Haziran 2021 / EVLİYA ÇELEBİ'NİN 40 ROMANI / Çize çize, dura dura okumaya başlayalı 3 ay oldu. İki büyük cilt içinde 10 ayrı cilt var (1, 2, 3, 4, 5, 6 + 7, 8, 9,10) Üçüncü cildin sonlarındayım. Yaklaşık olarak büyük boy, çift sütun 3 500 sayfa. Bir sayfası normal roman sayfasıyla 4 sayfa eder.17. asrın söz kahramanı Evliya Çelebi'nin 51 yıl boyunca seyahatlerle yaşayıp yazdığı 300'er sayfalık 40 tane "Evliya Çelebi Romanı" sayılabilir. Orijinalinden aslına müdahale etmeden, yeni harflere aktaranlara, hazırlayanlara ve yayınlayanlara şükran borcumuz vardır. Tam Belgesel Dizi film olacak eser. Hedefim, inşallah, Ekim sonlarına doğru okumayı bitirmektir. Şimdilik sadece; "Muhteşem bir kitap ! " demekle yetineyim. Medeniyetimizin özeti gibi. Bitince,nasip olursa, düşüncelerimi anlatacağım ve yazacağım inşallah. Okuyup bitireli aylar geçti de düşüncelerimi yazma havasına henüz giremedim.. Belki Eylül'de inşallah...Hangi Eylül bilemem. Başlık yukarıda hazır...

***

Haziran 2023 / 12 Mart 1972 tarihinde , Âkif'in genç arkadaşlarından Rahmetli Mahir İz Hoca'yı, Rahmetli Ahmet Kabaklı ve Rahmetli R.Ekrem Koçu'nun da katıldığı bir Mehmet Âkif ve İstiklal Marşı Proğramında, Çapa Yüksek Öğretmen Okulunda misafir etmiştik. Turgut Güler arkadaşımla birlikte düzenlediğimiz bu proğramda,Kabaklı Hoca ve Koçu'nun konuşmalarından sonra Mahir Hoca hayatımda dinlediğim en güzel İstiklal Marşı'nı-aruz inceliklerine riayetle ve yüksek bir vakar içinde okumuştu.Bir yıl önce 1971'de ise İstiklal Marşı'nın kabulünün 50. yılı töreninde , İstanbul Belediyesinin Saraçhanebaşı'ndaki Konferans Salonunda yine Âkif'in arkadaşlarından Rahmetli Eşref Edip Bey'i dinlemiştik. Mekânları cennet olsun.

***

Haziran 2013 / BERÂT KANDİLİNİN, MİLLETİMİZİN, İSLÂM ÂLEMİNİN VE İNSANLIĞIN BERÂTINA VESİLE OLMASINI DİLER, MESLEĞİMİN 40. YILINDA , SAKARYA-EDEBİYAT'IN 2013 YILININ GENÇLERİNİN "DİPLOMA / BERÂT"LARI NI DA TEBRİK EDER, HEPİNİZE BAHT AÇIKLIĞI TEMENNİ EDER,SAĞLIK,ÂFİYET VE HUZUR İÇİNDE  NİCE "RECEPLER-ŞABANLAR-RAMAZANLAR-BAYRAMLAR" YAŞAMANIZI

CENÂB-I HAK'TAN NİYAZ EDERİM...

***

Haziran 2019 / İstanbul Büyükşehir Belediyesi Seçimi sonuçlarının aziz milletimiz ve İstanbullular için hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyoruz. Bu vesile ile son yılların seçimlerinde denge unsuru olan "Ülkücü Hareket" in %20'lerden %30, 40'lara kadar gidebilecek, bölündüğü zannedilen millî enerjisinin tekrar yeni bir fikrî-ilmî-siyasî kadrolaşma ile 100. Atılım Yılına, 2022-23 seçimlerine Atatürk-Türkeş çizgisinde yenilenen proje Milliyetçileriyle müstakil olarak veya millî ittifaklarla hazırlanması gerektiği kanaatindeyiz. Hayırlısı olur inşallah.

***

Haziran 2020 / Dr.Hüseyin ÖZBAY, Çapa Yüksek Öğretmen Okulu'ndan ağabeyim, okul arkadaşımdır. 1992'de Ankara'da bulunduğum bir gün, evlerine çay sohbetine davet ettiklerinde iki güler yüzlü sevimli çocuğu, oğlu ve kızı, beni aralarına alıp şiir söylemişlerdi, unutmuyorum. Allah, sağlık ve âfiyet içinde nice hayırlı yıllar nasip eylesin.

