Ömrümüz, bize emanet olan hayatımızı mümkün olduğu kadar şükürle, şükran duyguları içinde geçirmemizi gerektirecek kadar kısadır ve biz bunu anlayana kadar uçup gitmekte felek bizi kandırıp durmaktadır.

Bu”felek” dedikleri yoksa bize adeta altın tepsi içinde sunulan ömrümüz müdür ? Şair “Bir ömr geçir istediğin her yerde..” diyor ya, ne mümkün. Hayatın ahtapot kolları bizi sarıp sarmalamış, kıpırdatmıyor. Şair tarihe kaçmayı denemiş. Bakın ne  diyor : “Ben zamanımızdan hicret edip yaşadım, İstanbul’u fethettiğimiz günlerde…” Ben de keşke çocukluğuma, gençliğime kaçıp gidebilseydim. Heyhat !... Fakat yine nefes alıyor olmak, hür bir vatanda, elimiz kolumuz tutarken, yürüyebilir ve konuşabilirken, torunlarımızın koşuşma ve gülüşmelerini işitirken yaşamak nasıl bir nimettir, hamdolsun. Godfirey LİAS’ın bir zamanlar Boğaziçi Yayınları’nda neşredilen GÖÇ kitabını biraz evvel bitirdim de Kazak kahramanlarından Osman Batur’un şehadetini Çin ve Rus emperyalizmine direnişlerini üzüntü ile düşündüm. Oralardan Türkiye’ye çileli bir yolculukla gelebilen rahmetli İsa Yusuf  Alptekin’i gençlik yıllarımızda tanımış ve dinlemiştik. Vatansız olmaz, dilsiz olmaz, ezansız olmaz, ailesiz, ordusuz, parasız olmaz, olamaz…

16 TEMMUZ 2016’DA ÖĞLE VAKTİ BENİM DÜŞTÜĞÜM NOT:

Sular durulacak, toz duman dağılacaktır. Bu millet tarihi boyunca ne badireler atlatmıştır. Sabırla ve teyakkuz içinde, olup bitenler takip edilmeli, devletimizin  ilgili sorumlu ve yetkililerinin yaptıkları ve yapacakları açıklamalar dikkatle ciddiyetle takip edilmeli, hukukun konuşması beklenmeli, keskin ve gergin sözlerle milleti üzecek siyasî ifadelerden  kaçınılmalı, kışkırtıcı kelimeler kullanılmamalı  ve tarafgir, tahrik edici yorumlar yapılmamalı, diye düşünüyorum.. Bu temenni ve dualarla : "Allah milletimizi korusun, Allah devlete millete zeval vermesin.."diyorum....

16 Temmuz 2016’dan UNUTULMAMASI GERKEN ÖNEMLİ BİR HATIRLAMA. Milletimizin demokratik hür iradesiyle iş başına gelen Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının, yanında Genel Kurmay Başkanı, İçişleri, Adalet ve Millî Savunma Bakanları da olduğu halde yaptığı resmî mahiyette açıklamadan satır başları: * Böyle bir milletin mensubu olduğum için gurur duyuyorum* Millet,devletine sahip çıkmıştır...* Bu millet Türk Milletidir. Biz asil ve büyük bir milletiz.* Ne yazık ki bu darbe teşebbüsünde 161 şehidimiz,1440 yaralımız vardır.Ulaşan son bilgilere göre 20 darbeci hayatını kaybetmiş, 2839'u da tutuklanmış durumdadır..* Suçlular adalete teslim edilmektedirler...

SUYU TAŞIRMAYAN GÜL OLMAK…Tanpınar'ın Beş Şehir'indeki Bursa bölümünde şadırvanda abdest almaya gelen mütebessim adamın elindeki çiçeği havuza atarken gösterdiği nezakete uygun bir "suyu taşırmayan gül misali olmak..." önemlidir.

HEYYY...HASSAS MİTİNG ve AÇIK OTURUM ERBABI, bu memleketteki sefalet manzaraları sizi ilgilendirmiyor mu ? Rahmetli Necdet Sevinç'in 10 sene kadar önce yazdığı gibi " Vatan toprakları nadide bir Türkmen halısı gibi ayaklarımızın altından çekilirken..." güya barış şarlatanları teketek programlarında akılları sıra kelime oyunlarıyla bir sonuç alacaklarını mı sanıyorlar.? Sabrın sınırı neresidir ? Bu devrin "Harekât-ı Milliyesi" yok mudur ?

