26 Nisan 2021  · Saymakla bitmez..Endülüs'le başlar, Rumeli'de sürer, Cezayir'le...devam eder..eder de eder.

Saymak gururuma dokunuyor...Ancak Süleyman Nazif'in "Rus kimdir, Moskof nedir ?" yazısı indirilip okunmalıdır. Meraklanmayın, kısadır ama can yakıcıdır. Okuyun, canınız yansın ?

26 Nisan 2021  · TURAN aleyhtarlığını doğru bulmuyorum. Nasıl ki İslam Birliği, Hristiyan Avrupa Birliği, Slav Birliği, Arap Birliği, Cermen Birliği...yanlış değilse...Kimsenin birlik ideallerine karşı çıkamayız.Yeter ki milletler kanlı bıçaklı olmasınlar..Tarık Bey'e zahmeti için teşekkürler..Bu Belgeseli kaçırmıyorum. Öğrencilerimiz başta olmak üzere hepimize iyi bir derstir. Taha Bey büyük emek vermiş..Diğer bölümleri takip etmeli..

 25 Nisan 2015  · Şu Prens Charles denilen İngiliz, Çanakkale'ye ne diye askerî kıyafetle gelmiş ki ? Neyin yasındaymış ? Dünyada yas tutacağı bir sürü yer var. Gezsin dursun...Mazlumların âhı, ona ve soyuna uykuyu haram eder. Tören yemeğinde kalpaklı yiğit mi bulamadınız? Adam görsünlerdi...

25 Nisan 2016  · Biz eskiden beyaz kırmızı karması güllere "gül-i rânâ" dermişiz...Şairin; "Gel ey bağın gül-i nesrini, reftarı görsünler.." dediği, bu gül olsa gerektir. Eski edebiyatçılar daha iyi bilir...Al bayrağımızda ayla yıldızın kucaklaşmasını düşündürüyor. "Al" içinde "ak"lar...Al bayraklara ak alınlar yaraşır...Şehitler gibi..

25 Nisan 2016  · Dinimizde hayatı yönlendiren bilgiler  vardır..Kur'ân'ın hikmetleri bitmez, alana...Hadisler de öyle..Kırk hadis, yüz bir hadis, bin bir hadislere âşinâlığımız artmalı; onları okumalı, sohbetlerini yapmalı, düşünmeliyiz..Yoksa "kerameti kendinden menkul" ler, bizi olmasa bile yeni yetmeleri yanıltabilirler. Asıl kaynaklardan kopmamalı. Dinimizi, millî tarihimizi, dünya tarihini, hukuk ve iktisat kültürümüzü zenginleştirmeliyiz...

25 Nisan 2018  · Asla unutulmayacaktır. Onlar gibi on binlercesi...Ermeni Soykırımı öyle mi ? Gökalp ise "Türk-Ermeni mukatelesi /çatışması" diyor. Sivil, masum, savunmasız Müslüman Türk şehitlerinin hesabını biz soramazsak, tarih soracaktır, sormaktadır.. Asla unutulmasın... Şuurlu olalım...

24 Nisan 2015  · Elbette...1914-1915 Belgeseli'nin 6.bölümünü CNN-Türk'te geçen  akşam gergin bir dikkatle seyrettik, tekrar seyredeceğiz. Gelecek hafta Cuma 21'de 7.bölümde bihassa Tehcir belgelendirilecek. Bu proğramları takip ettikçe güya Osmanlının "Tebaa-yı Sadıkası" Ermeni'ye en ufak bir sempatim ve hoşgörüm kalmadı...Onları mazur gösteren bütün yayın sahiplerine yazıklar olsun. İhaneti unutamayız...Şehitlerimizin, dedelerimizin kemiklerini sızlatamayız..Hiç olmazsa siyasiler sussun, tarihçiler konuşsun..Susun....

 24 Nisan 2016  · Devletimizin ve Cumhuriyetimizin manevî temelleri böyle atılmış.Yarım asırdır biliyoruz. Lise sonlarda öğrenmiştik....Her nesil bu ve bundan önceki asırların Malazgirt ve öncesinin, kökleri, gövdeleri, dalları, çiçekleri ve meyveleri olan nesillerin değerlendirmesini yapmalı, tefekkür etmeli ve sonraki ebedî şafak ve seherlerin getireceği imkânlar için planlar, projeler hazırlamalıdır. Elin oğlu bizim yarınımız için kim bilir ne dolaplar çeviriyor da haberimiz yok..A,B,C,...planları hiç bitmiyor...