***

Haziran 2021 / ORHAN SEYFİ ŞİRİN'E RAHMETLER OLSUN...

Arifiye Öğretmen Okulu'ndan yetişen ateş parçası gençlerden biri olan Seyfi ŞİRİN kardeşimizin vefat ettiğini, açıklanması güç bir kederle öğrendim. Maziye karışan yıllar içinde zevkli edebiyat sohbetlerimiz olmuştu. kalemi kuvvetliydi. Türk Edebiyatı Vakfı'nın düzenlediği senaryo yarışmasında derece almış, güzel bir konuşma yapmıştı. Şairliğini bir kartala benzetmek istemişimdir. Üzüntü gündelik ekmeğimiz oldu. Ruhu şad u hurrem, mekânı cennet olsun. Aşağıdaki şiiri onu tanımayanlara öğretebilir..

BİZİM SEVDAMIZ- SEYFİ ŞİRİN

-Necip Hablemitoğlu’nun aziz hatırasına-

Kırım’dan Budin’e varır gizlice /Surlara uzanır bizim sevdamız

Gözler ufukları yaslı Kanije, / Uyvar’a uzanır bizim sevdamız

İzmir’e yol açar süngüler ile / Alayları kırar mangalar ile

Aşar Kaf dağını Ankalar ile / Zorlara uzanır bizim sevdamız

Bağdat’ı fetheder gençlik çağında / Kamalı’dır Ödemiş’in bağında

Ayva’dan usanır Emirdağı’nda / Narlara uzanır bizim sevdamız

Zaferi İzmir’den getiren atlar / Mustafa Kemal’le aştık sıratlar

Şahittir bu aşka gazi kıratlar / Dor(u)lara uzanır bizim sevdamız

Bektaş’ça davranır, Veysel’ce duyar / Gah Mahzuni, gahi Yunus’a uyar

Ruh olur Altay’da kaftanın soyar / Pirlere uzanır bizim sevdamız

Tüter üç kıtada buhurlar ile / Açar gönülleri mühürler ile

Duyar aşk sözünü sağırlar (b)ile / Körlere uzanır bizim sevdamız

Karaman düzünde çınlar şarkımız / Kutlu şiirlerle dolar terkimiz

Mahmut’un kabrinde bekler kırkımız / Kaşgar’a uzanır bizim sevdamız

Nice mazlumların tutar elinden / Şaşkını çevirir, çıkmaz yolundan

Zalimi, haini, budar kolundan / Şerlere uzanır bizim sevdamız

İçer ak ayranı Konya çölünde/ Tırpan elindedir, türkü dilinde

Bakır yanaklarda, tunçtan alında / Terlere uzanır bizim sevdamız

Gölgeli dağlarda kuşluk zamanı / Gizler izimizi yayla dumanı

Ezer çiçekleri, ıslak çimeni / Kırlara uzanır bizim sevdamız

Bilmeyen cahildir “meşe selini” / Götürür köprüyü, allı gelini

Uçurumlar keser aşkın yolunu / Yarlara uzanır bizim sevdamız

Gezmek gerek yiğitliğin çağında / Sevmek gerek kula gönül bağında

Abant’da, Zorkun’da, Tekirdağı’nda / Karlara uzanır bizim sevdamız

İpek yollarında arar izlerden / Kolca kopuz dinler, ince kızlardan

Çağıldar neylerden, taşar sazlardan / Tarlara uzanır bizim sevdamız

Talas’ta kadere boynunu eğer / Kırım’da örenler boyunca arar

Turfan’da bin tane Paris’e değer / Şarlara uzanır bizim sevdamız

Sevdalı Necip Bey bilmez ki hile / Düşer kara yere kitaplar ile

Rengini verir de kızıl bir güle / Karlara uzanır bizim sevdamız

Uyanır her sabah yayla sisiyle / Gülümser mübarek ezan sesiyle

Durur Kanije’nin tesellisiyle / Uyvar’a uzanır bizim sevdamız

Yanar yurdu için; yanar kime ne? / Düşse de hasretin cehennemine

Bir serinlik arar orda yine de / Korlara uzanır bizim sevdamız

Orhan Seyfi Şirin

***

TEBRİK BABINDADIR...