HEM DE BİR YIL ÖNCE…2015'in 15 Temmuz'unda neler canımı sıkmışsa şöyle yazmışım: "Kürt kardeşlerimiz dindardır, bölücü oyunlarına gelmezler ama yine de dikkat !...Elin oğlu boş durmaz,oyun üstüne oyun çevirir, kan döker,kafa karıştırır,stratejik planlarla ting-teng dolaplarıyla nice taklalar attırır..."

15 TEMMUZ ; İBRETLERİN İBRETİDİR:::Yüce Allah; devlete, millete zeval vermesin. Ezan susmasın, bayrak inmesin."Din ü devlet mülk ü millet" uğruna asırlardır kanını sebil eden, varlığını adayan bu aziz millet "devlet-i ebed-müddet" içre yaşamaya devam etsin.."İ'la-yı kelimetu'llah" için fedâ-yı can edenler unutulmasın...Aziz milletimizin feraseti ve cesaretiyle engellenen belalar,bir daha başımıza gelmesin..."Amin diyenler, didar görsün..."

15 TEMUZ UNUTULMAMALIDIR…"O uğursuz geceye dair" dikkate değer tespitler....

Mahir ÜNAL Bey, lise yıllarından tanıdığım, çalışma ciddiyeti, millî tavrı, Türkçesi ve konuşma tarzı ile beğendiğim bir öğrencimdir. Burada politik, menfi ve insafsız yorumlar yapılmasını doğru bulmam.Yorumlarına katılıyorum.Allah bu milletin evlatlarına bir daha dış kaynaklı din istismarcısı, istiklaline kasteden tehlikeler yaşatmasın

15 Temmuz 2019 / YAZ DÜŞÜNCELERİ -2-

Meçhul mütefekkir arkadaşımla yağmurlu bir Temmuz ikindisinden sonra Kozyatağı'nın ulu ağaçları altındaki bir çay bahçesinde tekrar görüştük, sohbet ettik.Bana diyordu ki:

Namık Kemal'in "Hürriyet Kaside"sinde beğendiğim beyitlerden biri şöyledir ki bir hadisten hareket edilerek demokrasiye ve çok sesli düşünceye telmih yapılır.Yeniden düşünülmelidir :

"Durur ahkâm-ı nusret ittihad-ı kalb-i millette / Çıkar âsâr-ı rahmet ihtilaf-ı re'y-i ümmetten..."

* Ümmet içindeki fikir farklılıkları/çeşitliliği, zenginliktir, nimettir.* Çok sesliliğe her zamanda ve zeminde fırsat verilirse zihinler gelişir, insanlar söyledikleri ve yazdıklarından dolayı "acaba" duygu ve endişesine kapılmaz.* Çocukları, gençleri ve aydınları çekinerek söz eden / edemeyen bir cemiyette demokrasi gelişemez.* Türk toplumunun hür düşünceyi, tekrar bütün esneklik ve nezaketiyle yaşaması, yaşatması şarttır.* Dayatmacı zihniyetlerle bir yere varılamaz. * Bizim adımıza başkaları düşünemez. * Aklımızı başımıza devşirmemiz, aslî karakterimize sahip çıkmamız şarttır.* Aksi halde bizim için yabancı proje ve oyunların biri biter, diğeri başlar. Allah korusun her seferinde kurtulma garantimiz de yoktur.* Hani Köktürk, Uygur, Karahanlı, Selçuklu, Osmanlı? * Türkiye Cumhuriyeti, inşallah ebediyyen payidar kalacaksa, her alanda ayağa kalkmamız, yüksek bir eğitim sistemi geliştirmemiz, üniversiteleri ehliyet ve liyakatla dolduran bilim kadrolarıyla zenginleştirerek siyasetin girmesine engel olmamız gerekir.* Cumhuriyetin kuruluş felsefesini ilim ve tefekkür adamlarıyla işlememiz,"OKULA-KIŞLAYA-CAMİYE" politika oyunlarını ve "Diyanet dışı cemaatleri" yaklaştırmamamız gerekir.Arkadaşım haklıydı...Yatsıya kadar süren sohbetimiz, ezan-ı Muhammedî ile noktalandı.Sonraki görüşmemiz için vedalaşarak evlerimize döndük.

