamanları olarak tebessümle yad ediyorum. Tokat Öğretmen Okuluna, oradan da kaderin sevkiyle İstanbul Yüksek Öğretmen Okuluna doğru ayaklarını yer sağlam basmayı öğrenme yılları olarak hatırlıyor ve yarım asır öncelere selamlar gönderiyor, bana bu günleri gösteren Mevla'ya şükrediyorum....

21 Ocak 2022  · YENİ DİZİLERE DAİR...Bizimkiler nihayet güzel filmler ve diziler yapmayı öğrendi. Rahmetli Yücel ÇAKMAKLI, Metin Erksan ve Halit Refiğ ile 40-45 yıl kadar önce başlayan "Millî Sinema Anlayışı" olgun meyvelerini, uzun soluklu dizilerle vermeye başladı. Mesela bu akşam Show TV'deki "Aziz" dizisi yüzümü güldürüyor, beni yakın tarihimiz üzerinde düşündürüyor. Senaryo, dekorlar , kıyafetler, oyuncular, jest ve mimiklerdeki ustalık, mahallî Türkçedeki güzellikler, başarılı duygulu sahneler, millî mesajlar, vesaire..beni memnun ediyor, hepsini zevkle takip ediyorum..Yakın ve uzak tarihimiz yüzlerce senaryoya, dizi filme kaynaklık yapacak sayısız konularla doludur. Konsevatuvarlarımız, tiyatro bölümlerimiz ve edebiyatçılarımız ne güne duruyorlar ? Yarışmalar düzenlenmeli, paralara kıyılmalı, büyük projelere imzalar atılmalı, dünyaya bu alanlarda da bir "Türk Mucizesi" yaşatılmalıdır hayırlısıyla inşallah...

22 Ocak 2018 / Karadeniz'den terörist çıkmaz, artık güney doğudan ve doğudan da çıkmayacak inşallah. Biz 85 milyon akrabayız, kardeşiz. Nüfusumuz , nüfûzumuzdur. Türkiye'de 100 milyona doğru, Türk Dünyasında 300 milyona doğru, İslam âleminde         2 milyara doğru gitmiyor muyuz ? Hayırlısıyla inşallah.. İlimde, sanatta, edebiyatta, ekonomide, siyasette kendimize doğru, insanlığa doğru, huzur ve adalet içinde...Bence,  "Türklük bir ırk değil ruh meselesidir..." Benim dünyada adı Türk olan ve Türkçenin güzelim ses renkleriyle konuşan milyonlarca ruh akrabam var. Bu aşinalık, 2 milyara yaklaşan İslam âlemine  ve 8 milyara yaklaşan insanlık ailesine doğru artarak veya azalarak genişler yahut daralır. Allah masumları mazlumları korusun,milletimize her alanda artan imkânlar nasip eylesin.../.Ergüzel M.Mehdi

24 Ocak 2020  · Bir kuruşun dörtte biri, on paraydı. Ben bunun kardeşini tanıyorum yahut abisini : 40 para...O da 1 kuruştu. Delikli sarı yüz para ise 2.5 kuruştu ve nihayet itibarı sarsılarak devam eden 5 kuruş. 1958 de ilkokula başlamadan önceki yaz ve sonraki 5-6 yıl, yahut ilkokul boyunca bu paraları kullandım.10 kuruşun pratik olan büyüğü 25 kuruştu ve gümüş rengindeydi, kıymetliydi. Çocuklar için en sevileni, 1 lira /100 kuruş, en gurur verici ve bozuk paranın lideri kâğıt paralar ise, zenginlik timsaliydi ..Sarı 2.5'luk, lacivertimsi 5'lik, yeşile çalan 10'luk, elimize ve cebimize bayramdan bayrama, zengin ve cömert akrabamızın elini öptüğümüzde avucumuza, başımız okşanarak konurdu. Daha büyük paralar, ellilik, yüzlük ne renkti bilmem, mor binlik ise Kaf dağlarında olduğu sanılan bir efsane kuştu. Ülke fakirdi ama ben bizim akraba büyüklerini hep zengin sanırdım. Bazılarının ceket ve pantolonları yamalı fakat temizdi. Meğerse o ruh ve karakter zenginliği, güler yüzlerinde, mahzun ve uslu çehremin üstündeki başımı okşayan müşfik ve merhametli ellerindeymiş.. Bunları 60 yıl sonra hatırlarken ve yazarken niye gözlerim doluyor ve dalıp gidiyorum ki ?.

Yoksa biz biraz da hatıralarımızla mı yaşıyoruz ?

25 Ocak 2022  ·  / 40. GÜN TESELLİSİ...Bugün, Annemin rahmet-i Rahmana kavuşmasının 40. günü...Analar bucağı Anadolu'muzun karlarla kaplı olduğu, 20 milyonluk İstanbul'un bile ak pak örtüyle kaplandığı bugün, Rahmetlinin hatırasını evde, Mevlid dinleyerek, Yasin'lerle, Tebareke'lerle, Fatiha'larla, İhlas'larla yâd edeceğiz. Ruhu şad, mekânı cennet olsun. Allah hepimizin geçmişlerine rahmet ve mağfiret eylesin. Kalanlara sağlık ve afiyetler içinde hayırlı ömürler nasip eylesin inşallah...

