Yozlaşmış, çürümüş bir toplumuz!

Kaba, kavgacı, cahil…

Medya organlarında akıllara durgunluk veren olaylara şahit oluyoruz.

Bu toplumun sosyolojik ve psikolojik durumu her yıl daha kötüye gidiyor.

30-40 yıl önce bu ülkenin gündemi ne ise bugün de o.

Enflasyon, terör, hayat pahalılığı…

Peki gündem neden değişmiyor?

Öğretmenin puanla iş başı yaptığı, akademisyenlerin torpille unvan aldığı toplumun bireylerinden ne bekliyoruz? İçimizden çıkan siyasetçiden, devlet adamından, bürokrattan, memurdan beklentimiz ne?

Bu toplumun içinden çıkanlar devleti yönetiyor

Devlet/millet kasasını doldurma derdinde.

Kimin nasıl doldurduğunun ne önemi var!

Kılıfını bulan kefeni yırtıyor.

Bir çeşme başını tutmak en büyük hedef

Gelir dağılımında hakkaniyet, eğitim de fırsat eşitliği bekliyoruz!

Çok bekleriz…

Hükümetin hatalı politikalarının cezasını topluma dayatmasına ne demeli?

Bunun cezasını yıllardır bu toplum neden çekiyor?

Etrafınızdaki insanlara bir bakın; hangi avukata, hangi gazeteciye, hangi aydına, hangi siyasetçiye, hangi bürokrata, hangi din görevlisine, hangi doktora, hangi esnafa güvenebilirsiniz?

Bu çarpık sisteme izin verenlere ne kadar güvenebilir siniz?

Bu toplum ciddi şekilde eğitilmeli.

Kaba saba insanlardan, yola tükürenlerden, doğayı kirletenlerden, sokaklara çöp atanlardan, rüşvetten, adam kayırmadan artık tiksiniyorsan köklü bir değişikliğe gitmenin vakti geldi.

Eğitim sistemimizi ve üniversitelerimizi dünya standartlarında geliştirmemiz gerekiyor.  Küresel düzeyde rekabet edebilme ve etkili yöneticiler yetiştirmemiz ancak bu şekilde mümkündür. Böylelikle, politikacılar, bürokratlar, avukatlar, ekonomistler ve gazeteciler gibi farklı alanlarda dünya çapında başarılı bireyler yetiştirerek küresel sistemin yöneticileri arasında yer alabiliriz.

Kalıcı başarı istiyorsak

Toplumun tamamına aynı kalite ve standartlarda

Eğitim fırsatı şart.