09.06.1981 – 31.5.1985 döneminde Tekirdağ’’da Valilik yapan, 17 Ağustos 2023 tarihinde vefat eden Fethi Aytaç’ı bazı görüş ve düşüncelerini anımsatarak anmak istiyoruz. Aytaç’ın kendi ifadeleri ile yaşam öyküsü şöyledir:

      “1928 yılında Rumeli’de Güney Dobruca’da Hacıoğlu Pazarcık şehrinde (Bulgaristan)’ doğdum. Ailece 1941 yılında Türkiye’ye göç ettik ve Eskişehir’e yerleştik. Burada orta ve lise öğreniminin ardından Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde yükseköğrenimimi yaptım. 1951 yılında mezuniyetimden hemen sonra Kütahya İli Maiyet Memuru olarak devlet memurluğuna adımımı attım. 1952 yılı sonbaharında yedek subaylığımdan sonra Eskişehir İli Maiyet Memuru, 1954 yılı sonunda asil kaymakam oldum. Sivas, Kangal, Gürün ilçeleri, Erzincan İliç, Eskişehir Mihalıççık, Gümüşhane Torul, Afyon Bolvadin ilçelerinde 1955 - 1964 yılları arasında Kaymakamlık yaptım. 1964 yılı sonunda İçişleri Bakanlığı Şube Müdürlüğü, 1965 - 1977 yıllarında Daire Başkanlığı, Genel Müdür Yardımcılığı, Genel Müdür Vekilliğinde bulundum. Ocak 1980’de Mahalli İdareler Genel Müdürü oldum. 1981 Haziran’ında Tekirdağ Valiliği’ne atandım. Haziran 1985’te zamanın siyasi iktidarı tarafından Merkez Valiliğine alındım. 1985 - 1990 öğretim yıllarında öğretim görevlisi olarak hocalık yaptım. 1992 yılı şubat ayında 2’inci kez Mahalli İdareler Genel Müdürü olarak görevlendirildim, yaş haddinden emekliye ayrıldığım 1 Temmuz 1993 tarihine kadar hizmet gördüm. 1999-2000 yıllarında Ankara’daki Tekirdağ Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin başkanlığını yaptım. 1955 yılı Aralık ayında evlendiğim eşim Mübeccel’den Orhan ve Oya adlı yavrularımız oldu. 1964 yılı sonlarından beri Ankara’da oturmaktayız. Açıklamalı Belediye Kanunu, Cumhuriyetin 50. yılında Mahalli İdareler, Açıklamalı Özel İdare Mevzuatı, Açıklamalı Köy Kanunu, Belediyelerimize Rehber, Merkezi İdareden Mahalli İdarelere Devredilecek Hizmetler, Mahalle Muhtarının El Kitabı adlı yayınlanmış kitaplarım vardır.”

        -1981 -1985 dönemi Tekirdağ Valisi Fethi Aytaç’ın Tekirdağ ve Tekirdağ halkı hakkında bazı görüş, düşünce ve anılarından bir demet sunmak istiyoruz.

         -Bakanlar Kurulu’nun 9.6.1981 gün ve 8/1093 sayılı kararı ile Tekirdağ Valiliği’ne atandım. Askeri bir dönemin atadığı bir vali idim. 

     -Tekirdağ'da en önemli yaptığımız iş halkla sağladığımız bütünleşme oldu. Öylesine ki 4 sene hizmet verdiğimiz Tekirdağ'da yaşadığımız 8 dini bayramın hiçbirinde ben ve eşim “başka yere” kaçmadık, Tekirdağ’lılarla beraber olmayı yeğledik. Bayramlarda evimiz dolup taştı.

     -Tekirdağ halkı sevecen yapıdadır. Kendisine içtenlikli ilgi göstereni baş tacı etmeye hazırdır. Hizmet bile ikinci planda kalır denebilir. Gözlemimiz olmuştur: Birçok köyde elektrik yoktu. Bu köylere gittiğimizde “Bir isteğiniz var mı?” gibi beylik bir soru sorduğumu zaman “ne olacak, bey iyiyiz işte, Allah Devlete, Millete zeval vermesin!” sözleri aldığımız normal cevaplardı. Tüm köylerin elektriğe kavuşması Mayıs 1984 sonunda mümkün olmuştu.

