Göç ve mübadele, dedelerimizin kaderiymiş. Atalarımız yeni iskân edildikleri yere Subaşı adını vermişler. Ben de bu yazımda atalarımızdan miras kalan dilimizin, kültürümüzün bende bıraktığı izlere değinmeye çalışacağım.
Benim çocukluğumda büyüklerimiz ilk karşılaştığı komşuya içten gelen bir tebessümle “Meraba!” diyerek güne başlardı.
Atalarımızdan yadigâr kalmış ve Subaşılıların diline pelesenk olmuş, hâlâ kullanılan çok hoş ifadelerimiz vardır bizim.
Hayret edilecek bir durum karşısında “Breh breh!” derlerdi büyüklerimiz.
Bir şeyin vakti gelmemişse “Taaa var.” derlerdi.
Kişi gevezeyse ona “kapçık ağızlı” denirdi. Kişinin dudakları sık çatlarsa veya dudaklarında sık sık uçuk çıkarıyorsa o kişiye de “yalama” denirdi. Kibar ve seçici davranan kişiye de “Titizdir.” deyip o kişiye saygı duyulurdu.
Bizde teyze “tete”dir, çocuk ise “kızan”dır. Mısır koçanı “kobak”tır.
Bir çocuk yaramazlık peşindeyse o artık çocuk değil, “velet” ya da “kopil”dir.
Analarımızın başına taktığı çemberin adı “şami”dir.
Kuzinenin adı “peçka”dır. El arabasının adı “domuz arabası”dır.
Erkeklerin giydiği ceket “setre” dir. Lastikten yapılmış ayakkabıların adı “forson”dur.
Annelerin kızlarının saçlarına özene bezene ördükleri belik, “pelik”tir.
Artık unutuldu ama önceleri yemekten sonra evin kızı; elde leğen ve ibrik, omuzda peşkir herkesin ellerini yıkamasına, ağzını çalkalamasına yardımcı olurdu. Evlere çeşme gelmesiyle bu gelenek sona erdi. Bana göre de çok iyi oldu.
Akşam sofrasında kuru fasulye varsa yanına bir baş “suvan” da kırılırdı. Tarhana bizde “tarana”ydı ve yanında “laana turşusu” mutlaka olurdu. Kaçamak, Pomak komşularımızın en tercih ettikleri yemekti. Bir de o kaçamağın ortasına pekmez döküldü mü tadından yenmezdi.
Büyüklerimiz kiraza “kirez” derdi. Soğan “suvan”dır. Kunduranın adı “iskarpin”dir. Pantolon “pantul”dur.
Önceleri tarlaya giderken öküzler aydanırdı, daha sonraları traktörleri de sürmek yerine aydar oldular.
Gördüğünüz gibi her kelimemizin söylenişinde biraz Balkan güneşi, biraz mübadele duygusu vardır.
Büyüklerimiz bir şüphe karşısında “işkillenir”di.
Yürekleri saf ve temizdi dedelerimizin.
Misafirperverdi onlar.
Evlerinin kapısı herkese açıktı, taa ki sepetçi Romanların biri hırsızlık yapana kadar. O olayın sonu da kötü bitti. Acı bir hatırası kaldı geride.
Büyüklerimiz imeceye “mece” derdi. Her gece bir komşuda toplanılır, kâh mısır soyulur kâh gündendi kafası dövülürdü. Böyle gecelerde ellerinde el fenerleri ile gelen delikanlılar gönlünü kaptırdığı kıza el fenerini tutardı. Gençlik işte… Mece dağıldı mı gençlerimiz genellikle “Babagelmez”e uğramadan edemezlerdi. Babagelmez, Pomak Mahallesi’ndeki gençler kahvesinin adıydı.
Ayçiçeğine “ gündendi” denirdi.
Birinin gündendi teklemesi bittiyse komşunun tarlasının yanından geçerken ona “Kolay gelsin.” demekle kalınmaz; bir sıra tutulur, başa kadar teklenir, öyle geçilirdi.
Bahçelerimizde komşuya açılan kapılarımız vardı. Yeni pişen yemekler; yeni kızarmış, sıcacık çörekler komşulara ikram edilirdi. Komşu çocukları kardeş gibi geçinip giderlerdi.
Cenazelerde zılgıt çekip, bağırıp çağrılmazdı.
Sükûnetle dua edilir, ölen saygıyla uğurlanırdı.
Kızılcığa “küren”, ıhlamura da “lambur” denirdi. Ihlamur ağaçlarının bol olduğu bölgeye “Lamburlu Dere” adını vermişlerdi.
Bizim köyümüzde lafa başlarken “mari” denir, araya bir de “beya” serpiştirilirdi.
Ahlat bizde “aalat”tır. Kızılcık “küren” , ahududu “karamuk”, dişbudak “duştubak”, ekşimik “ulaşık” , yenge “inge”, Süleyman “Sülman”, söğütlük “süütlük”tür.
Hoca bizde “oca”dır, köpek yavrusu “encek”tir . Terliğin bizdeki adı “prıstik”tir. Annemizin başına bağladığı çembere “şami” denirdi.
Kızılcığın bol olduğu mevkinin adı bizde “Kürenli Dere”dir.
Genellikle “h” harfini yutarız. Horoz bizde “oroz”, Hasan bizde “Asan”, Hayrabolu “ayrabol”, Hamdi “Amdi”, hindi “indi”dir. Bu örnekler uzar gider.
Ama o “h” harfsiz hâliyle bile güzeldi ayat beyaa…
Biz, köklerini unutmadan bu topraklara yeniden kök salanlarız.
Her kelimemiz geçmişten bir iz taşır.
Her davranışımız bir geleneği yansıtır.
Biz farklıyız çünkü biz Balkan kökenliyiz.
En çok da insan kalmayı iyi bilenlerdeniz biz.