Fatih ERGE

Tekirdağ 7,5 yılda ne çektiyse bu isimden çekti. Megolaman yapısıyla huzursuzluğun merkezi oldu. Kendisini beğenmeyen, dediklerine evet demeyen personeli bile cinsiyet ayrımı yapmadan Tekirdağ'ın bir ucundan diğer ucuna sürmek gibi acımasız hobileri var. Trip atması, küsmesi o gittikten sonra akıllarda kalan tek şey olacak. Mikrofonu eline aldığında başını bükerek mangalda kül bırakmaması ise tam bir dram sahnesi. Yaptığı icraatları bir tek kendi bilir. Mesela, Malkara'da Balkanların en büyük et kombinasını yapmış... Partililerinin bile bu hizmetten haberi yokken ben nereden bileyim kasap dükkanı açmadığını? Alıp bizi oraya götürmedin ki... Neymiş Trakya'nın en büyük Balık Halini yapmış... -Nereden bileyim balıkçı barınağı yapmadığını? Köhne düzenin örneklerini sırala gitsin. Ne yaptığını bir kendisi biliyor bir de Allah... 12 Belediyeden 4'ünü kaybetmesi büyük lütuf bana göre... 7,5 Yılda çok başarılı olduğu alanlar var tabi. Facebook doğum günü takvimine göre sabahın 7'sinde telefon açarak doğum günü kutlaması gibi. Hemen hemen herkes çakma doğum günü tarihi koysa da facesine insanın içini bir mutluluk kaplıyor. Vay be büyük şehir başkanı benim çakma doğum günümü kutladı... Cenaze, esnaf ziyaretleri ve yolda gördüklerine baban nasıl deyip muhabbet uzamasın diye hemen oradan uzaklaşması seçmenin yağını eriten sihirli dokunuşlar. Arada slogan da lazım tabi: Zincirler kırılsın Kadir'in Büyükşehir mabedi ibadete açılsın... Konumuza geleyim; Halka şirinlik yapan Kadir Abimizi bir de belediyede görün; tam bir kral... Arayıp ulaşana aşk olsun modelli daire başkanları hafta sonu gelse de şehri terk etsem derdinde... (Bir kaçını tenzih ederim) Rütbelerini bırakıp belediyeye tayinli atananlar ise orduya tekrar dönmenin hayallerini kuruyorlar. Personeli hiç yazmıyorum bile en son ne zaman gülücük saçtılar etraflarına... Gazeteci Serap Cömertoğlu 2 Temmuz'da Kadir Albayrak'ın eşi Gülseren hanım ile bir röportaj yapar ve iki kadın başlarlar muhabbete... Cömertoğlu, bir kısmını aldığım spotunda enteresan cümleler ile röportaja başlar: ...Başkan Albayrak'ın çok naif, kırılgan bir yapısı olduğunu belirtirken, hakarete varan eleştirilere karşı ise kendisinin daha fevri olduğunu söyledi. Kadir Başkan'ın iki dönemdir büyük bir aşkla, mücadele ile işini yapmaya çalıştığını aktaran Albayrak, "Bu dönem artık son diyoruz. Daha sonra ne olur bilemiyorum" dedi. G.Albayrak: -...Öte yandan çok kuvvetli bir çalışma ekibi yok. Bunu kuramadı. Kişileri çok iyi diye öneriyorlar. Kabul ediyorsunuz fakat sonra başka yönlerden gözlemlemeye çalışıyorsunuz. Hüsran oluyor. -...Kendi doğrultusunda gidiyor. Bazı durumlarda oğlum da ikaz ediyor. "Tamam oğlum" diyor yine kendi bildiğini yapıyor. Karakteri bu şekilde. -..."Yerel seçimlerden sonra iki yada üç gece de olsa bir yerlere gidip, dinleneceğiz" diye bir sözü vardı. O söz hala yerine gelmedi. Röportajın tamamını okumak için tıklayın. Kadir Albayrak da Tekirdağ'a Büyükşehir Belediye Başkanı da oldu ya varın gerisini siz düşünün. Velhasıl böyle işte... Serap kardeşimi bu güzel röportajdan dolayı kutlarım. Not: Edebiyat fukarasını zahmete koymamak adına Megolamanın Ekşi Sözlükteki tarifi: "megolaman kimse; kendinde olmayan üstün nitelikleri kendinde varmış gibi hisseden, bunun böyle olduğuna inanan kişidir. Ruhsal bir bozukluk olmasa da psikolojik bir problem olarak değerlendirilir. Günümüzde genellikle kendini aşırı beğenen insanları tasvir ederken kullanılır."