     -Tekirdağ'da hizmet görmek şanstı ama hizmetin gerektirdiği uyumu sağlamak koşulu ile…

     -Özal Kabinesine genç Bir Tekirdağ Milletvekilini de almıştı. ODTÜ Jeoloji Bölümü mezunu Ahmet Karaevli: Bu genç Başbakan’ın gezilerinde otobüs sahanlığında seyahat edip halkı coşturmaya çalışan hareketleri ile göze girmiş ve Özal’la kendini kabul ettirmişti. İşte bu delidolu genç, Bakan olunca “Ne oldum delisi” oldu. Bakanlığı’nda kuvvet gösterisi yapar, ilimizin kaymakamlarına beni aşarak emir vermeye ve isteklerde bulunmaya yeltenir oldu. Tekirdağ’a yaptığı bir ziyarette kendisine bu davranışlarının yanlış olduğunu, bir isteği olursa bana bildirmesini, uygun ise ondan sonra ben gereğini yapacağımı bildirdim. Yanlış tutumunu devam ettirince de bir telefon konuşmasında bir kez daha uyardım. Karşılığı 31.5.1985 tarihi ve 85/9524 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Merkez Valiliği’ne atanmam oldu. Böylece Tekirdağ’da başlayan Valiliğim Tekirdağ’da son bulmuş oldu.

       -Tayin yazısını alınca tüm ilçelere uğrayarak veda ziyaretlerinde bulundum. Bu ziyaretlerimde halkla da bir veda sohbeti yapmakta idim. Bu sohbette yaptığım konuşmalar hemen hemen aynı idi Ve Muratlı ilçesinde yaptığım şu konuşmaya benziyordu:

     “Aziz Muratlılar”, 4 yıl önce Haziran ayında aranıza İl’in Valisi olarak katılırken 12 Eylül 1980 harekâtının üzerinden henüz 10 ay geçmişti ve yurdumuzun özel şartları sıkıyönetim uygulaması içinde tatlı - sert tutumlu bir idareyi gerektiriyordu. Amaç, yurdun her tarafında olduğu gibi ilimizde de vatandaşın can ve mal varlığını, genel emniyet ve asayişi, sükûneti, kısaca huzuru sağlamaktı… Bu amaç, hemen hemen hiç kimsenin burnu kanamadan gerçekleştirildi. Anayasa oylandı, Cumhurbaşkanı seçimi yapıldı ve 12 Kasım 1983’te genel seçimler, 25 Mart 1985’te mahalli idare seçimleri yapıldı. Bizler birer devlet memuruyuz. Devlet bizleri istediği yer ve hizmette görevlendirebilir. Nitekim Tekirdağ’ın Valilik haline geldiği 1922 yılından yani 63 seneden beri il’de benimle birlikte- 35 Vali hizmet görmüştür. Benden önceki 34 valinin ortalama hizmet süresi 20 aydır. Bu nedenle Tekirdağ’da 4 yıl görevde kalmış olmak benim için hem gurur, hem teselli sebebidir.

      -Kul, hatasız olmaz.. 4 yıl gece ve gündüzümü hep Tekirdağ ve Tekirdağ ili halkı için, sizler için, hayırlı ve yararlı olacağını tahmin ettiğim çaba ve çalışmalara hasrettim. İçinizde haksız yere kırdığım kimse varsa, beni bağışlamasını dilerim. Tekirdağ’a gelirken belki bir “yabancı” idim. Şimdi tümü ile geniş bir aile olan İl’in bir ferdi, sizlerin bir hemşehrisi olarak ayrılıyorum. Bu geniş ailenin her ferdine sevgi bağları ile bağlıyım. Aranızdan ayrılırken gönlümün bir parçasını ve gönül dolusu sevgilerimi bırakıyorum.

      -15 Haziran 1985 günü Tekirdağ’dan ayrıldık. 4 sene önce 29 Haziran’da işe başlamıştım. Aradan yıllar geçti. Ben ve eşim de Tekirdağ’da çok sayıda dosta, “hemşehri’ye” sahip olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.( İçimizden Biri’nin Fethi Aytaç’ın Hayat Hikayesi, Sözkesen Matbaacılık Tic. Ltd. Şti., 2003)