Mayıs 2017 / Seçerek okunur.. Yayınevi seçilmez, kitap ve yazar seçilir.

Seçmek, ince iştir.. Yahya Kemal bir rubaisinde ne güzel söyler : "Ahbabını ister iyi ister kötü seç / İdbara düşersen seçilirler er geç /  Küsmüş gibi hepsi bîgâneleşir / Onlar senden geçmeden sen onlardan geç!"

***

Mayıs 2020 / Türkçede başka dillere göre daha az kelime olduğunu sananlar, iddia edenler yahut meçhullerden nakledenler yanılıyorlar. Önce sayıya dayalı ikna edici kaynak göstermek zorundadırlar. V. Hugo'nun kırk bin kelimesini de neye göre saydıklarını uzmanının kaynağını göstererek ispat etmelidirler ama Evliya Çelebi'nin-tekrar edenler  sayılmazsa-kırk-elli binlerde olduğunu, Yahya Kemal'in sadece kelime sayısı itibariyle, tekrarlar dışında, on altı binlere ulaştığını ayrıntılı manalarla bunun yirmi beş binleri bulabileceğini söyleyebiliriz. Tanpınar’ın bir milyon kelimeden, tekrarlar çıkınca, 24 bin kelimelik bir sözlüğe sahip  olduğunu, tezler yaptırdığımız için biliyoruz. " Hugolar'ı veya her kim iseler"i gözünüzde büyütmeden evvel bu tarafa baksanız iyi olur, derim…

***

18 Mayıs 2024 / “EY GÜZEL KIRIM…” Bu türküyü, 1993'te Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı'nda, iki ay kadar hafta sonları Kırım'dan misafir gelen öğretmenlere verdiğimiz Türkiye Türkçesi kurslarında onlardan defalarca dinledim, duygulandım ; ben de onlara, "Çırpınırdı Karadeniz, bakıp Türk'ün bayrağına " türküsünü öğretmeye çalışmıştım. O öğretmenlerden birinin kızı olan Dr.Serane Gencali'ye 2015-2020 yılları arasında Sakarya Üniversitesi'de "Gaspıralı İsmail'in Sözlüğü ve Söz Varlığı" isimli doktora tezi yaptırmak da nasip oldu. Allah bütün Turanlıları korusun ve yüceltsin...

