Göksel ÇAKIR

"İnsan, doğası gereği bilmek ister." Metafizik adlı ünlü kitabinda Aristo böyle demiştir. Türlü cesitli yaradılış sirlarının en temel öznesi olan insan,tüm yaratilmislardan farklı olarak "ilerleme" duygusu ve yeteneğiyle kodlanmıştır. İnsan ilerler,insanlık ilerler. Yerinde saymak insana bir ilerleme getirmiyor.Hareket edecek ki ilerlesin. İşte insanın doğasına kodlanmış olan bu bilmek isteği onun hareket ederek ilerlemesi için gerekli... Bilmek istemese ve hareket edip bir ilerleme kaydetmese idi ateşten tekerleğe, yazıdan uzay araçlarına,bilgisayardan yapay zekaya kadar artık nerdeyse aklın sınırlarını zorlayacak dereceye varan kazanımlar olabilir miydi? Bilgi sahibi olmak hem fertlere hem milletlere benzerlerinden daha önde olmak gibi kapılar açar,malumunuz... İlerlemişseniz artık dönüşmüşsünüzdür. Bilmek öğrenmektir. Öğrenmek ancak bilgi neticesi verirse öğrenmek olur. Sürekli topa hatalı vuran bir futbolcu,topa doğru vurmayı öğrendiğinde bir daha yanlış vurmaz. Bir yemeğe ne kadar yağ ve tuz katacağını öğrenmiş bir aşçı artık ustadır, şaşmaz. Doğru açının ne olduğunu çözen bir fotoğrafçı artık çok güzel fotoğraflar çeker. Futbolcu da, aşçı da, fotoğrafçı da "bilmek istemiş" "öğrenmiş" ve bu sayede ilerlemiştir. Doğası gereği bilmek isteyen insan "öğrenerek" icsellestirir. Demek oluyor ki bilgi denen şey ogrendigimizde bizi "dünden daha iyi" yapacak olandır. Öğrenmeyi ögrendiğimizde dönüşüm,gelişim ve başarı kaçınılmaz olur.