Büyük Taarruz, Milli Mücadelenin nihai evresidir ve bundan tam yüz yıl önce, bugün üzerinde rahatça gezdiğimiz topraklarda yaşanmıştır.

Büyük Taarruz planının özü; Yunan Ordusu'na güneyden saldırmak, onu kuzeye doğru itelemek, cephesini yararak süvarilerle çevreleyip çember içine almak ve imha etmektir. Planın uygulaması için Mustafa Kemal Paşa bir futbol maçını bahane ederek komutanları Akşehir'e çağırır. 28 Temmuz günü yapılan toplantıda planı Fevzi Paşa anlatır. Mustafa Kemal Ankara'ya dönerek Bakanlar Kurulu'nu toplar, saldırı kararını açıklar. Karar, Bakanlar Kurulu'nda onaylanır. Son hazırlıklar için gereksinim duyulan 2 milyon liranın (500 bin altın) 600 bin lirası Hint Müslümanlarınca Mustafa Kemal Paşa'ya gönderilen paradan alınır, geri kalan kısmı da Maliye Bakanı Hasan Fehmi Bey Ankara Osmanlı Bankası Müdürü Mösyö Bojeti'yi tehdit ederek alır. 17-18 Ağustos gecesi Ankara'dan ayrılarak cepheye giden Mustafa Kemal Paşa, 20 Ağustos günü Akşehir'de ordu ve kolordu komutanlarını toplar, taarruzun 26 Ağustos Cumartesi günü yapılacağını açıklar. 20 Ağustos toplantısının akşamında Mustafa Kemal iki gündür okuduğu Reşat Nuri'nin Çalıkuşu romanına geri döner. Romanı çok sevmiştir. 25 Ağustos gece saat 3.00'te Başkomutan, Fevzi Paşa ve İsmet Paşa Kocatepe'ye gelirler. Taarruz 26 Ağustos sabahı saat beşte tüm cephede birden tanzim atışıyla başlar. Tanzim atışı 25 dakika sürer. Ardından on dakika tahrip atışı yapan Türk topçuları saat 5.35'te piyadelere yol açacak imha atışına başlar. Hücum emri verildikten sonra Piyadelerin ileri harekatı ile o gün Tınaztepe, Belentepe ve Kalecik Sivrisi ele geçirilir. Süvariler Sincanlı ovası'na iner ve Yunan Ordusunu arkadan kuşatır. 27 Ağustos sabah, Türk piyadeleri yeniden taarruza geçer. I. Ordu birlikleri Afyon'a girer. Süvarilerin baskısıyla Yunan güçleri kuzeye doğru kaçmaya o gün başlar. 28 Ağustos günü Trikupis dağılan ordusunu toparlamak için yeniden çabalar. Yine başaramaz. Eskişehir - Balmahmut yöresindeki Yunan kuvvetlerinin İzmir'e çekilme yolları tıkanır. 29 Ağustos günü Dumlupınar çekilme yolları da kapatılır. Türk topçusunun ateşi de eklenince, Trikupis'in Ordusu o gün çember içine girer. 30 Ağustos günü Trikupis güçlerini içine alan çember kapatılır. Aslıhanlar - Çal - İşgören yöresinde cereyan eden savaşı, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa yönetir. Ağır kayıp veren Yunan ordusundan kalanlar panik halinde kaçmaya başlar. İsmet Paşa, bu muharebeye 31 Ağustos günü "Başkumandan Meydan Muharebesi" adını verir. Mustafa Kemal ise muharebeyi "Rum Sındığı" olarak anmıştır. 31 Ağustos günü Yunan ordusunu imha harekatı sürer. Beş Yunan tümeni imha edilir. Eskişehir'de bulunan Yunan birlikleri de Bursa ve İzmir yönünde geri çekilir. Başkomutan 1 Eylül'de Türk ordusuna Akdeniz'e kadar düşmanı kovalama emrini verir. 9 Eylül 1922 sabahı önce Ahmet Zeki Bey komutasındaki 2.Süvari, sonra Mürsel Paşa komutasındaki 1. Süvari tümenleri İzmir'e girer. Fahrettin Paşa da komutasındaki birliklerle saat 10.00'da kente gelir. Belkahve'den tarihi günü izleyen Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, yanında Fevzi ve İsmet Paşalar olduğu halde, 10 Eylül sabahı İzmir'e gelir. Hükümet Konağı balkonundan zaferi kazananın Türk milleti olduğunu söyler. (Şaduman Halıcı, 100. Yılında Büyük Taarruz, İstanbul Üç Aylık Dergi Haziran, Temmuz, Ağustos 2022, No:10'dan derlenmiştir.)