17 Mayıs 1991...Tam 33 yıl önce...Doktora tezimi savunduğum gün. Jüride, Allah RAHMET eylesin, Prof.Dr. Kemal ERASLAN ve her zaman yardımını gördüğüm Prof.Dr. Emine Gürsoy Naskali hanım vardı. Aynı gün aynı jüride Çapa'dan okul arkadaşım, ağabeyim Münir ERTEN bey de doktor olmuştu. Cuma günüydü...Soldaki fotoğraf ondan 4-5 yıl öncesine ait olmalı. Tez danışmanım, ağabeyim, hocam Mertol Tulum...O zaman henüz "Doçent Dr." ve İ.Ü.Türkiyat Enstitüsü Müdürü... Ne zaman; "Çalışmalarımı göstermeye geleyim mi hocam ?" desem, daima olumlu cevapla davet eder ve saatlerce çalışırdık. Kendisine minnettarım. Edebiyatı seven bana, dil çalışmalarının çetinliğini, inceliklerini öğreten, iğneyle kuyu kazarcasına yazma metinlerin üzerine sabırla eğilen, rahmetli "Hocaların Hocası O. Şaik Gökyay'ın "Destursuz Bağa Girenler" kitabında yegâne iltifata mazhar olan Mertol Bey, "Tarihî Metin Çalışmalarında Usûl" ile bu sahanın inceliklerinin dersini verir. Fatih'in hocası ve XV. asrın nesir üstadı Sinan Paşa'nın Tazarrunâme ve Maarifnâme'sini hem esas metin olarak hem de günümüz Türkçesiyle neşreden hocamız, aynı usülle Tursun Bey'in Tarih-i Ebu'l-Feth'ini ve Elvan Çelebi'nin Name-i Kudsi'sini Seyyid Vehbi'nin Surnâme' sini Türkoloji dünyasına sunmuş, yüzlerce maddelik notlarla eserleri âdeta yoruma hazır hâle getirmiştir. "Emir Mustafa'nın 18.Yüzyıl İstanbul'u" kitabından başka , ve 16. asrın çingene hayatından , eşek hikâyelerinden, latifelerden oluşan Harnâme de başka yayını. Uzun yıllarını alan bir diğer eseri 17. Yüzyıl Türkçesi ve Söz Varlığı. Ayrıca, Osmanlı Türkçesine Giriş , Osmanlı Türkçesi Büyük El Sözlüğü ve Dil Tartışmalarında Gerçekler adlı eserleri erbabınca malumdur... Lisans döneminde de Osmanlıca derslerimize gelen, Rumeli kökenli ve müftü torunu 1940 Ayvalık doğumlu hocam Prof.Dr. Mertol Tulum Beye şükranlarımı arz ediyor, sağlık ve afiyetler diliyorum. 1974 sonunda rahmetli hocam Prof. Dr. N. Hacıeminoğlu'nun açık desteği ve teşviki ile girdiğim lisans üstü eğitimde ilk danışmanım da yine rahmetli hocalarımızdan Prof.Dr.Faruk K. Timurtaş idi. Edebiyata ilgim, bazı acemiliklerim ve meslek hayatımın dağdağaları içinde sürüncemede kalan, 10 yıl kadar geciken doktoramın tamamlanmasında 6-7 yıl boyunca rehberlik yapan, 100 000 (yüz bin) fiş hazırlatan, bunları sözlük için tasnif ettiren, 440 sayfalık yazmanın çevriyazılı metni ve ayrıntılı sözlüğü ile gramer ve imla özelliklerini ortaya koymaya kadar uzanan çetin doktora tezimde beni yetiştiren Mertol beyi daima üstadım olarak gördüm. Öğrencilerime onu örnek gösterdim. Çünkü "vefa", sadece İstanbul'da bir semtin adı değildir...Bu salgın günlerinde hocamın eserlerinin yarıdan çoğunu okudum, inşallah hepsini tamamlayacağım. Gençlere ve lisans üstü yolundakilere hararetle tavsiye ederim efendim...

Mayıs 2013 / Bu Diziyi hazırlayanları tebrik ediyorum. Yüzlerce bölüme ulaşmasınıı diliyorum."Böyle Bitmesin" Dizi Filmi 32. Bölüm, 17 Mayıs 2013'ten :

"....Birisini yaralı görünce yarasını sarmadan yolumuza devam edemiyoruz...

Dertler sel gibi geldikçe, birbirinize destek olamayacaksanız, evlenmeyin...

Her hâlükârda birbirinize dert ortağı olamayacaksanız, evlenmeyin..."

***

17 Mayıs 2015 / Bugünkü Gaziantep mitinginde Demirtaş güzel bir ifade mi kullandı, bana mı öyle geldi : " ...Biz barışa hasret kaldık..Dağlarımızda kurşun sesine değil kurt sesine hasret kaldık..." dedi sanki... Ses kayıtları malumdur.. Kendisine bazı çevreler "Türkmen" diyor, şaşırmam... Biz Kürt kardeşlerimizle bin yıldır akraba olduğumuzu söyleyip durmuyor muyuz ? Bir zamanlar rahmetli  lider  A.Türkeş; "Onlar ne kadar Kürtse biz de o kadar Kürdüz,biz ne kadar Türksek,onlar da o kadar Türktür ..." dememiş miydi ? Demokratik bir mücadele daima iyidir. Siyasi partiler, demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır. Bu bin yıllık ebedi vatanımızda kimsenin burnu kanamamalıdır. Ezan, bayrak, vatan, millet birliği bozulmamalı,Türkçeyi herkes kadar güzel konuşan ve yazanlar daha müsamahakâr ve samimi barışsever olmalıdır. Türkiye yeni ufuklara büyüyerek, zenginleşerek, mazlumun güvencesi, zalimin korkulu rüyası olarak ulaşmalıdır...diye düşünenler az değildir. Herkesin siyasi kanaati kendine. Esas olan huzur ve ilim rehberliğinde yükselmedir...Hayırlısı olsun...