23 Haziran 2024 • MÜBAREK KURBAN BAYRAMININ, MİLLETİMİZİN, İSLÂM ÂLEMİNİN VE İNSANLIĞIN YÜCELMESİNE VESİLE OLMASINI DİLER, MESLEĞİMİN 51. YILINDA BULUNDUĞUM ŞU GÜNLERDE; 25 YIL GÖREV YAPTIĞIM, BU  YIL 26. DÖNEM MEZUNLARINI VEREN SAKARYA-EDEBİYAT'IN, SON BİRKAÇ YILDIR KADROSUNDA BULUNDUĞUM İSTANBUL YENİ YÜZYIL ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ ve EDEBİYATI BÖLÜMÜ’nün 2024 YILI MEZUNU  GENÇLERİNİN "DİPLOMA / BERÂT"LARI NI DA TEBRİK EDER, HEPİNİZE BAHT AÇIKLIĞI TEMENNİ EDER, SAĞLIK, ÂFİYET VE HUZUR İÇİNDE NİCE "RECEPLER-ŞABANLAR-RAMAZANLAR-BAYRAMLAR" YAŞAMANIZI CENÂB-I HAK'TAN NİYAZ EDERİM...

***

Haziran 2017 / ÖĞRETMENİMİZ ŞEHİT İMİŞ..

Biraz evvel 17 haberlerinde bir televizyon kanalı açıkladı. Öğretmenimizden bir gün sonra bugün de Tatvan'da iki askerimiz ve Siirt'te bir korucumuz şehit olmuşlar. Mekânları cennet olsun.

Bir öğretmen derneğine istinaden yayılan "Öğretmen Necmettin Yılmaz'ın yaşadığı haberi , inşallah doğrudur." temennimiz ise dudaklarımızda dondu...

Haber, onun kurtulduğu değil de vatan topraklarının ortasında nasıl olup da kaçırılabildiğidir. Böyle bir haber gafletlere ve ihanetlere kurban verdiğimiz sayısı binleri aşan kara yağız gençlerimizi unutmamıza mani olamaz. Devlet, "kadife eldiven içindeki demir yumruğunu", "ipeğe sarılmış çelik" üslubuyla gösteremedikçe, maazallah, dertlerimiz dağ olacaktır. Allah devletimizi, milletimizi ve yarınımız demek olan çocuklarımızı ve gençlerimizi korusun..Komaya girenin kurtulması kadar, sağlıklı bir insanın nasıl komalık hâle getirildiği de acı acı düşünülmeli, kaşlar çatılmalı, uykular kaçmalıdır...

***

Haziran 2015 / YILLAR ÖNCE DUYGULANINCA...Mehmet Mehdi ERGÜZEL

Ben Zile'de doğdum. Baba tarafım Tokatlı, ana tarafım Amasyalı,babadan dede-nine tarafım Selanik-Manastır-Debre-Sarıgöllü,anadan dede tarafım,Selanik-Kayalar-Köseler, anadan nine tarafım Kafkaslar-Kabartay-Balkar ve nihayet 500 şu kadar sene önce Karamanoğlu ve Oğuzlar yoluyla Tanrı Dağları dersem kime ne ? Bu bilgileri çocukluğumuzdan beri büyüklerimizden dinleye dinleye öğrendik. "Kişi kavmini sevmekle kınanamaz.". Köklerimizi de mi merak etmeyelim ?İşte bu yüzden, Rumeli türkülerine de Kafkas ve Türkmen oyunlarına da, Yeşilırmak'ın akışına da,Tuna'nın yeşiline de dayanamam...

***

HAZİRAN 2020 / İstanbul Arel Üniversitesi'de birkaç yıl danışmanlıklarını yaptığım son iki yüksek lisans öğrencim, Neşe BEKÂR ve Damla Erişmiş ALBAYRAK, geçen hafta arkadaşlarımız değerli bilim adamları Prof. Dr. M.YELTEN ve Dr. Öğr Üyesi Ali TAŞTEKİN Beylerin ve benim yer aldığım jüride tezlerini başarıyla savunarak alanlarında "bilim uzmanı" olmağa hak kazandılar. Aynı gün jürisinde bulunduğum Bahar TOPDEMİR'in başarılı yüksek lisans tezini de değerlendirdik. Kendilerini tebrik ediyor, aileleri için de hayırlı olması temennilerimle sağlık ve afiyetler dlliyorum.

