24 Haziran 2018 ... Seçimler, demokrasinin bayramıdır.

Aziz milletimiz sağduyu sahibidir ve her seçimde mesajını verme konusunda olgun ve dikkatli davranmaktadır. Millî hassasiyetlere titizlikle bağlı milletimiz demokrat karakteri ve ince dikkatleriyle her seferinde ibretlik dersler vermektedir. Bu yüksek katılımlı seçimde de kim ne anlayacaksa anlamalıdır. Hepimiz mensubu olmakla iftihar ettiğimiz bu büyük milletin Turan'dan Anadolu'ya doğru,"Din ü devlet mülk ü millet" dengeleri içinde "İlâ-yı kelimetullah" için nice canlardan geçtiğini öğrene okuya büyüdük, yetiştik. 1965 seçimlerinden günümüze kadar şahit olduğum bütün gelişmelerde milletimiz daima ağırlığını hissettirmiş, kimleri nasıl hizaya getireceğini her seferinde göstermiştir. Dinine, diline, bayrağına, ordusuna, devletine, ailesine, ekmeğine ve mukaddeslerine kastedeceklere asla izin vermemiştir. Herkese hak ettiği yeri tayin ederken âhenk içinde bir cemiyet yapısı istediğini düşündürmüştür..Taviz verilemeyecek değerleri unutmamak gerektiğini, her seferinde hatırlatmakta, gencecik evlatlarını feda ederken, kalanları teyakkuz hâlinde görev yapmaya davet etmektedir. Allah büyüktür. Seçim yorgunlukları ve gerginlikleri sona ermiştir. İş ve ekmek zamanıdır. Seçim sonuçlarının aziz milletimize hayırlı uğurlu olması temennileriyle, aynı idealde olanların tekrar bir araya gelmeleri dilek ve dualarıyla efendim...

  · EVLİYA ÇELEBİ'NİN 40 ROMANI

Çize çize, dura dura okumaya başlayalı 3 ay oldu. İki büyük cilt içinde 10 ayrı cilt var (1, 2, 3, 4, 5, 6 + 7, 8, 9,10) Üçüncü cildin sonlarındayım. Yaklaşık olarak büyük boy, çift sütun 3 500 sayfa. Bir sayfası normal roman sayfasıyla 4 sayfa eder ki bu da yaklaşık 14 000-15 000 sayfadır, denilebilir.17. asrın söz kahramanı Evliya Çelebi'nin 51 yıl boyunca seyahatlerle yaşayıp yazdığı 250'şer sayfalık 51 tane "Evliya Çelebi Romanı" sayılabilir. Orijinalinden aslına müdahale etmeden, yeni harflere aktaranlara, hazırlayanlara ve yayınlayanlara şükran borcumuz vardır. Tam Belgesel Dizi film olacak eser. Hedefim, inşallah, Ekim sonlarına doğru okumayı bitirmektir. Şimdilik sadece; "Muhteşem bir kitap ! " demekle yetineyim. Medeniyetimizin özeti gibi. Bitince, nasip olursa, düşüncelerimi anlatacağım ve yazacağım inşallah. Okuyup bitireli aylar geçti de düşüncelerimi yazma havasına henüz giremedim.. Belki 2023’ün Eylül'ünde inşallah...Başlık yukarıda hazır...

24 Haziran 2023 /  M.AKİF ve ARKADAŞLARI; MAHİR İZ- EŞREF EDİB / 12 Mart 1972 tarihinde , Âkif'in genç arkadaşlarından Rahmetli Mahir İz Hoca'yı, Rahmetli Ahmet Kabaklı ve Rahmetli R.Ekrem Koçu'nun da katıldığı bir Mehmet Âkif ve İstiklal Marşı Proğramında, Çapa Yüksek Öğretmen Okulunda misafir etmiştik. Turgut Güler arkadaşımla birlikte düzenlediğimiz bu proğramda, Kabaklı Hoca ve Koçu'nun konuşmalarından sonra Mahir Hoca hayatımda dinlediğim en güzel İstiklal Marşı'nı-aruz inceliklerine riayetle ve yüksek bir vakar içinde okumuştu. Ondan bir yıl önce 1971'de ise İstiklal Marşı'nın kabulünün 50. yılı töreninde , İstanbul Belediyesinin Saraçhanebaşı'ndaki Konferans Salonunda yine Âkif'in arkadaşlarından Rahmetli Eşref Edip Bey'i dinlemiştik. Mekânları cennet olsun