Mayıs 2021 / Sayın müdürüm, sizin de arkadaş grubunuzda yer alan X Bey'in paylaşımıdır. Hoşuma gitti aldım. Bilimsel tarafı erbabına malumdur. Alanımla ilgili bir dil, edebiyat,tarih konusu olsaydı belki değerlendirme yapardım ama bu bilgiler bana sevimli ve biraz da efsanevi geldi. Rahmetli Kabaklı Hoca "Bize ait efsane, masal bile olsa koruyun, belki içinde faydalı bilgiler olabilir .." derdi .Selam ve saygılarımla efendim. Hayırlı Ramazanlar ve sağlık afiyet içinde nice bayramlar yaşamanızı temenni ederim...

Mayıs 2018 / CNN-TÜRK ve HABER-TÜRK Televizyon kanallarında konuşanlar, iki profesör hariç hiç muhtevalı konuşamadılar. Hele bir genç avukat sanki ömrü boyunca dergi bile okumadan, şık kıyafetiyle kaşlarını kaldırarak üst perdeden konuşmaya gelmiş...Kendi kendini zor duruma,sıkıntıya sevketti. (düşürdü dememek için ) ...Hepsinin işleri zor. Kültürsüz, kitapsız, hazırlıksız,belgesiz iddia olmaz.Nerede Kabaklılar, Arvasiler, Turan Yazganlar, Kafesoğlular, Osman Turanlar, Sedengeçtiler, A.Oktay Günerler, Ercilasunlar, Ayvaz Gökdemirler, Hacıeminoğlular, Taha Akyollar, Sadi Somuncuoğlular, Deliormanlar, Yavuz Bülentler...ve ismini sayamayacağım,konuşmaları ve eserleriyle saygı uyandıranlar...Vah memleketim vah....Benim haber proğramları seyretmemem lazım..Allah bu millete kültürlü, bilgili, hitabeti ve Türkçesi düzgün güven uyandıran projeler sahibi siyasetçiler nasip etsin

***

15 Mayıs 2019 / 100 YIL ÖNCE, TAM DA BUGÜN GÜZEL İZMİR YUNANLILARCA İŞGALE UĞRAR. KORDON BOYU PALİKARYA(Yunan askerleri, Efsunlar) İLE DOLUDUR. Gayri müslimler sevinç içinde bayram etmekte, cicili bicili elbiseler içindeki Rum kızları Yunan askerlerine çiçek sunmaktadır. Hasan Tahsin ilk kurşunu sıkar ve şehit edilir. Tam kırk ay sonra, Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın komutasındaki Türk ordusunun 9 Eylül 1922'de İzmir'e girip Türk bayrağını göndere çekmesiyle, “geldikleri gibi giderler.” Ancak Batı Anadolu perişan olmuştur. İzmir ateşler içinde yanmaktadır. 100 sene önceyi unutmayalım ki 100 sene 1000 sene sonramız olsun. Bize bu vatanı emanet edenlerin ruhu şad olsun.. “İzmir’e Tahassür” şiiri,  İzmir'den içerilere göçen Türk ailelerinden birinin küçük kızının dilinden Kemalettin Kamu tarafından kaleme alınmış çok beğendiğim ve her okuyuşumda duygulandığım güzel bir şiirdir... "İzmir'in dağlarında" ebediyyen Turan çiçekleri açmaya devam edecek ve "altın güneş" orada sırmalar saçarken şehit ruhlarına hediye ettiğimiz Fatihalar ve dualarımız Arş'a yükselecektir inşallah...

***

Mayıs 2021 / Nasıl bir dil ki güzelim Türkçe, iki satır bile gözlerimizi yaşartmaya yetiyor. Dualı bir dil midir nedir ? Anlayamadım gitti ..Var bir sırrı bu dilin. Anlamak istiyorsanız, Türkçenin Sırları'na koşun...

15 Mayıs 2023 SEÇİMLERİNDE AZİZ MİLLETİMİZİN VERDİĞİ MESAJLAR:  

* Türk milliyetçiliği daima diri kalacaktır. Şimdilik en az %33

* Türkiye'de sade ve samimi bir Müslümanlık ebediyen yaşayacaktır.

* Türkiye'nin seviyeli Sosyal Demokratlara ihtiyacı vardır.

* Bölücülük karşısında kaşlarımız daima çatıktır. Çünkü biz akrabayız.

* Liderler yorulunca kenara çekilmelidirler. Zorla güzellik olmaz.

* Plansız ve projesiz siyaset olamaz. Yenilikler şarttır.

* Gençlik, eğitim ve ekonomi, aş-iş-eş asla hafife alınamaz.

* Bu millet demagojilere aldanmaz. Çünkü feraset sahibidir.

* Savunma sanayii son derce önemlidir. İstiklal, istikbal demektir.

* Ailenin ve ahlaki değerlerin korunması çook önemlidir, hepsinden önemlidir.

***

Mayıs 2023 / TERCÜMELER ÖNEMLİDİR...Geçen dört gün içinde bir zamanların

1001 Temel Eser dizisinden tercüme dört kitap okudum ve çok gerildim…

Son yüzyılın tarihi, siyasi gelişmeleri ne kadar canımızı yakmış ve neler kaybettirmiş milletimize. Elin oğlu bizim zaaf ve meziyetlerimizi bizden daha iyi tahlil ediyor. Tarih felsefesi yapılmadan, hayatımızı tefekküre tabi tutmadan sürekli atılımlar yapmak ve yenilenerek devam etmek mümkün değildir.Allah şaşırtmasın ve milletimizi gafiller, hainler ve tembeller eline bırakmasın.

***

Mayıs 2016 / Türkiye'de tarihten başka kimseden ders almayacak kadar şuurlu Müslüman Türkler ve onların adlarını saymaya gerek olmayacak kadar yakın akrabaları insanlar 1000 yıldır beraber yaşıyor ve az bin, iki bin yıl daha Allah izin verdikçe ebediyyen, beraberce, akrabalıkları artarak yaşamaya devam edecekler ve Haçlı oyunları geri tepecektir..Şüpheniz olmasın...

Mayıs 2018 / Değerli sınıf arkadaşım, hemşehrim ve 50 yıldır ülküdaşım Ahmet KORKMAZ Bey'in vefatını derin bir teessürle öğrenmiş bulunuyorum. Ölüm kartalı bizim neslin üzerine de kanatlarını gerdi.Her ne kadar Yunus misali "Âşıklar ölmez." desek de hakikat bu.Onunla Eylül 1968'de Çapa Yüksek Öğretmen Okulunda başlayan arkadaşlığımız binbir hatırayla doludur..Felek yarım asır içinde bizi gurbetten gurbete düşürdü,adeta yıllarca "vatan ber-dûş" olduk ...Son zamanlarda ancak telefonlarla hâlleşiyorduk, bir de bu yalan-sanal âlemde o beni ben onu karşılıklıdavet edip duruyorduk. Dünya gözüyle görüşemedik, sohbetler o tarafa kaldı..Anahtar bizde değil...Üzüntüm, kederim, hüznüm, yalnızlık hissim buralara sığmaz...Ne kadar şakalaşırdık..Hiç kızmazdı..Güzel gülerdi,ciddi, heybetli bir adamdı, korkusuzdu, samimiydı, şaka kaldırırdı..

