Türkler için farklı anlamı olan bir savaş Çanakkale 1915, İngiliz “Times” gazetesinde yazının başlığında belirtilen cümle ile ifade edilmişti.

Türk halkının duyarlı yüreğinden kopup gelen türkülerde, İstiklal Marşı'mızın şairi Mehmet Akif Ersoy'un dizelerinde nesilden nesile aktarılarak yaşatılacak bir savaştır. Çanakkale Savaşı iki ayrı mekanda gerçekleşmiştir: birincisi Çanakkale Boğazı'nda deniz muharebesidir, ikincisi ise Gelibolu Yarımadası'nda kara muharebeleridir. Her iki mekanda yapılan muharebelerin bütününe "Çanakkale Savaşı" adı verilir. (Erol Mütercimler, Gelibolu 1915, Alfa Yayınları, 5.Basım: Mart 2015). Türk ve dünya tarihinde "Çanakkale Muharebeleri" olarak geçen ve tarihte benzeri az olan bu hadise, 28 Temmuz 1914'te başlayan ve 1918 Ekim sonunda biten Birinci Dünya Harbinin özel ve önemli bir faslıdır. Bu muharebeler, 19 Şubat 1915'te ve Çanakkale Boğazı'nın Ege Denizine açılan ağzına karşı İngiliz ve Fransız filolarının deniz harekatı ile başladı. Boğaza karşı harekat 1920 Şubat 1915'te 12 büyük zırhlı ve diğer refakat gemilerinin saldırısıyla başladı. 25 Şubat 1915, 4 Mart, 7 Mart, 11 Mart'ta saldırılar tekrarlandı. Nihayet 18 Mart'ta İngiliz ve Fransız filoları Boğaz'ı geçmek için en büyük saldırılarını yaptılar. Harp akşama kadar sürdü. 18 büyük zırhlı, 506 topluk bir kudret, çoğu eski olan kara istihkamlarına ateş kustu. Fakat netice düşman için tam bir mağlubiyet oldu. Akşam üzeri geri çekilmeye karar verdikleri zaman, 6 saat 45 dakika süren harbin sonunda, bütün mürettebatıyla bir Fransız iki İngiliz zırhlısı çok ağır hasara uğramışlardı. Diğer üç gemi torpil isabetiyle karaya oturmuştu. Hülasa Boğaz'a giren filolar kuvvetlerinin yarısını kaybetmişlerdi. Bu savaşta Türk merkez bataryaları ancak 150 top kullanabiliyordu. Yalnız 44 şehitle 70 yaralı verdiler. 3 topları tahrip edildi. İşte bu deniz yenilgisinden sonradır ki İngiliz ve Fransızlar Boğaz'ın geçilemeyeceğine karar verdiler. Karadan taarruz planlarına geçtiler. Karaya asker çıkarma hareketi ancak 25 Nisan 1915'te başladı. 25 Nisan'da Boğaz ağzının Anadolu köşesinde başlayıp tutunamayan çıkartmadan sonra, ilk esaslı çıkartma Boğaz'ın Rumeli ağzı köşesinde Seddülbahir - Eskihisarlık - Tekeburnu, 6 kilometrelik bir sahaya yapıldı. 28 Nisan'da yapılan ve "Birinci Kitre Savaşı" adını alan bu çarpışmada düşman 300 kayıp verdi ve kıyı hattına sığındı. 69 Mayıs'ta düşman Seddülbahir'den Alçıtepe'yi hedef tutan İkinci Kitre savaşını açtı. 20.000 kişinin kaybına mal olan bu harekatla düşman ancak yarım kilometre ilerleyebildi. 11 Mayıs'ta hazırlıksız yapılan bir taarruzda, 300 şehit, 6000 yaralı verdik. 4-5 Haziran Üçüncü Kitre Savaşı, iki gün bir gece sürdü. Düşman 9.000, Türkiye 7.900 kayıp veriyor. 12 Haziran: Kerevizdere'de düşmanın en kanlı taarruzlarından biri: bizim zayiatımız 10.000, düşmanın 3.340. sonra 13 Ağustos'a kadar bizim karşı saldırılarımız. 7.500 zayiat Arıburnu'nda 10 Ağustos'ta ve Mustafa Kemal'in emriyle açılan taarruz: 5 gün süren harpte 6.950 zayiatımız var. Bu arada Anafartalar Cephesi açılmıştır. 7 Ağustos'ta başlayan bu taarruzlar 10 Ağustos'a kadar 4 gün devam ediyor. Türk zayiatı 20.000, İngiliz zayiatı 25.000. Düşman ilerleyişi durdurulmuş, Kocaçimen tepesi korunmuştur. Mustafa Kemal'in yönettiği 10 Ağustos taarruzunda düşman Conkbayırı'ndan atılır, sahile kadar kovalanır. 2122 Ağustos'ta düşman son Anafartalar saldırısını yapar, gene netice alamaz. Ondan sonradır ki muharebeler siper, Lağım muharebeleri halini alır. Muharebeler bu şekilde 1915 Aralık ayı sonlarına kadar devam eder. Sonra düşmanın boşalmaları başlar. 19-20 Aralık gecesi Anafartalar ve Arıburnu, 3-9 Ocak 1916 Seddülbahir cephesinden son kuvvetler çekilir. Bu suretle 8 ay 14 gün süren Çanakkale muharebeleri sona erer. Emperyalizm, Birinci Dünya Harbi'nde, ilk yarayı Türkiye'de ve Çanakkale'de aldı. Çörçil hatıralarında, Çanakkale'de kendi kayıplarının 200.000 kişi olarak gösterir. Biz de 186.869 şehit, yaralı ve kayıp verdik. (Şevket Süreyya Aydemir, Tek Adam, Mustafa Kemal, Cilt I, Remzi Kitabevi, Otuz İkinci Özel Basım, Mart 2011) Çanakkale Savaşlarından sağ kalanlar Mili Mücadele'yi başlatarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kurdular. Şehit ve Gazilerimizi saygı ile anıyoruz.