Lisansüstü Eğitimde tezini tamamlattığım genç sayısı , Yüksek lisansta, Sakarya Üniversitesinde 36++4, Zonguldak B. Ecevit Üniversitesinde 3 ve İ. Arel Üniversitesinde 7 olmak üzere 50, doktorada da tamamı Sakarya Üniversitesinde 10 doktora danışmanlığımla beraber toplamda 60 oldu. Keşke bazı hocalarımız gibi 100'e ulaşabilseydik. Ayrıca Sakarya'da 25 yıl boyunca 3 bine yakın mezunumuzun neredeyse yarısının bitirme tezlerinin danışmanı olmak gibi yorucu ama zevkli bir vazifeyi icra etmek, memleket evlatlarına hizmet etmek ancak hayat tarzını hocalık üzerine kuranların anlayabileceği bir manevi hazdır. Yarım asra yaklaşan meslek hayatımda bana bu şevki yaşatan bütün öğrencilerime selam ve muhabbetlerimi sağlık ve afiyet temennilerimi sunuyor, başarılarının devamını diliyorum...

***

Haziran 2019 / Bugün İstanbul Türkocağı'nda çay sohbetindeydik.

Ta 1969'u takip eden yıllarda haftalık Devlet Gazetesinde cesur "Ergenekon Mektupları" nı okumaya alıştığımız Dr.Cezmi BAYRAM ağabeyimizle ve tanışmaktan memnuniyet duyduğumuz Kastamonu Türkocağı Başkanı Prof.Dr.M.Serhat YILMAZ Bey ile istişarelerde bulunduk. 100.yılında bulunduğumuz Millî Mücadele'nin  KASTAMONU'suna ve oradaki Ocaklılara selamlarımızla...

***

Haziran 2010 / Aynı fikirde değilim.Tanpınar'ın; bizde romanın gecikme sebeplerinden birinin itiraf müessesesinin ve günah çıkarma ritüelinin olmamasını belirtmesi çok manalıdır. Bizim kültürümüz hikmet ve sır üzerine kuruludur. Sırlar Allah'a ayandır, dua ile ifadesini bulur, ortalığa dökülmez. Yazmak, ferdi meşgaledir, tefekkür ve tahassüsün ifadesidir, itiraf değildir. İnsan,aklına eseni yazarsa, şahsiyetler dumura uğrar..Nasıl bin düşünüp bir söylemek makbulse yazmak da ciddiyet ve seçme ister...

Haziran 2015 / Bugün öğle namazını müteakip 1924'te doğduğu Isparta-Atabey-İslâmköy-Çalcatepe'de devlet ve millet merasimleriyle, Tekbirlerle vatan toprağına tevdi edilen Rahmetli Süleyman Demirel'in, onu yakından tanıyanlardan nakledilen bazı manalı, güzel sözleri : * Yollara çıkacağız...Mavi gökle çatlayan toprak arasında Allah'tan başka kimsesi olmayan Anadolu insanının kimsesi olacağız.. * Bir tencerede et mi kaynıyor, dert mi kaynıyor, bunu en iyi muhtarlar bilir. Muhtarları tanıyın, onları dinleyin * Yol yapar,su,elektrik getirirsin ama milletin gönlünü yapmak hepsinden daha önemlidir..* Barışmayacaksanız, kavga etmeyeceksiniz.. * Oyla gelen, oyla gitmeli... * Anadolu'nun çorak topraklarını suyla ve yolla buluşturmak ana davalarımızdandır..* Dünkü güneşle bu günün çamaşırı kurutulmaz...* Bu milletin çocukları, göğsünü gere gere Müslüman olduğunu söyleyebilmelidir... *Meşruiyet içinde çareler tükenmez...

...ve benzeri binlerce söz..

Zorla güzellik olmaz. Bu millet Rahmetli Demirel'i sevmiş ve ona 1965' te 41 yaşında iken "yüzde 53 ile" tek başına iktidar vermiş, sonraki seçimlerde de hep güvenmiştir. Muhtıra ve ihtilallerle yolu kesilen bir siyasi hareketin liderinin mücadeleleri üzerinde yorum yapılırken, ittifak ve ihtilaf halinde olduklarını da enine boyuna değerlendirmek icab eder.Benim neslim 1965-2015 arasındaki onun dönemini yaşayan canlı şahitlerdir. Benim hakkım helaldir.

1960'dan sonra doğanların, yaşamadıkları bir dönem için keskin-menfi yorumlar yapmak yerine "Ölülerinizi hayırla yad ediniz." hakikatinin ışığında daha insaflı, bilerek ve düşünerek değerlendirme yapmasında fayda vardır. Belki bir zamanlar (1970'lerde) yayınlanmış "Millet Yolunda" kitabını bulup okurlarsa bile bu eser kendisini kısmen tanımak için küçük bir ipucu olabilir. Millete hizmet edenlerin değeri yine millete sorularak öğrenilir.

Allah rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun...