Salgın hastalıklar gibi seçimler de gelir geçer ancak tehlikeli olan kalıcı etkilerdir.

AKP, kendi camiasının yüzünü HDP' ye döndürürken Hüda-Par' ı kör noktada bıraktı. TBMM' ye bir Anti - Türk daha girmek üzeredir. Yoğun bir örtme yaygarası var. Halının altında dahi ABD projeleri arayan AK Camia esas tehlikenin farkında olmayarak seçime gidiyor.

İktidarda kalma uğruna Bilge Adam Bahçeli Hüda Par' ı akladı. HÜDA Par tertemizmiş. AK Camiadan sonra MHP' li camia için de "Kör Noktalar" oluşturulmakta... Oysa zamanın İçişleri Bakanı Sadettin Tantan Hüda Par için Hizbullah' ın uzantısı olduğunu haklarında açılan yüzlerce dosya bulunduğunu 2 gün evvelki bir TV programında açıklamıştı. Kaldı ki adamlar bugün dahi Türklük ve Türk bayrağı için neler neler söylüyorlar.

Maalesef seçmen yanıltılıyor.

AKP, yerli milli deyimini en çok kullanan bir parti ancak Hüda Par ile kurulan ilişkiler bu memlekete "Özel Kürtçü Oylar" ı arttırmaktan öte bir işe yaramayacaktır. Milli devlet yapısından tavizler koparmanın bu yol olduğunu dış güçler zaten biliyor, bölge halkı da bu yönde manipule edilmekte...  Çok açık: Önce Kürtçü partiyi kur, bölgeden, aşiretlerden 50 bin, 100 bin oyu topla, sonra gir ittifaka ve oradan da atla meclise... Al sana denge unsuru bir konum. Ardından gelsin tavizler... Ne kadar basit değil mi? Bu acı tabloyu Çözüm sürecinde görmüştük. Sistem bu olunca Kürtçü partilerin pıtrak gibi çoğalması işten bile değil.

Daha düne kadar herhangi bir parti yurt genelinde tüm seçmenin oyunu almak için program yapar, uçtan uca memleketi dolaşarak halktan oy isterdi. Şimdi işler terse döndü. Gigişat göstermekte ki; Türklerin oyunu almak için A tipi partiler, Kürtlerin oyunu almak için B tipi partiler oluşacak, karşılıklı ittifaklar kurmak suretiyle de ülkeyi "birlikte" idare etmeye çalışacaklardır. Böyle bir yapıda ne milli devlet, ne millilik kalır. Güzelim Andımız bu yapının kurbanı olmadı mı?

Bu cümleden olmak üzere dikkatinizi panolara çevirmek istiyorum:  Panolarda, "Birlikte çözeceğiz" ... " Birlikte Üreteceğiz" ... "Birlikte İdare Edeceğiz" ... Gibi afişler var.  Bunları okuyanlar, farklı  farklı anlamlar üretse de aslında bunun şuura yönelik bir alt yapı oluşturma gayretine yönelik olduğunu -Herkes düşünmese de- Ben düşünüyorum. Bu afişlerin Trakya gibi yerlerde -halk - anlamına geldiğini biliyoruz ancak doğu / güneydoğu bölgelerinde aynı anlama gelmeyecektir. Oralarda; Türkler, Kürtler birlikte yönetimi paylaşacaklar şeklinde pekala anlaşılabilir. Çipler gibi şuuraltına yerleştirme sloganları olduğu kısa zaman içinde anlaşılacaktır.  Kürtçü bölücülere tepki vermeyen bir halk oluşumu hedeflendiğini kesinlikle gözardı etmiyorum. 

Bu işler zemin işidir. Şimdiki sistem bizi buraya götürüyor. Zararları gün be gün çok daha iyi  anlaşılacaktır. Parlamenter sistem yeniden tesis edilmezse, güçler ayrılığı prensibi geçerli kılınmazsa; HDP, Hüda - Par derken kardeşlenmeler yeni yeni partiler kurulacak; Türk' ün tarlası Kürtçü, bölücü ayrık otlarıyla dolup taşacaktır. Böyle bir tarladan verim alınamaz. 

Tehlike anası da esası da budur.