 24 Nisan 2017  · Üç yıl önceye ait bir TV programındaki ilim dışı konuşmalar üzerine kendimce yaptığım sembolik uyarılar, bu gün için de geçerlidir. Tarihi meseleler tarihçilerin işidir. Benim ek branşım tarih olduğu halde haddimi bilirim. Erbabını, uzmanını çok kaynaklı olarak takip eder, okur, dinlerim..

24 Nisan 2014  · Tavizin sonu yoktur. Taviz alanlar kendini haklı zannetmeye başlar, yeni tavizler beklerler. Ilm-i siyaset yahut diplomasi ince sanattır. Hikmetlere ve tarih şuuruna dayanılmadıkça, demagojiye ve kelime oyunlarına mağlub olunur. Bugün düşülecek hataların bedellerinin yarınki nesiller tarafından acı bir şekilde ödendiğinin tarihte sayısız İbretlik örnekleri vardır. Dün bir televizyon kanalında üstad havalarında bir yeni yetmenin sorularına cevap veren kara sakallı 30- 35 yaşlarında biri, güya 1915 üzerine ahkâmlar kesiyordu ve garantili tavizler beklediğine dair ciddi ciddi laflar sıralayarak, mağdur edebiyatıyla pençelerini gizliyor, kelime oyunlarıyla aba altından sopa gösteriyordu. Başta tarihçiler olmak üzere memleketimizin ilim ve tefekkür erbabı, asla sert ifadeler kullanmadan, milletimizin asaletine yakışan bir üslupla yorum ve değerlendirme yapmalı, tavır koymalı,ç atık kaşla, milli hassasiyetlerimizi gözetmeli vatani meselelerimize, varlık sebebimiz olan tarihi davalarımıza tavizsiz bir üslupla sahip çıkmalıdırlar...Kavgasız, asil ve fakat ciddiyetin son sınırlarına kadar... Allah, sonumuzu hayreyleye...

 24 Nisan 2018  · Rahmetli Prof.Dr.Erol Güngör'ün, rahmetli Dr.M.Niyazi Özdemir'in kitaplarını okumamış, bir zamanların hocaları ve siyasetçileri olan rahmetlileri ; M.Kaplan, S.Ayverdi, A.Kabaklı, İ.Kafesoğlu, Necip Fazıl, T.Buğra, P.Safa , A.Nihat, N.Topçu, Atsız,..Türkeş, Demirel, Erbakan ve daha nice mütefekkirimizi ve siyasetçimizi anlamamış, dinlememiş olanların hayatına; gergin, asabî ve cüretkâr üsluplu  kalem sahipleri  ve her konuda ahkâm kesenler TV ekranlarında ...yön veriyorsa ne denilebilir ki.. Millî hassasiyetleri 50 yıldır çok yüksek olan, okuyan, düşünen, kültürlü nesiller silkinip kendine gelecektir. Ümitliyim..Yarınımız için, toparlanmak için, ekonomik ve siyasi istikrar şarttır..

 24 Nisan 2018  · Rahmetli hocalarımdan Prof.Dr. Mehmet KAPLAN 1969-73 arasında kelimesi kelimesine dikkat ve sadakatle tuttuğum, bir gün inşallah düzenleyip yayınlamayı düşündüğüm ders notlarından manidar bir cümle :"Politika, çamurdan bir çorbadır.. İçebilene aşk olsun..."

24 Nisan 2018  · "Padişah zulmetmeseydi Dadaloğlu çıkar mıydı?", "Osmanlı zulmü" gibi yanlış, isabetsiz ve ihtisas erbabının hükmüne bırakılması gereken hususlarda asabi yaklaşımlarla siyaset yapılması yakışıksızdır. Önceki Rahmetli siyasetçilerimiz bu konularda daha dikkatli ve saygılı idiler. Yarın bazı siyasetçiler, tıp, mühendislik ve edebiyat hakkında da konuşacaklar diye endişe etmekteyim...