23 Haziran 2013  · MÜBAREK KURBAN BAYRAMININ, milletimizin, İslâm âleminin ve insanlığın yücelmesine vesile olmasını diler, mesleğimin 50. yılında bulunduğum şu günlerde , 25 yıl görev yaptığım, bu yıl 25. dönem mezunlarını verecek olan Sakarya-Edebiyat'ın, son  birkaç yıldır kadrosunda bulunduğum İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi  Türk Dili ve Edebiyatı  Bölümü’nün 2023 yılının  mezun gençlerinin "diploma / berât"ları nı da tebrik eder, hepinize baht açıklığı temenni eder, sağlık, âfiyet ve huzur içinde  nice "recepler-şabanlar-ramazanlar-bayramlar" yaşamanızı Cenâb-ı Hak'tan niyaz ederim...

23 Haziran 2019BİR ZAMANLARIN İSTANBUL SEÇİMLERİ ÜZERİNDE FİKİRLERİMİZ İstanbul Büyükşehir Belediyesi Seçimi sonuçlarının aziz milletimiz ve İstanbullular için hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyoruz. Bu vesile ile son yılların seçimlerinde denge unsuru olan "Ülkücü Hareket" in %20'lerden %30, 40'lara kadar gidebilecek, bölündüğü zannedilen millî enerjisinin tekrar yeni bir fikrî-ilmî-siyasî kadrolaşma ile 100. Atılım Yılına, 2022-23 seçimlerine Atatürk-Türkeş çizgisinde yenilenen proje Milliyetçileriyle müstakil olarak veya millî ittifaklarla hazırlanması gerektiği kanaatindeyiz.

Hayırlısı olur inşallah.

23 HAZİRAN 2020  · DR.HÜSEYİN ÖZBAY, Çapa Yüksek Öğretmen Okulu'ndan ağabeyim, okul arkadaşımdır. 1992'de Ankara'da bulunduğum bir gün, evlerine çay sohbetine davet ettiklerinde iki güler yüzlü sevimli çocuğu, oğlu ve kızı, beni aralarına alıp şiir söylemişlerdi, unutmuyorum. Allah, sağlık ve âfiyet içinde nice hayırlı yıllar nasip eylesin. Bakın kızı, 20 yıl sonraki bir yazısında  babası Hüseyin ÖZBAY Bey’i nasıl anlatıyor : Bir senfonidir benim babam.. Yazılarında kelimelerin senfonisini yakalar, hayatında ise babalığın senfonisini.. Baba kelimesinin en dolu halidir. Sadece çocuklarına değil, başta öğrencileri olmak üzere herkese babadır. Mutlu olduğunda da babadır, üzüldüğünde de baba. Gözünden akan yaşı da siler, seninle beraber kahkaha da atar.. En iyi dinleyici olur bazen saatlerce saçmalamanı dinler. Çoğu zaman anlatıcı olur ve hiç sıkılmadan dinletir.. Mantığa da yer verir ama duyguları asla unutmaz. Duygusal olmana da izin verir, güçlü olmana da imkan verir.. Bir gün ağlamadan durursan sana bilezik alacağım dediği kızının ayakları üzerinde durması için elinden geleni yapar. Seni ilk cafeye de o götürmüştür, okuma zevkini de o tattırmıştır. Televizyonun kara kutu olduğunu da o anlatmıştır, ilk sinema zevkini de o tattırmıştır. Bütün çocuklarla çok iyi anlaşır, gençlerin dilinden de çok iyi anlar. Hata yapmana da izin verir, hata yapmaman için de çok iyi eğitir. Bir erkek bir kız çocuk yetiştirmiştir ve ikisini de aynı yetiştirmiştir. Asla ayrım yapmamış ,kadınla erkeğin eşitliğini çok güzel öğretmiştir. Özgürlüğün anlamını öğreten de odur, başkalarının özgürlüğünü kısıtlamamayı öğreten de. Sevmeyi, değer vermeyi, anlamayı, empati yapmayı, alçakgönüllü olmayı, öğrenmeyi, okumayı, araştırmayı, arkadaş olmayı, dostluğu, müziği, sanatı , vicdanlı olmayı , edilgen değil etken mutlu olmayı, ama herşeyden önce insan olmayı, iyi insan olmayı uygulayarak öğreten , her kelimesini aklıma da ruhuma da kalbime de kazımak istediğim canım babam.. Babalar gününün , babası olan çocukların günü olduğuna inanan güzel yüreklim. Bütün ömrümüz birlikte, her günümüz sağlıkla mutlulukla hep beraber olsun. Günümüz kutlu olsun şeker portakalm.. Bununla birlikte baba olan kendini baba gibi hisseden, herkese yüreğiyle babalığını gösteren, yaşayan yada ahirete göçmüş tüm güzel yürekli babaların babalar günlerini kutluyorum. Allah kimseyi babasından da çocuğundan da ayrı bırakmasın.