Ne anlatayım ki..Sınıf arkadaşlığını bilen bilir..Emir, Büyük Yer'den...Mekânı cennet olsun. Ailesine, çocuklarına , torunlarına, akrabalarına ve arkadaşlarına sabr-ı cemil niyaz ediyor, ruhuna Fatihalar gönderiyorum.."Evvel giden ahbaba selam olsun..."

***

13 mayıs 2015  · Diriliş / Ertuğrul 13.05.2015 :

* Küfür devam eder, zulüm devam etmez...* Söz, töre bilene, insan olana söylenir...

* Bir sırrı koruyamayan, hiçbir şeyi koruyamaz...* Allah'ın nurunun, hangi ruhlara hidayet edip etmeyeceğini biz bilemeyiz...

Rüzgârın esme yönüne kapılmak mı, akıntıya kürek çekmek mi,

doğrular yönünde gerekirse yokuşları tırmanmak mı ?...

Mayıs 2016 / Büyüme çağında çocukların çayır çimen kadar iyi yetişmiş, sözünü tartarak söyleyen ince ruhlu, hassas, bilgili ve tecrübeli büyüklere ihtiyacı vardır..Para her şey değildir..Hatta hiçbir şeydir..Tecrübeyle sabittir. Öğrenmek için yeni tecrübeler pahalıya mal olur.Geriye dönüşsüz riskli bir denemedir..Ani ve istişaresiz kararlar, bazan ömür boyu pişmanlıklar getirir.. Allah kibre kaptırmasın ve elalemin projelerine oyuncak yapmasın...

Mayıs 2018’deki bir açıklama ve gelişme üzerine …Maşallah...
Rahmetli Alpaslan Türkeş derdi ki: "Alevisiyle  Sünnisiyle Türklük bir bütündür" ve Kürt kardeşlerimize hitaben şu sözlerini hatırlarız: "Biz ne kadar Türksek, siz de o kadar Türksünüz. Siz ne kadar Kürtseniz bizde o kadar Kürdüz."  Ayrılık olamaz, birlikte rahmet vardır.
Rahmetli Mustafa Çalık'ın cevabi yorumu:
"Bu sayfanın yöneticilerine ve diğer bütün "Can"laradır sözüm: Sizi veren Allah'a kurban olurum ben. Muhammed-Zîşâna da Aliyy'ül Murtazâ'ya da Ehl-i Beyt'e de kurban olduğum gibi... Sizi Müslüman saymayanlara da sizi Türklük'ten çıkarmaya çalışanlara da lânet olsun! Biz sizinle, biz hepimiz birlikte bu Dünyada da Âhirette de kavim-kardaşız. "Etle tırnak"tan da öteyiz, aynı tende aynı canız! Hepinize bâkî selâm ve muhabbetle kardeşlerim."

13 Mayıs 2020  · Türkiye'nin değişmeyen ve değişmeyecek olan en önemli davası; "adam olmak, şahsiyet olmak davasıdır.” Gerisi tefeffuattır. Adam yetiştiremezsek hâlimiz yamandır. Çünkü yollar haramilerle / haydutlarla / tilkilerle dolu...Çocuklarımız bir iki kelime oyunuyla faka basıyorlar.. Bazen zekâ, hileye mağlup olabiliyor.. Tecrübe hepsinden üstündür. Yaşadığı için bilir.. Oyuna gelmez..Kırılan bardaklar eski hâline gelemez.."

***

Mayıs 2016 /  Maşallah..Allah her aileye nasib etsin...Ben de onun ninesinin ninesi gibi bizim torunların torununu görsem ne güzel olurdu . Ben111 değil ama 101'e de razıyım.. Allah büyüktür. Nasreddin Hoca misali 99 da olur. Şeref Oğuz Bey'e selamlarımla...Ne şanslılarmış oradaki saygıdeğer anneler, topluluğun tek yiğidinin yanında.

Cennet bunun için onların ayakları altında.

***