İstişare ve sohbet olmayan bir cemiyetin hâli yamandır.Biz daima ümitvarız. Anadolu'daki bin yılımızın sırrı budur.İlim ve istişare..Demokrasi ve Üniversite..Ehliyet ve liyakat...Allah büyüktür..Şaheser tekrar uyanmıştır.

13 Temmuz 2014  · Milletimizin değer verdiği sözlerinden, dualarından biri:

ALLAH, DEVLETE, MILLETE ZEVAL VERMESIN.... Devletine zeval gelen milletlerin ne hale geldiğini görüyoruz....Birlik olmalı birlik...Ittifaklar artmalı,yarına hazırlanılmalı...Çünkü partizanlık, Âkif'in dediği gibi, tehlikelidir : Girmeden tefrika bir millete,düşman giremez ; Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez....Milli davalarda parti mensubiyeti ikinci plana düşmez mi ? Esas olan vatan,bayrak,devlet ve millettir..Ecdadın dediği gibi " Din ü devlet mülk ü millet"

13 Temmuz 2020  · AZERBAYCAN SINIRLARINDA HASSAS GÜNLER yaşanması sebebiyle, içerde de muhtelif gerginliklere yol açacak konulara girilmesini zamansız görüyor, arkadaşlarımın ikazlarını da dikkate alarak, meseleleri "uzman ilim erbabına teslim etmeyi" daha insaflı ve mantıklı bulduğum için tartışma dışı kalıyorum.. Keşke üslupta daha sabırlı olabilseydik..Kim kimin kafa yapısını ve hayat felsefesini kolay kolay değiştirebilmiş ki ? Hepinize selam ve muhabbetlerimle

13 Temmuz 2022’de RAHMET-İ RAHMAN'A kavuşan sevgili hocamız Prof.Dr.Kemal ERASLAN'ın cenaze namazı için 14 Temmuz Perşembe günü öğle vaktinde FATİH CAMİİ'nde idik...RAHMETLER OLSUN...1969-70 Öğretim Yılından itibaren Fakültede derslerimize gelen çalışkan, güler yüzlü, öğrencilerine belli mesafede arkadaş gibi davranan Prof.Dr. Kemal ERASLAN Hocamızın 92 yaşında iken vefat ettiğini üzülerek öğrendik. Odasına her uğradığımda kitaba eğilmiş başını kaldırır, burnunun ucundaki yüksek dereceli gözlüğünü düzeltir; " Gel Mehdi otur, nasılsın, Sakarya'daki arkadaşlar nasıl ? Bak orada çay da var bardak da var, kendine doldur, anlat bakalım" der, tekrar Nevai'nin kim bilir hangi eseriyle ilgili önündeki çalışmalara devam ederdi.. Doktora jürimde yer alması benim için şeref hatırasıdır. İlk kitabıma TDK için rapor hazırlamasını da minnetle yad ediyorum. Çapa Yüksek Öğretmen Okulu mezunu olduğu için bize hususi bir sevgisi vardı. Okulu ve odasını, evinden çok sevdiği, tatil günlerinde bile soluğu Fakültedeki odasında aldığı iddiası, mübalağa olsa bile onunla ilgili tebessüm uyandıran güzel bir hatıraya dönmüştü... Onun nesli bambaşka bir nesildi. İlk Cumhuriyet nesliydi. Ruhu şad mekânı cennet olsun.../

11 Temmuz 2017  · Yaz günlerinin sessizliği içinde bana kendini seyrettiren

"Science end Vie TV / Hayat ve İlim TV" diye bir Fransız belgesel kanalının Türkçe tercümeli yapımları, millet olarak işimizin gitgide zor olduğunu düşündürdü. Biz nelerle oyalanıyoruz, onlar nelerle..Beyinde olup bitenler...Davranışlarımız ve beyin...Canlıların her birinin ilme, araştırma ve anlamaya konu olacak bir yığın, sırlarla dolu dünyası....Öteden beri kanaatim şudur: Ülkenin zeki çocukları seçilerek her yıl ayrı proje ve programlarla yetiştirilmeli ve yabancılara kaptırılmamalı idi...Politika ve dinî hayat, ilme müdahale etmemeli idi..Bilmem ki sonumuz nice olur bu zalim yarışta...Allah sonumuzu hayreylesin, çocuklarımızın akıllarını, irfanlarını korusun

11 Temmuz 2017  · TRT 1'DEKİ "SEKSENLER" DİZİSİNİN bugünkü bölümü, 37 yıl önceki 12 Eylül Darbesi ile ilgili olarak mütevazı bir İstanbul semtinden memlekete mesajlar veren komik-dramatık-üzücü sahneleriyle bana o zamanları yaşattı. 1980'in Eylül'ünde, 28 yaşımın 7 yıllık öğretmenlik hayatımın bilmem kaçıncı görev yerinde, öncesinde ve sonrasında yaşadıklarımı düşündürdü, üzdü..Bu dizideki baş rol oyuncusu da liseden öğrencim, çalışkan, zeki bir Rumeli çocuğu, Şoray Uzun Bey..Senaryo güzel yazılmış. Bütün kadroyu tebrik ediyorum. Kara mizahla, sembolik söz ve sahnelerle,yakın geçmiş ancak bu kadar ustalıkla yansıtılabilirdi. Yaşamayan bilmez. Komedi, aile dizisi deyip geçer. Yaşayanların hatıralarını ise yakıp da geçer.Rahmetli büyüklerimizin sağlam ve şaşmaz üslubuyla söylemek gerekirse; Allah bu milleti görünmez belalardan, felaketlerden ve ihanetlerden korusun.Vatan evlatlarını ailelerine, vatana, millete, bayrağa bağışlasın; devletimiz, dinimiz ebedî olsun inşallah...

11 Temmuz 2015  · DÜNYADA NELER OLUYOR ? Adamlar hem de Başkurdistan'ın başkenti Ufa'da poz veriyor. Bu dünya zayıfın ve yalancının dünyası değil; BU DÜNYA; kuvvetlinin, çalışkanın, attığı adımı bilenin, çok yönlü strateji uygulayanın ve gücünün yettiğini yapanın, ihtiyatlı olanın,mübalağa etmeyenin,istismara yeltenmeyenin, demagojiye bulaşmayanın, iç meselelerini herkese teşhir etmeyenin, pişkinlik yapmayanın, gelişmeleri iyi okuyanın, az gülüp çok düşünenin, başını kuma gömmeden yaşayanın, az uyuyup çok koşturanın, hukuku çiğnemeyenlerin, utanmayı bilenlerin, hatalarını itiraf edecek bir yüzle milletin karşısına çıkabilenlerin, neler olup bittiğini dürüstçe yorumlayacak insanları susturmayanların, muhaliflere demokrasi içinde itibar kazandıranların, attığı adımı bilenlerin,...HÜLASA ŞU RESMİ SEYREDERKEN İÇİ YANANLARIN DÜNYASIDIR...HEY FATİHLERİN, YAVUZLARIN, ALPASLANLARIN, SÜLEYMANLARIN TORUNLARI ! NE HALE GELDİK BİR BİLSEYDİK !

12 Temmuz 2020  · PAPA AYASOFYA İÇİN ÜZÜLMÜŞMÜŞ…Papa'nın üzüntüsüne katılanlar ve avanesi, Atilla, Roma'ya girmesin diye yalvarmaya giden büyük dedelerinin torunları olarak, Hun atalarımıza şükran duymaları gerektiğini hatırlamalıdırlar .Yahya Kemal Beyatlı'nın Gedik Ahmet Paşa'ya yazdığı gazeldeki :

"Çıktı Otranto'ya pür-velvele Ahmed Paşa

Tûğlar varsa gerektir Kızılelma'ya kadar.."

mısralarının ve diğer beyitlerin ne manaya geldiğini yeniden düşünmelidirler. Biz Cem Sultan'a ve babasına yapılanları unutmadık. Vatikan sakini, üzülecekse Irak'ta, Suriye'de, Doğu Türkistan'da, Yemen'de açlıktan ölen masumlara ve öldürülenlere üzülsün de göreyim azizliğini...Üzülüp durmasın, holding çapında olduğu söylenen zenginliğinin tadını çıkarsın...Bu fırsatlar  bir daha eline geçmez…

12 Temmuz 2019  · Biruni Üniversitesi'nde "15 TEMMUZ DEMOKRASİ VE MİLLÎ BİRLİK GÜNÜ" münasebetiyle bir şehit ablasını ve gaziyi dinledik.Üniversite Rektörü Prof.Dr.Adnan YÜKSEL ve bizim kısa ve sade konuşmalarımız salonu dolduran görevli ve akademisyen kalabalık dinleyici topluluğuna duygulu dakikalar yaşattı,sonra o günün ibretli resimlerinden oluşan bir sergi gezildi..Vefalı insanlar dünü unutmazlar...

