Tefekkür kırpıntılarından örnekler sunmaya devam ediyoruz.
Derin..!
"Davâ, çakalın davâsı ise şâhitleri bulmak maymunlara düşer." ........Kerîmüddin Aksarâyî (ö. 1332)
***
İbn-i Haldun'dan Yine Gereksiz Bir Bilgi..!
"Siyaset bir toplumda sükunu, huzuru ve refahı sağlamak için vardır. Sükunet ve huzur siyasetle bozuluyorsa o siyaset dini ve milli değildir. Belli asabenin çıkarları ve menfaatleri için siyaset yapılmaya başlamışsa zeval yakındır...!"
***
"Önsözleri atlayanlar yaratıcıya saygı duymayanlardır. Yaratıcıya, yani insana" diyor Cemil Meriç.. Ve devam ediyor: "Bazen revak, saraydan daha muhteşem. İbn-i Haldun'nun Mukaddime'si gibi. Bazen yaratıcı bütün ustalığını revakta tüketiyor. İnşaya yetmiyor ömrü. İbn-i Haldun'nun Mukaddime'si gibi bir giriş, bir revak. Kurulmak istenen, ama kurulamayan abidenin kendisini düşünün."
***
Tarih, yarın için bugün mayaladığımız yoğurttur. Maya önemli...! Mayası bozuk olanların mayaladığı yoğurt maya tutmaz.
***
Her düşman her silahla vurulmaz. Vurulmamalı da! Değer mi değmez mi sorusu takılır insanın aklına! Silah böyle değerli ise, ucundaki düşmanda değerli olmalı. Kılıçla sinek avlanmaz. Söz en büyük silahtır, ve hak eden düşmana savrulur. Değmez ise susulur.
***
Tarih gelecekte karşılaşacağımız geçmişin adıdır. Tarih ; hem ibret hem kudret devşirilecek alandır.
***
Bilmek... Anlamak... Anlamlandırmak... Hayat nedir sorusu kadim bir soru. Eskiler mebde-meaş-mead üçlemesinin cevabı ile tanımlarlar. Hayatı ilk önce 'bilmek" lazım, bilmediğimiz bir kavramı anlayamayız... Bildikten sonra anlarız, anladığımızı zihni sermayemizle anlamlandırırız. Hayatı anlamdırmak için, bilmek ve anlamak gerekir. Kadim gelenekten beri bu çizgi takip edilir. Anlamı yitirmemek lazım. Zira insanlar hayatın anlamı kalmadı diye intihar ederler. Toplumlar da böyledir. Geçmişini ve şimdisini anlayıp anlamlandıramayan toplumlarda intihar ediyor demektir.
(NOT: Sosyal medya sayfasından alınıtılar)