Türkiye de herkes konuşuyor.Siyasetten konuşuyor,uluslararası ilişkilerden konuşuyor.

Ama nedense matematikten, fizikten konuşmuyor. Neden mi? Matematikte, fizikte yalan söyleyemezsiniz? Yalanınız açığa çıkar. Ama sosyal bilimlerde istediğiniz kadar atıp tutabilirsiniz. Malesef ki muhalefette laf ebesi insanlar makbul . Muhalefetin demokrasiyi algılama şekli malesef ki böyle. Başa gelelim de nasıl gelirsek gelelim. Bir masada 6 koltuk birbirlerini yiyorlar. Temsilcileri de "Adayımız ceket olsa ona oy vereceksiniz "diyerek dikte eden bir muhalif lider. İnkar etmeyin en çok Kılıçdaroğlu konuşuyor. Mustafa Kemal Atatürk'ün CHP'si ile Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'sinin arasında çok fark var. Atatürk ve silah arkadaşları gerçekten büyük Türk milliyetçisiydiler ve cumhuriyetimizi kurdular. Şimdi bu CHP ve HDP birlikte neler yapıyor? Mecliste CHP'nin alacağı bir kararda HDP de peşine takılarak birlikte hareket ediyorlar. Kandilin temsilcisi, terör partisi, üniter yapımızı bozmağa çalışan, on binlerce insanımızı katleden HDP ile ittifak kuran bu parti artık Atatürk'ün partisi olma vasfını çoktan kaybetmiştir. Amma kendini Cumhurbaşkanı olarak lanse ettiren Kılıçdaroğlu Atatürk'ün partisini her seçimde kümede bıraktı. Fakat kendi bir türlü bırakıp gitmedi. Her seçimde bende varım dedi, her Seçim ringinde AK Parti'den yumruğu yedi. Lafa gelince herkes yarış atı ama iş icraata gelince hepsi sütçünün eşşeği...! Tekirdağ ' da 50mt kaldırımı bile haftalarca yapamayan belediyecilik anlayışları ile iktidara gelirlerse ne yapacaklarını kestirmek mümkün. AK Parti, ülkenin gelecek asrını düşünürken, şehirlerimiz yeniden 25-30 yıl öncesine döndü; üzüntülüyüz. Yeniden çöp, çukur devri hortladı. Bir de tıkır tıkır çalışıyoruz demezler mi! Lafa geldiğinde ülkeyi yönetmeye talip olanlar, daha temel belediye hizmetlerinin altından kalkamıyorlar. CHP Belediyeciligi diyince aklınıza ne geliyor? Kendi görüşümce,rejim belediyeciliğiden öteye gidemeyen burjuvatist yönetimler geliyor. 1994 öncesi İstanbul'un durumunu da yaşı yetenler bilir. Akpartinin bu günlere gelmesinin temelinde belediyecilik anlayışı yatar. Adamlar gökten zembille inmedi sonuçta... Belediye hizmetleri ile sivrilen Sayın Erdoğan ve siyasi hareketi, devamında karşı cenahın yaptığı bir dizi siyasi hatayı ve o günkü siyasi konjonktürü de lehine çevirerek bu desteği elde etti. Eski dönemin o militanvari yapısıyla hizmetten çok uzak ideolojik takılan CHP belediyecilik anlayışı, karşımıza şimdi de algı belediyeciliği olarak çıktı. Olmamış bir şeyi olmuş, var olmamış bir şeyi varmış, yapılmayanı yapılmış gibi göstermek hususunda ustaca ajanslara paralar dökerek bir belediyecilik yapmaya çalışıyorlar. 'Recep Tayyip Erdoğan gitsin de ne olursa olsun', 'AK Parti gitsin de ne olursa olsun.' Onun için herkesle bir araya geliyorlar. Yolda görseler birbirine selam vermeyecek adamlar, sadece ve sadece Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığında bir araya geliyorlar. Bunca muhaliften, karşıtlıktan bir medeniyet doğar mı? Asla doğmaz. Muhalif grupların bir araya geldiği ortamdan sadece kaos doğar, medeniyet inşa edilemez orada; bunu herkes biliyor. CHP'nin gerçek yüzünü göstermek için kendilerini muhatap alıp, cevap vermek durumunda kalabiliyoruz. İktidar yolunu darbede, dış destekte gören bir anlayış çökmeye mahkumdur. CHP ah almış bir partidir, kolay kolay iflah olmaz. Kılıçdaroğlu'nun helallik istemesi, geçmişte partisinin halka zülüm ve haksızlıkların yapıldığını itiraf etmesi ile sağlanamaz. Halkın hür iradesi ile iktidara gelen bir parti ve mensuplarını bir adaya tıkayıp, uyduruk sebep ve bahanelerce sözde yargılayıp üç insanı darağacına götürmekte beis görmeyenlerin, bir devri toptan mahkum edenlerin sicili artık kapkaradır.