Yazdığım yazıları , bu şehirde yaşadığım ve kaygı duyduğum için yazıyorum. Birileri sevinsin ya da üzülsün diye yazmıyorum.

Ben fikir işçisiyim . Milliyetçiyim... Fikirlerimi kimse de beğenmek zorunda değil. Yazdığım yazılar birilerini üzebilir .Ama yazının bir sonunu bir başını alıp farklı yerlere çekerseniz de bu iş olmaz. Kavgam sadece doğruları söylemek. Doğruları anlatmak . Başka bir niyetim de yok. Dünya han, ben de yolcuyum. Ülkemin bekası için çalışmaya gayret ediyorum. Namazlarda ön saflarda duranlar ,işi ehline vermeyen ya da veremeyen kişilerin vay haline. Çevrenize bakın ,aklınıza da danışın. İşin karşılığında iş yapmayan ya da yapamayan o kadar çok insan göreceksiniz ki. Pes doğrusu diyeceğiniz kadar var. Tarih okuyanlar bilir. Ehil kişilerin idareci olamadıkları toplumlar hep hüsrana uğramıştır. Tarih tekerrürden ibarettir. Ama ders alana. Siyaset içinde olduğum sürece siyasetçilerde gördüğüm, çok konuşmak, dinlememek, her şeyi biliyor olmak, kasıla kasıla en ön saflarda olmaya çalışmak, ben var ya ben çok önemli bir şahsiyetim vurgusu yapmaya çalışmak... Birçok şey gösteri ve şovdan ibaret. Sonuca baktığınızda "laf-ı güzaf". Lafta üretim çok, işte üretim yok. Bizim öncelikli vazifemiz halkımıza, ülkemize, insanımıza hizmet etmek. Türkiye'nin tamamında adalet ve kalkınmayı tesis etmektir. Bizim siyasetteki varlık gayemiz, birilerine imtiyaz sağlamak, menfaat devşirmek, birilerine makam, mevki sahibi kılmak değildir. Bu kişiler, söylem ve eylemleriyle topluma yön verecek ve kalabalıkları peşinden sürükleyebilecek kıraatta olmalıdır. Kısaca, liderlik vasfı taşımayan, o ruha sahip olmayan kişiler, bu arenada boy göstermemelidir. Bu aralar yerel siyasete takılır ve gözlemler oldum. Sosyal medya belediyeciliği, hizmet belediyeciliğinin yerini almaz, alamaz! Belediye başkanlığı akla ilk gelen dediğinde ekip çalışmasıdır. Ekibi kurarım ,çalışır. Ben kasıla kasıla protokollerde gezerim yok böyle bir şey. Sen işi bilmiyorsan ekipte kuramazsın, yapılan işleri de kontrol edemezsin. Bu tür örnekleri de gördük, tecrübe de ettik. Her işin uzmanı fark yaratıyor. Belediyeciliğe bu deniyorsa, bence belediyecilik tarzınızı artık değiştirme zamanı çoktan geldi. Lafla değil, yaşadığın bulunduğun memlekete ekmek vereceksin .Emek vermeden, icraat yapmadan, eser üretmeden sadece sosyal medya mecralarıyla vatandaşın kalbine girilemeyeceği , son dönemde çok açık ortaya çıkmıştır. " Belediyecilik" denildiğinde belediyelerin vatandaşlara sundukları sosyal politikalar, yardımlar, hizmetler gelirdi eskiden akıllara. Şimdilerde lafa "sosyal" diye başlayınca "medya" ile devam ediyoruz. Belediye denildiğinde akla gelen ; Rantı değil, insanı öne koyan... Faydacılığı değil, samimi hizmeti şiar edinen bir belediye.