24 Nisan 2021  · 1993 yılı 15 Ekim Cuma günü öğleden sonra aynı gün göreve başladığımız Sakarya Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Kurucu Bölüm başkanımız rahmetli Prof.Dr.Osman Nedim TUNA’yı şükranla yad ediyorum. Kendisini  tanımakla, yıllarca sohbetini dinlemekle, yüksek lisans derslerinde yaptığı imtihanlara girip - güya "Hoca" olduğum hâlde, alışık olmadığım sorularından zayıf alıp - doğru cevaplarımdan iltifat görmekle, bir müddet, İstanbul Erenköy-Kozyatagı'nda aynı mahallede oturmakla, 2-3 yıl yardımcılığını yapmakla, bize hiç parasını verdirmediği yüzlerce çayını içmekle, sınıf arkadaşı Rahmetli Kabaklı'dan ona, ondan da tekrar Hoca'ya selamlar getirip götürerek aralarını bulmakla, millî hassasiyetlerine ve heyecanlarına defalarca şahit olmakla, Sakarya-TEK misafirhanesinde, neredeyse her gece bir vakitten sonra sabahlara kadar çalıştığını söylediği Türkçe meselelerini kahvaltıda kendisinden dinlemekle, nezaket ve hoşgörüsünü, çocuk saflığı derecesindeki inceliğini unutamayacağımı...bilmekle iftihar ettiğim Rahmetli Prof.Dr.Osman Nedim TUNA'ya Fatihalarla anıyorum efendim...

25 Nisan 2015  · Bu gözü dönmüş, kalleş, kime karşı silahlandığı belli, asırlarca kanatlarımız altında rahat yaşayan ama fırsat bulunca kanlı dişlerini gösteren güruh gibi binlerce çete, Ermeni - Taşnak, Hınçak katili, neyin hıncı için Ruslarla işbirliği yaparak isyanlar çıkararak, çoluk çocuk genç yaşlı kadın erkek demeden savunmasız Van, Bitlis, Iğdır, Kars, Erzurum ve civarında katliamlar yaptılar ? Onları "Tehcir" e tabi tutmak, şerlerinden kocaları ve oğulları cephelerde olan bin yılın vatan sahibi Müslüman yerli halkı korumak için, arkadan vurmaları önlemek için uzaklaştırmak, insanlık suçu öyle mi ? Safahat' ı okuyun, anlarsınız...Ya Rumeli'den , Kafkaslardan,... katliamlardan kurtulanların Anadolu'ya gelmek zorunda kalmaları.. Ya anavatan da olmayaydı ? Ya şimdi Ortadoğu'daki yüzbinlerin bize doğru gönderilmeleri, sığınmaları.. Avrupa ortasında Bosna'da yapılanları, Çeçenistan'ı, Arakan'ı, Somali'yi Afganistan'ı, Filistin, Suriye, Irak, Libya, Mısır,..bilhassa Fransız zulümleriyle katledilen 1,5 milyonluk Cezayir Müslümalarını, Endülüste akan kanları, Kıbrıs ve Girit'i, Karabağ'ı, Doğu Türkistan'ı, Kırım'ı, Orta Asya Türk bölgelerinde Rusların yaptıklarını unutacağımızı mı sanıyorsunuz ? Unutmak, ihanettir.. Hele bizdeki tatlı su hainleri hâlâ gazetelerde bu hainlere gözyaşı döken "nesebi gayri sahihler" sizi de unutmayacağız.. Şehitlerimizin ruhu şad olsun. Bu memleketin has oğulları, sadık ve vatansever kızları %90'dır. %10 gafil varsa eğer, uyanacaklardır....

25 Nisan 2014  · "Şafak ayini..." düzenliyorlar. İngiliz'in veliahtı ile eşi de gelmiş,"yasa iştirak için" oradalarmış...Akif, bu Anzak ve benzerleri için "Kimi Hindu, kimi Yamyam kimi bilmem ne bela.." dememiş miydi ? Biz Viyana, Mohaç, Kosova, Prut, Girit-Kandiye, Tebriz, Bağdat, Halep, Kahire...şehitleri için oralarda Mevlid ve Kur'an tilaveti yapma isteğimizi dile getirsek dünya ayağa kalkar mı kalkmaz mı ? Kendimize gelelim. Milli tarih şuuruna sahip olamayan nesillerin sonu felaket olur...Allah sonumuzu hayreyleye ve bizi daimi teyakkuz halinde tuta..Kelime oyunlarına tahammülümüz olamaz.

