29 Ekim 2022 / GEÇEN YILDAN ACI BİR TESPİT…
Sosyal Medyaya göz gezdiriyorum, şöyle bir bakıyorum ve ibretle düşünüyorum. Kimi nankörler Cumhuriyet'in 99. yıldönümünü görmezden geliyor. Gazi Mustafa Kemal'in, silah arkadaşlarıyla başardığı işi âdeta dikkate almıyorlar. Bu ölçüde insaf, ilim, tarih yoksulu kimselere ne denilir ? Hayretle tekrar düşünüyorum. Bunların bir kısmı, arkadaşlarım... Fanatizmin, yarım aydınlığın bu kadarına yine şaşırıyorum. Türkiye Cumhuriyeti, Anadolu'daki birbirinin devamı üç devletin ebediyyen payidar olacak sonuncusudur. Burada bilmem ne bakanına iltifat eden o bilmem ne cemaatine mensup gaflet erbabıyla ilk karşılaşmalarımızda bu soğuk tavırlarının esbab-ı mucibesini sembolik bir üslupla soracağım. Benim ek branşım tarihtir. Onların henüz öğrenemediklerini ben ayrıca yıllar içinde, on binlerce sayfa kaynaklarından okuyarak öğrendim, düşündüm, yazdım. Onların önemsedikleri, Lavrans'ın benzeri adamları ben 17-18 yaşlarımda, fakülte öğrenciliği yıllarımda dinlemiş, bazılarının yazılarını okumuş, yeterli bulmamıştım. Onlara "vâ esefâ / yazıklar olsun" diyorum. Allah yardımcıları olsun. Mevlanâ boşuna dememiş ki : "İki türlü insan var ki uzak durunuz ; kötü huylu ve inatçı..." Hayırlısı olsun inşallah...Yazdıklarım süzülerek yazılmıştır, cevapların da bu minval üzre olmasını beklerim. Yaş sınırları ve hadler aşılmamalıdır. Allah aziz milletimizi korusun...
Bu yıl ise ebediyyen payidar olmasını dilediğimiz Cumhuriyetimizin 100 .yılındayız...
Yahya Kemal'in ifadesiyle ;"ta Malazgirt ovasından yürüyen Türkoğlu" nun , asırlar öncesinden Asya'dan esen rüzgârlarla Anadolu'da kurulan Selçuklu-Osmanlı-Cumhuriyet dengelerini koruyarak, mazi-hâl-istikbal âhengini sarsmadan,barış ve huzur içinde, kalkınma hamleleri yapa yapa, nice ihtişamlı yarınlara yürümesi, dünyaya da ebedi güzellikler getirmesi, mazluma güven, zalimlere endişe kaynağı olması istikametindeki dualarımızla.....
28 Ekim 2016’dan GÜLÜMSETEN BİR HATIRA…Dün ; horoz ötüşleri duymasak da zamâne telefonunun sun'î ikazıyla sabahın seherinde uyanup, vezâif-i dîniyyemizi icrâ eyleyüp, tan ağaran vakıtta, "Türk Hava Yolları'nun Anadolu Jet" namıyla mâruf tayyârelerinden birinün, vatan semâsıyla ipeklenmiş çelik kanatlarına süvâr olup, ak bulutlar üzre, hayret-engîz manzaraları kuşbakışı seyr ü temâşâ eyleye eyleye, Devlet-i Cumhuriyyemizin pâyitahtına, göz açup yumuncaya degin kırk dakikada vâsıl olup, Nezâret-i İrfân'da, memleketün güzîde edip ve edîbeleriyle vazîfe-i resmiyyemizi ikmâl iderken , müdîrinden güvenlik görevlisine dek her biri mülâyim ü mütebessim Nâzırlık erkânından hüsn-i kabul görüp, muhtelif ikramlar tadup, bî-hisab imzalar atup, müteakıben Harputlu refikimizin arabasıyla pür-sürûr u hayrân bir ahvâl içinde Esenboga didükleri yire gelüp, Kâinat'un en gözel şehri, Cennet civarında oldugı, Devr-i Lâle şairi Nedim tarafından rivayet olınan Âsitane'deki fakirhanemize dönmek, evlâd u ıyâlumuza ve torunlarumuza kavuşmak duasıyla yine demür kuşaklu ve pulat kanatlu kuşa sarılarak, mâlûm âsumânda akşam alacasından yatsıya doğru la'l ü ebkem yukarulara revân olduk, gâh ulduzlara baka baka, gâh gicenün kararttığı şehri aydın eyleyen rengârenk ışık oynamalarına şaşa şaşa, nihâyetinde, biiznillah-i Taâlâ, zemîne kadem basduk. "Gök ehli yir ehline nazar itdükde manzara nicedür ?" diyü suâl olındukda, "engüşt-ber dehân" sükût eyler, hayret makamından ayrılmazuz. Cümle yârânun nesiller boyu nice ebedî Cumhuriyyet Bayramları idrak etmesi dilek ve duasıyla şehitlerümüzün ruhu şâd, mekânları cennet, kabirleri pür-nûr ola. Din ü devletümüz mülk ü milletümüz kıyamete dek pâyidâr ola, âmin diyenler dîdâr göre...Hânum hey...