23 Haziran 2021  · ORHAN SEYFİ ŞİRİN'E RAHMETLER OLSUN...Arifiye Öğretmen Okulu'ndan yetişen ateş parçası gençlerden biri olan Seyfi ŞİRİN kardeşimizin vefat ettiğini, açıklanması güç bir kederle öğrendim. Maziye karışan yıllar içinde zevkli edebiyat sohbetlerimiz olmuştu. Kalemi kuvvetliydi. Benim de jüri üyesi bulunduğum Türk Edebiyatı Vakfı'nın düzenlediği senaryo yarışmasında derece almış, güzel bir konuşma yapmıştı. Şairliğini bir kartala benzetmek istemişimdir. Üzüntü gündelik ekmeğimiz oldu. Ruhu şad u hurrem, mekânı cennet olsun. Aşağıdaki şiiri onu tanımayanlara öğretebilir..

BİZİM SEVDAMIZ- SEYFİ ŞİRİN

-Necip Hablemitoğlu’nun aziz hatırasına-

Kırım’dan* Budin’e varır gizlice / Surlara uzanır bizim sevdamız

Gözler ufukları yaslı Kanije** / Uyvar’a*** uzanır bizim sevdamız

İzmir’e yol açar süngüler ile / Alayları kırar mangalar ile

Aşar Kaf dağını Ankalar ile / Zorlara uzanır bizim sevdamız

Bağdat’ı fetheder gençlik çağında / Kamalı’dır Ödemiş’in bağında

Ayva’dan usanır Emirdağı’nda / Narlara uzanır bizim sevdamız

Zaferi İzmir’den getiren atlar / Mustafa Kemal’le aştık sıratlar

Şahittir bu aşka gazi kıratlar / Dor(u)lara uzanır bizim sevdamız

Bektaş’ça davranır, Veysel’ce duyar / Gah Mahzuni, gahi Yunus’a uyar

Ruh olur Altay’da kaftanın soyar / Pirlere uzanır bizim sevdamız

Tüter üç kıtada buhurlar ile  /Açar gönülleri mühürler ile

Duyar aşk sözünü sağırlar (b)ile / Körlere uzanır bizim sevdamız

Karaman düzünde çınlar şarkımız / Kutlu şiirlerle dolar terkimiz

Mahmut’un kabrinde bekler kırkımız / Kaşgar’a uzanır bizim sevdamız

Nice mazlumların tutar elinden / Şaşkını çevirir, çıkmaz yolundan

Zalimi, haini, budar kolundan / Şerlere uzanır bizim sevdamız

İçer ak ayranı Konya çölünde / Tırpan elindedir, türkü dilinde

Bakır yanaklarda, tunçtan alında / Terlere uzanır bizim sevdamız

Gölgeli dağlarda kuşluk zamanı / Gizler izimizi yayla dumanı

Ezer çiçekleri, ıslak çimeni / Kırlara uzanır bizim sevdamız

Bilmeyen cahildir “meşe selini” / Götürür köprüyü, allı gelini

Uçurumlar keser aşkın yolunu / Yarlara uzanır bizim sevdamız

Gezmek gerek yiğitliğin çağında / Sevmek gerek kula gönül bağında

Abant’da, Zorkun’da, Tekirdağı’nda / Karlara uzanır bizim sevdamız

İpek yollarında arar izlerden / Kolca kopuz dinler, ince kızlardan

Çağıldar neylerden, taşar sazlardan / Tarlara uzanır bizim sevdamız

Talas’ta kadere boynunu eğer / Kırım’da örenler boyunca arar

Turfan’da bin tane Paris’e değer 7Şarlara uzanır bizim sevdamız

Sevdalı Necip Bey bilmez ki hile / Düşer kara yere kitaplar ile

Rengini verir de kızıl bir güle / Karlara uzanır bizim sevdamız

Uyanır her sabah yayla sisiyle / Gülümser mübarek ezan sesiyle

Durur Kanije’nin tesellisiyle / Uyvar’a uzanır bizim sevdamız