25 Nisan 2014  · Bakın taze haber...Fransa Cumhurbaşkanı 23 Nisan açıklaması için ne demiş: " Açıklama memnuniyet verici ama yeterli değil, asıl söylenmesi gereken nelerin yaşandığının açıklanmasıdır." Dünyanın siyasetçileri işi gücü bırakmış, memnuniyetlerini ifade ediyor ve dişlerini bileyip pençelerini hazırlıyorlar.. Ben boşuna mı üzüntümü ifade ediyorum.. "Tavize doymaz bunlar, yüz verdikçe astar isterler ve mutlaka arkadan vururlar. İşlerine gelmedi mi kırk dereden su getirirler. Müslüman âlemindeki ölümler onların kıllarını kıpırdatmaz..." Ah Yılmaz Öztuna, İbrahim Kafesoğlu, Osman Turan, Bahaeddin Ögel, Peyami Safa, Banarlı, Kabaklı Hoca, Hacıeminoğlu, Arvasi Hoca, Erol Güngör, Arif Nihat ve Ayverdiler... Biz sizdeki celadet, cesaret  ve şuura niçin yeteri kadar sahip değiliz ?

26 Nisan 2015  · Günün resmi...1983 mü, 84 mü, 85 mi ? Kocasinan Lisesi ..

30-40 yıl önce ama bana, inanın, dün gibi geldi.. Hepinizi o an dersteymişim gibi hatırladım. Şoray Uzun, Dede Korkut'un anlatıldığı ve iki kere söz almak zorunda kaldığı dersin havasından yeni kurtulmuş, Begüm, belikli saçlarıyla gülümsüyor. Ferhan Aşkın, bütün ciddiyetini derste bırakmış, arkadaşını dinliyor ve Filiz Aktan, ders sonrası da devam edecek sorularını unutmuş gibi tebessüm ediyor. Doğu Türkistanlı Kazak asıllı Mahmut Doğu, yine onlardan Türkistanlı, çekik gözlü, uslu, akıllı tavırlı Saime, ciddi ciddi sorular için fırsat kollayan Hakkı Kamış..Resmi fark etmeme vesile olan ve mühendis olduğunu profildeki bilgilerinden anladığım, gururla öğrendiğim Nesrin Kara (Mutlu) nın yüzünün yarısı görünüyor....Hepiniz var olun...Hepinize sağlıklar, başarılar huzur içinde mutluluklar dilerim.. Şu Kocasinan'ın 1982-1992 arası mezunlarından bin kişi kadar bir araya gelseydik de "vefa" neymiş herkese gösterseydik.. Bana, kim nerelerde ne yapıyor, yazsanız da sevinsek...Acı haber yazmayın... Resim için teşekkür ediyor, eşine ve çocuklarına selamlarımla sağlık ve saadetler diliyorum. Beni duygulandırdınız ve sevindirdiniz...Hocalığımın en enerjik yılları, talebelerimle en ciddi ve mesafeli dikkatle iletişim kurduğum, 10 yıl ara verdiğim doktoraya döndüğüm çağlar, o zamanlardır. İki oğlum da sizin dönemlerden sonra orta kısma orada başlamıştı...Sizin okulunuz unutulmaz...Hepinize selamlar...

26 Nisan 2012  · Cumhuriyet dönemi şair ve yazarlarının söz varlığı ne zaman ortaya çıkacak ? Ve sonra 20. yüzyılın bunlara dayalı örnekli on ciltlik büyük sözlüğü...Önce hayal edelim...

Biz dizinlerle ön hazırlıklara başladık. Metinlerle de : R.Nuri, H.Rahmi, P.Safa, K.Tahir, A.İlhan, Y.Kemal, M.Akif, A.Nihat, Tanpınar, Ö.Seyfettin, Z.Gökalp,N.Fazıl, C. Meriç, N.Hikmet, M.Şevket, A.Şinasi, A.Haşim.. Devamı gelir inşallah...

29 Nisan2019 / Tefekkürü, öz eleştiriyi / otokritiği / iç muhasebeyi yahut kendimizle hesaplaşmayı bir Fransız Müslümandan öğrenmek ne kadar can yakıcı.. Bir söz, gerçekten sarfedilmiş mi, bakılmalı. Her hâl ü kârda eziyet verici ve mânen paralayıcı...Gelin de yanlış deyiniz neye dayanacaksanız...

