Bazılarının gerçek halini bilmesek yaptığı rolleri yiyecegiz ama çok şükür kimin ne olduğunun farkındayız da gülüyoruz hallerine.

Önüme bir iki gun evvel bir rapor dosyası geldi.Tekirdağ da neler oluyormusta bizim haberimiz yokmuş.

Hurma çekirdekleri Tekirdağ'da her ortamda milletin ayağına batmaya başlamış.

Dedikodu ve gerçeği ayırt edecek kabiliyet ve yetenegimiz var . Halının altına pislik dolu,daha da almaz gayri, zaten taşmış taşacağı kadar.

Son olarak dedikodu ile gerçek arasındaki fark şudur (Belge ,Kanıt) tır!

Hepsine...

Ama hepsine sırayla geleceğiz...

Hani derler ya "Dün yediğin hurmalar bir gün seni tırmalar"

Valla tırmalayacak...

Onlar nasıl manevralar yapacak, merak ediyorum!...

Çevirdikleri siyasi oyunların altında kaldılar...

Sıcaklar bastı bastırıyor, yaz bitti bitiyor ve yerel seçim sezonu açılıyor.

Siyaset meydanı aşınmak için havaların biraz soğumasını bekliyor.

Sıcak havada sıcak siyaseti valla ben bile çekemem.

Ama sevdiğim bir söz vardır, ‘Yazın yediğin hurmalar, kışın tırmalar’.

Yaz sonu, seçim başı meydana çıkacak olanlara, şimdiler de hafif hafif çıkacağının sinyalini verenlere öncelikle selam olsun, hayırlı olsun.

Olsun da, öyle kazın ayağı gibi değil artık seçilen olma ihtimali.

Dijital ortam diye bir şey var artık günümüz siyasetinde.

Dijital ortamda sosyal medya denen bir hayat var artık günümüz siyasetinde.

İki ay önce, beş ay önce, bir yıl önce, iki yıl önce millet için, partin için ne yaptığını anlatacak meydan var artık günümüz siyasetinde.

‘Vallah billah, yıllardır milletime hizmet ediyorum, yıllardır partim için çalışıyorum’ lafının artık hükmü yok dijital ortam meydanında.

Varsa gösterirsin, varsa görünürsün.

Ne boşa yemin edip, doluya kürek çekip, seçime girdik ya ‘Ben de varım’ demekle olmuyor bazı şeyler.

 Siyaset, ne gösteri sporu ne de dil oyunu...