Yaşamın değerli olmasının sebebi sonunda ölüm olmasındandır.
Ölüm haberlerinde sebep olarak duyarız ya “ çoklu organ yetmezliği” .
Ben de merak ettim. Nedir bu “çoklu organ yetmezliği” ?
Vücuttaki hayati organlardan ( en önemlileri karaciğer, böbrek, kalp, beyin, akciğer ve ince bağırsak) birden fazlasının ani veya kademeli olarak bozulmasıyla karakterize olan ve yaşamı tehdit edebilen bir durumdur.
Yaşam desteği ve organ nakli dahil olmak üzere birden fazla tıbbi müdahale içeren çoklu organ yetmezliğinde vaktinde müdahale edilmediği takdirde ciddi sonuçlar ortaya çıkabilir.
Çoklu organ yetmezliğinin altında yatan nedenler ise enfeksiyon, travmatik yaralanma, toksik yaralanma, metabolik hızın artması, kronik hastalıklar, kan ve oksijen kaybı ve şiddetli zatürre olarak sayılabilir.
Çoklu organ yetmezliğinin ortak semptomları ise:
- Nefes darlığı
- Kalp atış hızında düzensizlik
- Mide bulantısı ve kusma
- Aşırı yorgunluk
- Ateş
- Titreme
- Karın şişliği
- Karın ağrısı
- Göğüs ağrısı
- Ciltte sarılık
- Ayaklarda ödemdir
Tıbben kısa açıklaması bu.
Konu, bir insan değil de ülke olsa ? Hatta o ülke benim ülkem olsa?
Yönetenlerin ülkemi getirdiği durum bu teşhisi hak etmiyor mu ?
Nedenleri mi?
· Rüşvet ve komisyon alarak, mülakat maskesiyle adam kayırarak, ihaleye fesat karıştırarak yarattıkları enfeksiyon tüm ülkeyi sarmadı mı?
- Kentleri basan sellerde boğulmak, orman yangınlarında kavrulmak, depremlerde enkaz altında kalıp can çekişe çekişe ölmek gibi travmalara sahip olmamıza sebep olmadılar mı?
- “Bizim hırsızımız masumdur, bizim sarhoşumuz günahsızdır” görüşleriyle toplumu zehirlemediler mi ?
- Her türlü kumpası hazırlamakta ustalaşarak adaleti komaya sokmadılar mı?
- Dindar ve kindar nesil yetiştirmek uğruna gençlerin gelecek ümitlerini çalmadılar mı?
- “Türkiye bağırsaklarını temizliyor” kumpasıyla ülkenin metabolizmasını bozmadılar mı?
- Anayasa’ya uymamayı, hukukun askıya almayı, ekonomiyi batırmayı, dini istismar etmeyi ve kaçak göçmen konularını kronik sorunlara dönüştürmediler mi?
- Cumhuriyet tarihinde verilmediği kadar maden ruhsatı vererek ormanların bir kısmını çöle çevirerek, kalan ormanların yanmasına seyirci kalarak ve HES uğruna dereleri kurutarak oksijen kaynağımızı kurutmadılar mı?
- Bilinçsiz su kullanımı sebebiyle tahıl ambarı Konya’yı obruklar sardı.. Susuzluktan yeni hayvan çiftlikleri kurulmasını yasaklamadılar mı? Yılda iki defa çayır biçilen bölgelerde bile hayvancılığı bitirerek kan kaybını hızlandırmadılar mı?
- Köyleri mahalleye çevirip meraları işgal ederek köylüyü kente göçe zorlamadılar mı?
- Cehaleti kutsayıp eğitim sistemini Tanrı’ya havale etmediler mi?
- Yaz ortasında cehennem sıcaklarında zatürreye yakalanmamıza sebep olmadılar mı?
- Emekliyi, emekçiyi ve memuru açlık sınırının altında yaşamaya zorlayarak mutfakları ateşe vermediler mi?
Tüm bunların etkisi atında kalan bu ülkenin vatandaşları bizler de:
- Yaratılan bu kirli havada nefes almakta güçlük çekiyoruz.
- Kalbimiz sıkışıyor.
- Bu millete yapılanlardan midemiz bulanıyor.
- Son yirmi beş yılda yıkmaya uğraşılanları korumaya çalışmaktan çok yorulduk
- Yapılanlar ateşimizi öylesine yükseltti ki titrememiz ateşten mi sinirden mi bilmiyoruz.
- Söyleyemeyip söylenmekten karnımız şişti. Karın ağrısından normal yaşantımıza dönemez olduk.
- “Göğsüme sanki bir ayı oturdu” deriz ya, tam o durumdayız.
- Cildimiz sarıya döndü. Hak hukuk adalet için yürümekten ayaklarımız su topladı.
Tüm bu semptomlardan anladık ki ülke “çoklu organ yetmezliği” komasında.
Tetkikler gösteriyor ki :
- Kartalkaya yangınında kaybedilen 78 canın sorumlusu organ ölü taklidi yapıyor.
- Yanan o kadar ormanın sorumlusu organ saçını tarıyor,
- Samanı bile ithal etmemize sebep olan organ felç geçirmiş,
- Emekliyi, emekçiyi ve memuru refaha kavuşturacak organın kendisi kana muhtaç hale gelmiş.
- Adaleti sağlayacak organ kanser olmuş,
- Eğitimi sağlayacak organ tamamen enfekte olmuş,
- Tüm organları koordine edecek beyine de inme inmiş.
Tedavi için bu güne kadar :
- Organ nakli
- Kan akışının iyileştirilmesi
- Enfeksiyon için antibiyotikler
- Oksijen tedavisi
- Diyaliz gibi yöntemlerin hepsi denendi. Ama hasta hala komada.
Tıbben tek tedavi yöntemi kaldı : Cerrahi operasyon.
O da yakındır.
03 Ağustos 2025 - Çorlu