14 Temmuz 2020  · Bugün BİRUNİ ÜNİVERSİTESİ'nde manalı bir tören yapıldı.

Aziz şehitlerimiz için saygı duruşu, İstiklal Marşı ve Kur'ân-ı Kerim tilavetinden sonra 15 Temmuz "Demokrasi ve Millî Birlik Günü" münasebetiyle bir şehit babası ve gaziyi dinledik,duygulu bir şiir ve o meş'um geceden görüntüleri takiben Rektör Beyin günün mana ve önemine dair ders, tespit ve tavsiyelerinin yer aldığı, Kurumsal İletişim sorumlusu Serpil BÖCEK Hanımın sunduğu programda biz de mütevazı bir konuşma yaptık. Allah bu milletin istiklaline ve istikbaline kastedeceklere fırsat vermesin...

12 Temmuz 2015  VATAN NEDİR, ADINI SÖYLEMELİ" DİYOR YAHYA KEMAL.

Vatan; yaylaları, ovaları, dağları ve ırmaklarıyla, kurdu, kuşu, sığır ve davarıyla, çiçeği, böceği, meyvesi ve sebzesiyle, havasıyla, suyuyla, yazıyla, kışıyla, çoluğuyla çocuğuyla, bayrağıyla, devletiyle, ezanıyla...şiiriyle, türküsüyle, mezarları ve tarihiyle, fırınıyla, samanıyla, kangalları, kartalları ve horozlarıyla, civcivleriyle, bebesiyle, dedesiyle, akrabalarıyla, komşularıyla, arkadaşlarıyla....vatandır...Saymakla bitmiyor. Ne kadar da zengin...Bir de Suriye'nin, Irak'ın ve benzerlerinin durumuna bakın...20-30 yıl önceki kangölüne döndürülen Bosna-Hersek, Çeçenistan ve Afganistan'ı düşünün...Biz aklımızı başımıza devşirmezsek, elin gâvurlarının bizim için de daha çetin planları yok mu sanıyoruz ? Ya bizim planlarımız ? Büyük gaflet !!! Hani muhteşem Osmanlı.? Gitti mi gider..

Vatanın her şeyi mukaddestir, dört elle sarılmalı, bin bir nazına katlanılmalı..Yoksa bu zalim dünya, mazlum kanı dökerken, zafer kazandığına inanıyor yahut tarihin intikamını aldığını sanıyor..Sanki biz zulüm yapmışız gibi..Dün, bugün ve yarın için "vatan felsefesi" yapmalı,

"strateji enstitüleri" boş durmamalı..Bir Hasan Celal Güzel, bir Taha Akyol, bir A.Bican Ercilasun,... yetmez..Başka "Yeni Türkiye Planlamaları" olmalı.Peyami Safaların, Erol Güngörlerin, Cemil Meriçlerin, Kabaklıların, Arvasilerin, Nurettin Topçuların, Kafesoğluların, Ayverdilerin...tefekkür burçları sahipsiz kalmamalı...Sadece siyasi partilerin çilesiz, ufuksuz, daralmış kadroları ile yetinilemez..Aksi halde "Badeharabül Basra/ Basra harab olduktan sonra" uyanmak kâr etmez. 85 kanlı ülkenin beslediği söylenen "Maskeli İşid Cinneti"de bitmez..

14 TEMMUZ 2013  · ALLAH ORUÇLARINIZI KABUL EYLEYE...

Fakir fukarananın gönlünü ve midesini hoş eyleye, sair zamanlarda bizleri açlıkla terbiye etmeye, bir lokma ekmeğe muhtaç bırakmaya...Nimetlerin kadrini kıymetini bilenlerden eyleye...Bir damla suyun,bir parça ekmeğin, hafif esen serin rüzgârın,gölgenin ve tebessümün...