Yanar yurdu için; yanar kime ne? / Düşse de hasretin cehennemine

Bir serinlik arar orda yine de / Korlara uzanır bizim sevdamız / Orhan Seyfi Şirin

22 Haziran 2017  · ACI BİR HATIRLAMA : ÖĞRETMENİMİZ ŞEHİT İMİŞ..

Biraz evvel 17 haberlerinde bir televizyon kanalı açıkladı. Öğretmenimizden bir gün sonra bugün de Tatvan'da iki askerimiz ve Siirt'te bir korucumuz şehit olmuşlar. Mekânları cennet olsun. Bir öğretmen derneğine istinaden yayılan "Öğretmen Necmettin Yılmaz'ın yaşadığı haberi , inşallah doğrudur." temennimiz ise dudaklarımızda dondu...Haber, onun kurtulduğu değil de vatan topraklarının ortasında nasıl olup da kaçırılabildiğidir. Böyle bir haber gafletlere ve ihanetlere kurban verdiğimiz sayısı binleri aşan kara yağız gençlerimizi unutmamıza mani olamaz. Devlet, "kadife eldiven içindeki demir yumruğunu", "ipeğe sarılmış çelik" üslubuyla gösteremedikçe, maazallah, dertlerimiz dağ olacaktır. Allah devletimizi, milletimizi ve yarınımız demek olan çocuklarımızı ve gençlerimizi korusun. Komaya girenin kurtulması kadar, sağlıklı bir insanın nasıl komalık hâle getirildiği de acı acı düşünülmeli, kaşlar çatılmalı, uykular kaçmalıdır...

22 Haziran 2020  · 6 YIL ÖNCE DUYGULANINCA...

Ben Zile'de doğdum. Baba tarafım Tokatlı, ana tarafım Amasyalı, babadan dede-nine tarafım Selanik-Manastır-Debre-Sarıgöllü, anadan dede tarafım, Selanik-Kayalar-Köseler, anadan nine tarafım Kafkaslar-Kabartay-Balkar ve nihayet 500 şu kadar sene önce Karamanoğlu Avşarları  ve Oğuzlar yoluyla Altaylara doüru  Tanrı Dağları dersem kime ne ? Bu bilgileri çocukluğumuzdan beri büyüklerimizden dinleye dinleye öğrendik. "Kişi kavmini sevmekle kınanamaz.". Köklerimizi de mi merak etmeyelim ? İşte bu yüzden, Rumeli türkülerine de Kafkas ve Türkmen oyunlarına da, Yeşilırmak'ın akışına da, Tuna'nın yeşiline de, Güney Avşarlı Silifke oyunlarının neşesine de  dayanamam, duygulanırım. Kime ne ?

18 Haziran 2018  · SÜKUT ETMEK, SUSMAK EN TESİRLİ İLAÇLARDANDIR.

Bir taraftan derinden üzer, iç sızlatırken diğer yandan merhem misali yaralarınızı onarır, dua gibi ruhunuzu ferahlatır. Allah kimseyi iyileşmez yaralara duçar eylemesin , bize bu günlerimizi aratmasın ve bizi hâline her daim şükredenlerden eylesin...

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ'NİN KURULUŞ YILLARI İDİ.

1993'te Yard. Doç.Dr. kadrosu için Yabancı Dil seviyemizi tespit için OZANLAR Semtindeki arkada yer alan  yarım binanın zemin katında sınava girmiştik. Vahdettin Sevinç beyin ve Sami Şener Bey'in desteklerini unutamam. Öndeki bahçede büyük oğlum Alper bahçede arkadaşıyla top oynuyor, beni bekliyordu. O şimdi bu üniversitede Dr. Öğretim Görevlisi. Eşi de öyle. Yıllar su gibi akıp gidiyor.