28 Ekim 2016 / 100 YIL BİLE OLDU…93 yıl nedir ki ? İnşallah nice 930, 9 300, 93 000'lere doğru..."Üze tengri basmasar, asra yir telinmeser../ Üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe..(Bilge Kağan )." Takı taluy takı müren kün tug bolgıl kök kurıkan."/ Daha denizler daha ırmaklar...Güneş bayrak olsun, gök çadır...(Oğuz Kağan )"Devlet-i ebed-müddet."/ Ebedî devlet.. inşallah ve Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın ifadesiyle, "Türkiye Cumhuriyeti, ilelebed payidar kalacaktır..."
28 Ekim 2023 / Geçen hafta da 25 yıl görev yaptığımız Sakarya Üniversitesi’nde
15. ULUSLARARASI DÜNYA DİLİ TÜRKÇE SEMPOZYUMU’nda da “Türkçenin Söz Varlığının Tespitinde Turan Ağızları Düzenlenmesi İhtiyacına Dair..” düşüncelerimizi bir bildiri ile ifade etme imkânı bulduk Geçen yıl yine bu hafta, Cuma günü, 14. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu'nda; rahmetli hocam Prof.Dr. Faruk K. TİMURTAŞ'ın vefatının 40. yılı vesilesiyle onun "Yaşayan Türkçemiz İdeali"ni konu alan bildirimizi sunmuştuk. Aynı günün sabahında çevrimiçi olarak Van'da devam eden 4. Uluslararası Türkoloji Araştırmaları Sempozyumu (UTAS) için Ar. Gör. Ayşegül KILIÇ ile "Vefatının 600. yılında Süleyman Çelebi'nin Mevlid'inin Söz varlığı" başlıklı bildiriyi takdim etmiştik. Bereketli bir Cuma günü olmuştu. Hamdolsun..
27 Ekim 2018 · 5 yıl önceki bu haber çok ağrıma gitmişti. Resmi koyup koymamayı defalarca düşünmüştüm ama bu acıyı yaşamaya ihtiyacımız var. Bu çocuklar unutulursa biz adam değiliz.Tunceli dağları, Aralık 1915'in Sarıkamış'ı mıdır ki yiğitlerimiz donarak şehit oluyor ? Biz bunu anlayamayız. Açıklama beklemek tabiî hakkımızdır. 2018 Türkiye'sinde donarak ölmek ne demekmiş anlamıyorum. Allah hepimize sabır versin. Bundan sonra donma haberleri duyulmamalıdır..Alınacak tedbirler elbette vardır..Ruhları şâd mekânları cennet olsun.
27 Ekim 2019 · Vatanın dağlarında milletin huzuru ve istiklali için ölmek, şehadet şerbetini içmek, "savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün" albayrağın kızıllığında ısınamadan gitmek, "dağlardan çöllere düşürdüğü gün" Yemen şehitleri misali albayrağın gölgesine sığınamamak ve Ârif Nihat Asya'nın, Orhan Şaik Gökyay'ın mısralarında teselli bulmak; "Bir gül bahçesine girercesine şu kara toprağa girenlerin" sayesinde hür olduğumuzu bilmek, vefalı olmak, Mehmet Kaplan'ın ifadesiyle "gündelik siyasetin çamuruna asla bulaşmamak"..İşte bütün meselele budur...Beka meselesi budur. "Vatanın bağrına düşman hançerini dayadığında" destan yazanlar işte bu has Anadolu yiğitleridir. Unutulmayalar, ruhlarından Fatihalar eksik edilmeye, aileleri ve evlatları ilgisiz kalmaya...Muhallebi çocukları da şımartılmaya, utanmayı ve hadlerini bilmeyi, şükretmeyi öğreneler...Allah yardımcımız ola..