29 Nisan 2015  · / TİMURLENK ÜZERİNE BİR KÜÇÜK HATIRA…Şiirleri dışında mağlup Şah İsmail'e ve Ankara galib-mağlubu Emir Timur'a kaşlarım daima çatıktır...Türk-İslam birliğini geciktirmişler, nefislerine mağlub olmuşlardır...Sempati duyanlar kusura bakmasın. Bu gibi konularda duygularım, realitenin önünde gidiyor...İnşallah istikbalde, bunlar gibi yol kesenler, can yakanlar çıkmaz...

Cevabınızı beklemiyordum, yeni fark ettim Timur Bey. Sizi hedef alacak bir şey yazdığımı da söylemek mümkün değildir...Bir bilim adamının sahası dışındaki bir konuda bir diğerinin görüşünü "saçma" diye tavsif etmesi ve bu göndermeyi "okyanus ötesi"nden yapmasını hayretle karşılıyorum, Bu bir...Sizin bir "istisnaî tarih âlimi" ve " ilmî dokunulmazlık" zırhına sahip birisi olduğunuzu düşünmüyorum iki.."İsminiz" dolayısıyla; Anadolu'yu darmadağın eden birisini sizin gibi mazur görmek görevim yok, üç...Türk tarihinin devirlerini ve şahsiyetlerini savunmak, sadece belli kimselerin tekelinde değildir, yorum hürdür dört.. Bana neyin yakışıp yakışmadığını takdir makamı hocalarıma aittir ve sayıları çok sınırlıdır, beş...Nezaketim konusunda 42 yıllık hocalığım ve 15 yıllık resmi ve son nefesime kadar devam edecek olan gayrı resmi-hasbî talebeliğim, Allah'tan başka "takdir" beklemez altı...Kelime oyunlarının sonu gelmez yedi...Sert ve dokunaklı bir üslûp kullanmasaydınız, bunları yazmazdım sekiz...Asla "mezhepleştirme" tabiri kullanmadım, kullanmam, yazmadığımla "itham" edilmeme susamam dokuz..."Benim bir karıncaya ulu nazarım vardır.." diyen Yunusça hisseder ve düşünürüm, Yavuz ve Yıldırım'ın zaferini temenni etmek irfan, iz'an ve bilgi meselesidir. Bazan "Nabızlarımda vuran duygular ki tarihin birer derin sesidir.." diyen Gökalp'in yanında olmak, kimseyi rahatsız etmemelidir ,bu on...Keşke sizin gibi düşünmem hususunda bu kadar ısrarcı olmasaydınız...Ben darılmam, sizin de darılmamanızı dilerim. Sahanıza girdiğimi düşünmüyorum. Ayrıca ek branşım ve gönül bağım; Türk tarihidir...Öğrencilerimiz ve gençlerimiz de dolduruşa gelmeyecek kadar şuurludur. Selamlarımla..Timur Bey Hocam, isterseniz barış çubuğu tüttürelim, bizi yanlış anlamasınlar. Siz yaşça büyüğümsünüz. Size tanıdığımdan beri değer veriyor ve çalışmalarınızı okuyorum.. Belli ki kanaatlerimiz değişmeyecek. Bazı konularda- haklı olarak- insanlar, dün de böyleydi yarın da böyle olacağa benzer. Nehri tersine çeviremeyiz. Hayırlısı olsun. Selamlarımla hocam.. Ben sayılardan vazgeçtim, sizi bilmem...  Benim Timur Kocaoğlu Bey' e; adına, güler yüzüne, asaletine, nezaketine, ilmine, çalışkanlığına saygı duyduğumu, bunlardan istifade ettiğimi, rahmetli babalarına ne kadar hürmetim ve imrenmelerim olduğunu, kendisi de bilmez. "Timur" adının Orta Asya Türk âleminde ne kadar gururla sevildiğini de biliyorsunuz...Fakat benim hissiyatım budur. Timurlenk ile kavgalı da değilim, sadece kaşlarımın çatılmasına müsaade ediniz. Türk Dünyası içindeki kavgalar hepimizi üzmüştür. İnşallah gelecekte hep barış ve ittifak olur...Ben yine de Türk Birliğini sağlayacak güneşin Oğuz Türklerinin ufkundan doğacağına inanıyorum. Bana ve hislerime lütfen baskı yapmayınız, demek istemiştim. Bu ve benzeri konuları kırgınlık mevzuu yapmamalı.. Timur Bey Hocama ve size tekrar selamlarımla hayırlı günler diliyorum...