YABANCI YAZARLARIN BİZE BAKIŞLARINI ANLAMAK…Yabancı yazarlardan "40 GÜNDE 40 KİTAP OKUMA NİYETİ"min bugün itibariyle 26. kitabını da bitirdim hamd olsun. Lamartine'in 7 ciltlik Osmanlı Tarihini tamamlamış oldum. Çize çize, üzüle üzüle okuduğum yaklaşık 2000 sayfadaki konulara gerçi önceden okuduğum tarihi kitaplardaki binlerce sayfadan dolayı alışıktım ama Lamartine, yer yer sinsice taraf tutsa da çeşitli yerli ve yabancı kaynaklara dayanarak şaşırtıcı bir dikkatle ve sabırla kaleme aldığı eseriyle beni hayli düşündürdü. Tercüme sahibi M. R. Uzmen'i tebrik etmek gerekir, rahmetli ise ruhu şad olsun. 40. kitap bitince listeyle birlikte görüşlerimi kısaca yazacağım inşallah…

21 Haziran 2022 / YENİ BİLİM UZMANI GENÇLER YETİŞTİRME ZEVKİ…

İstanbul Arel Üniversitesi'de birkaç yıl danışmanlıklarını yaptığım son iki yüksek lisans öğrencim, Neşe BEKÂR ve Damla Erişmiş ALBAYRAK, geçen hafta arkadaşlarımız değerli bilim adamları Prof. Dr. M.YELTEN ve Dr. Öğr Üyesi Ali TAŞTEKİN Beylerin ve benim yer aldığım jüride tezlerini başarıyla savunarak alanlarında "bilim uzmanı" olmağa hak kazandılar. Aynı gün jürisinde bulunduğum Bahar TOPDEMİR'in başarılı yüksek lisans tezini de değerlendirdik. Kendilerini tebrik ediyor, aileleri için de hayırlı olması temennilerimle sağlık ve afiyetler dlliyorum...

31 Haziran 2020 /Türklük Bilimcileri, Prof. Dr. Timur KOCAOĞLU'nun öncülüğünde, Türk Dünyasından bütün dünyaya doğru açılıyor.Sürekli "Türkbilim Çalıştayları" (Cumartesi) ile "Yır/Şiir Şölenleri" (Salı), Youtube kanalı "BilgeTürkler" Canlı yayınları, "Bilgelerle Söyleşiler" dizisini (Cuma), ilk e-kitabı Ağustos sonunda çıkacak olan "Türkbilim e-Kitapları" dizisini düzenleyen 8 kişilik TÜSATBİTİG Yönetim Kurulu bugün Pazar günü (21 Haziran 2020) YK toplantısını yaparak yukarıda belirtilen alanlarda yapılacak işler ile işbirliği konuları görüşüldü, oy birliğiyle kararlar alındı.TÜSATBİTİG Yönetim Kurulu üyeleri:Prof.Dr. Timur KOCAOĞLU (Başkan), Doç.Dr. Şerife YALÇINKAYA, (Yardımcı Başkan), Prof.Dr. Mehmet Mehdi ERGÜZEL (Amaçlar ve Yönlendirme S.), Doç.Dr. Akartürk KARAHAN (e-Dergi S.), Dr. Recai ÜNAL (Türkbilim Çalıştayları S.), Dr. Öğ. Üyesi Hikmet DEMİRCİ (Hakemler Kurulu S.), Gökbey ULUÇ(Sanal ağ ve Yayın İşleri S.)

21 Haziran 2019  · BİRİLERİYLE AYNI FİKİRDE DEĞİLİM…Tanpınar'ın; bizde romanın gecikme sebeplerinden birinin itiraf müessesesinin ve günah çıkarma ritüelinin olmamasını belirtmesi çok manalıdır. Bizim kültürümüz hikmet ve sır üzerine kuruludur. Sırlar Allah'a ayandır, dua ile ifadesini bulur, ortalığa dökülmez. Yazmak, ferdi meşgaledir, tefekkür ve tahassüsün ifadesidir, itiraf değildir. İnsan, aklına eseni yazarsa, şahsiyetler dumura uğrar..Nasıl bin düşünüp bir söylemek makbulse yazmak da ciddiyet ve seçme ister...