Türkiye AK Parti iktidarında birçok konuda ilklere imza attı.

Ülkemiz 258 Milyar dolarlık ihracatla yeni bir rekor kırdı. Savaş sanayisinde ordumuzun ihtiyaç duyduğu silahların, füzelerin, SİHA’ların ve daha birçok savaş araç-gerecinin yaklaşık %80’ini kendi imkanlarıyla karşılar duruma geldi.
Emeklilikte yaşa takılanlar, Alevi açılımı ve yeni anayasa gibi çıkışlarla kamuoyunu belirlemede üstünlük her zaman Sayın Erdoğan’da.
 Yerli otomobil TOGG'un banttan inişi gerçekleşti.
Türkiye’nin Karadeniz’de milyarlarca dolarlık doğalgaz, Gabar’da yine milyar dolarlık petrol yatakları keşfetmesi gerçekten sevindirici gelişmeler. Ama en sevindirici olaylardan biri, Atatürk’ümüzün “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” politikasının tekrar uygulanmaya başlanması. Ahmet Davutoğlu’nun yanlış yönlendirmesi ve ABD’nin Büyük Ortadoğu politikasını uygulamaya koyması neticesinde Sayın Tayyip Erdoğan “Şam’daki Emevi Camii’nde en kısa zamanda namaz kılacağız” demiş ve Suriye Cumhurbaşkanı Esat ile aramız bozulmuştu. Halihazırda Türkiye’nin Suriyeli göçmenler tarafından istila edilmesi ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün PKK ve IŞİD tarafından bozulması ciddiyet arz eden meseleler. Suriye’nin Rusya ve Amerika tarafından işgal edilmesi maalesef Davutoğlu’nun yanlış politikaları sonucu gerçekleşmiştir.
Yeni Türkiye sloganı olarak "Türkiye Yüzyılı Toplantısı" partililerde ve toplumun önemli bir kesiminde heyecan yarattı. Buradaki mesajı sadece  salt iç politikaya yönelik yorumlamak doğru olmayacaktır.Söz konusu vizyon açıklamasıyla dış kamuoyuna da bir mesaj var aslında.Bana göre dış politika bağlamındaki etkisi daha fazla hatta.Belki de bir politika değişikliği içermesi açısından da ilgi çekici.


Şimdilerde, Rusya-Ukrayna ilişkilerinin kilit adamı Sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’dır. Tahılın Rusya ve Ukrayna’dan dünya pazarına ulaştırılması, Ermenistan-Azerbaycan savaşında Türkiye’nin sayesinde elde edilen başarının sonrasında Ermenistan’la ilişkilerin düzeltilmesi için atılan adımlar, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’la ilişkilerin onarılması Sayın Cumhurbaşkanımızın aldığı kişisel inisiyatifin sonucudur.
Rusya-Ukrayna Savaşı’nda Türkiye’nin iki ülke arasında oynadığı uzlaştırıcı rol, bu arada Norveç ve Finlandiya’nın NATO’ya girmesi gündeme gelince Sayın Erdoğan’ın bu ülkelerin PKK ve FETÖ’yle ilişkilerini masaya koyarak dik duruş göstermesi Türk halkı tarafından büyük memnuniyetle karşılandı. 
Ülkemizin sorunlarını teker teker çözmesi neticesinde ABD Başkanı Biden bu başarıların karşılığında Güney Doğu Anadolu’da PKK’ya yataklık etmekte ve ülkemizde Sayın Erdoğan’a karşı muazzam bir işbirlikçi kadrosu kurmaktadır. 6’lı masaya ABD’nin ve Türkiye’yi bölmek isteyen devletlerin destek verdiğini Türk milletinin çoğunluğu kabul etmektedir. Ancak, tüm bunlar yaşanırken, Sayın Tayyip Erdoğan Türkiye’deki sayısız hamlelerinden birini daha hayata geçirdi. En son gündeme getirdiği konut projeleriyle milyonlarca insan konut sahibi olacak. 
Ak Parti iktidarı döneminde 81 ilde dar gelirliler için TOKİ tarafından başlatılan kampanyaya milyonlarca kişi müracaat etti. “İlk Evim, İlk İşyerim” projesi Ak Parti’nin toplumdaki güvenirliğini artırdı.

6’lı masada bu tür vaatlerin, çalışmaların hiç birisi yok. Halbuki, CHP’li büyükşehir belediyeleri bu kampanyaları pekâlâ hayata geçirebilir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi KİPTAŞ vasıtasıyla şehirde binlerce kişiyi ev sahibi yaptı. Şimdilerde ise o tarafta tık yok. Sayın İmamoğlu cumhurbaşkanı olma telaşında.

Fakat CHP belediyelerinde, İYİ Parti belediyelerinde bu konuda halkın yararına olacak bir çalışma yok diyebilirim.
Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın Kadir Albayrak'’ın da maalesef böyle bir derdi bulunmuyor.
Kalem kılıçtan keskindir.
Allah aşkına, artık “bize siyasi iktidar ile pusu kuruyorlar, tuzak kuruyorlar, komplo kuruyorlar, siyasi iktidar bize iş yaptırmıyor” ifadeleri ile halkı kandıramayacağınızı bilin.
Sayın Albayrak; iş yaptıracak, proje üretecek insanlar ile çalışsın.