25 Ocak 2021  · Bence "Doçentlik kriterleri" yayın ve mülakatla güçlendirilmekle kalmayıp "Prof.Dr."kadrosuna atanırken de-beş yıl bekleme şartı kaldırılarak-o alanın Türkiye çapında en az on yıl kıdemli, on kitap sahibi, on doktora yönetmiş, on hocasının huzurunda adaylar,"eser inceleme ve mülakattan oluşan" mükemmel ve çetin bir ihtisas sınavına tabi tutulmalı ki bilimsel rekabet artsın, yeni ve orijinal çalışmalar ilim âlemine çıksın.Türkçeyi kullanabilme yeteneği baraj olsun.Ne dersiniz?

25 Ocak 2018  · KUTULAMARE dizisinin 2.bölümü, heyecanla, gönlümü eze üze devam ediyor...Ayağı yaralı deli yiğit adeta benmişim sanıyorum. Yapımcıları tekrar tebrik etmeliyiz. Türk Tarihi baştan sona dizi filmlere konu olmalıdır.Bu işi yapacak senaryo kadroları, teknik ekipler yetişmiştir. Yarışmalar açılmalıdır. Büyük ödüller konulmalıdır. Yeni yetişecek nesiller hem "millî romantizmin idraki" ne hem de"millî realizmin şuuru"na varmalıdırlar inşallah. Ümitliyiz. Şu sıralarda bir taraftan da Zeytindağı kitabından sonra  Falih Rıfkı'nın Çankaya'sını okumaya başladım. O zamanları yaşayanlardan okumak filmi seyrederken başka türlü tesir ediyor. Hayırlısı olsun.. Allah her devirde Mehmetlerimizi korusun...

Günümüz Türkiyesi'nde bir milyonda fazla öğretmen vardır. Yarıdan çoğu Fakülte mezunudur. 70 yıl öncesini özleye özleye bir hal olanlar, Köy Enstitülerini tekrar kimin için açacağımızı düşünüyorlar mı? İyi ki hem marangoz, hem sağlıkçı, hem okuma -yazmacı, hem hayat dersi verici olduğunu düşünen,"on parmağında on hüner olduğunu sananların" mezun sayısı 17 binlerde kalmış...Türkiye 2015' lerden 2071'e doğru giderken, bırakın Enstitüyü, ben doktoralı uzman öğretmen özlüyorum. Şu filmi romantik takılmalarla geriye doğru sarmayın. Alman ve Japon eğitimcileri kadar bile idealist ve çalışkan olamayanlar Tonguç kafasıyla düne takılıp kalırlar. Hele Enstitüleri, İlköğretmen ve Yüksek Öğretmen okullarının kalite ve seviyesiyle kıyaslamak akıllara bile gelmesin. Oralardan yani 1950'den sonra Öğretmen Okulları , Yüksek Öğretmen Okulları ve Eğitim Enstitülerinden yetişenlerin büyük ekseriyeti son 60 yılın Eğitim kahramanlarıdır. Böyle biline...Aksini iddia edeceklerle diyaloğa zamanımız bile yoktur...Köy Enstitüleri küçük bir denemedir ve mazidir, nostaljiktir, çoktan defalarca aşılmıştır. Mezunlarına rahmet, yaşayanlarına selamet dileriz..

28 Ocak 2018  ·  / Falih Rıfkı ATAY'ın ÇANKAYA kitabının hiç olmazsa ilk 300 sayfasını okumamış, 1900 ile1924 arasında neler olduğunu öğrenmemiş, devlet, ordu ve aydınlar etrafında neler olup bittiğini anlamamış, düşünmemiş ve huzursuz olmamış olanlar, kendilerinin yakın tarihi bildiklerini iddia edemezler ve Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ü de layıkıyla anlamış olamazlar. Çok çeşitli kaynakları sabırla ve karşılaştırmalı olarak okumaya ihtiyacımız vardır. Gazi Paşa'nın ruhu şad olsun...

28 Ocak 2015  · Çocuk ve akranı çocukların büyüyeceği zamanlar hesap ediliyor ve tedbirler alınıyor mu? Bu zavallılar emanet ise emanete hıyanet edilmez, onlara sahip çıkılır. Almanlar, Fransızlar ve benzeri Haçlı güruhu sahipsiz kalan dağılmış ailelerin Türk çocuklarını sokağa mı bırakıyor , yoksa kendi sistemi içinde kol kanat mı geriyor ? Ey ilgili ve bilgililer, bu günler de geçer...Açıklama yapın da millet rahatlasın. Köşe bucak sahipsiz çocuk , kadın , yaşlı ve işsiz savaş mağdurlarla dolu.. Lütfen rakamlarla bilgi verin de demokratik bir ülkede yaşadığımızı bilelim, rahat uyuyalım, vicdanımız kanamasın...MME