27 Ekim 2022 · Şu bütün kanallarda hemen hemen aksatmaksızın üst üste vizyona konan dizi filmlerin yıllardır aile düzenimizi, gençlik psikolojisini, millî kimyamızı planlı bir akışla bozmakta, sarsmakta olması kimseyi ilgilendirmiyor mu acaba ? Bence yabancı kaynaklı bu planlamacılar sonuç alamayacaklardır, haberleri olsun. Milletimizin yüksek bir uyanabilme, kendi değerlerini koruyabilme kabiliyeti vardır. Benden söylemesi... Aziz milletimiz, her gelişmenin farkındadır ve olup bitenleri asla unutmayacaktır...
26 Ekim 2017 · Geçen dönemde Ertuğrul Bey'e bir şey oldu sanmıştık da canımız sıkılmıştı...Yunusça söyleyelim :" Ölen hayvan-durur, âşıklar ölmez..."Hele kahramanlar hiç ölmez, onlar ebediyyen milletin gönlünde,millî hafızada yaşamaya devam ederler... Milletçe DİRİLİŞ için, her devirde kahramanlara ihtiyaç vardır. Kahraman, ERTUĞRUL'dur.. Ertuğrullar yetiştirmekte mahir olan milletimiz yarınların eşiğinde tarihten istikbale bakmaktadır... “Obamız ne vakittir, Allah'ın Rezzak adını unutur olmuştur...? Unutmamalıdır.....”
24 Ekim 2018 · Can yakıcı gelişmeler duyuyoruz...Allah yardımcıları olsun..On dakikanızı ayırın da seyredin, dinleyin, düşünün..1,5 milyarlık bir ülke, kendilerinin ancak % 2'si kadar nüfusu olan 30-40 milyonluk mülayim bir Türk camiasının ana vatanlarındaki varlığından niçin rahatsız olur ? Her alanda zengin ve güçlü olmalıyız...
24 Ekim 2022 · Edebiyat Öğretmeni Nuray Örnek Hanım'ın verdiği bilgiye göre "Bizim Çapa"da 'Edebiyat Çalıştayı' varmış. Hayırlı olsun. Haberimiz olsaydı gelirdik. Herhalde Millî Eğitimle sınırlı. Burada ayak basmadığımız köşe yoktur. 1968-1973 arası beş yılımız geçti.16 ile 21 yaşımız arası. Son sınıfta Ortaköy'e gönderildik. Sonra 1989-1990 arasında, Hizmetiçi Eğitim Enstitisü iken, Tokat Öğretmen Okulu'ndan hocam Kadriye Sümer Hanımın müdîreliğinde burada Müdür Başyardımcılığı yapmak nasip oldu. Girişte sağdaki koridorda yer alan ilk sınıf, Lise sondaki sınıfımdı, makam odam oldu. 50 yıllık hayalimiz Türkiye Öğretmen Akademisi'ne en çok bu bina, âdeta ruhu olan bu güzel ve samimi Türk mavili, çinili bina yakışır. Bir gün inşallah. Selamlarımla, kolay gelsin,
23 Ekim 2019 · RAHMETLİ NECİP FAZIL'IN RUHU ŞAD OLSUN. Kendisini İstanbul Üniversitesi'ndeki öğrencilik yıllarımızda ( 1969-73) MTTB'de, vefatına yakın günlerde de evinde gün boyunca (Şubat 1983)dinledik,kayıtlar yaptık.N.F.Kısakürek, 20. asrın Mehmet Âkif, Yahya Kemal, Faruk Nafiz, Arif Nihat gibi güzide şairlerinden biriydi.. Okunmalıdır...İsa Bey'in hatırlattığı şiiri bir daha okuyun ve anlayın :"Allah'ın seçtiği kurtulmuş millet.." derken yanlış mı yaptı sizce? Size göre mi şiir yazacaktı yoksa ? "Yürü altın nesli, o tunç Oğuz'un!..." ne demekmiş, düşünün, ey gafiller...Necip Fazıl'a da mı "Molla Kasımlık" yapacaksınız ?Milletimizin evlatlarını "Muhammed Oğuz oğulları" diye vasıflandıran Rahmetli Hocam Ahmet KABAKLI'yı Fatihalarla anıyorum. Bu milletin maya ve seciyesini sonraki nesillere hatırlatan bütün büyüklerimize şükran borçluyuz...
23 Ekim 2019 · Sait Bey, gayet âlimane, ârifane ve zarifane bir üslupla olup biteni değerlendirmiş. Ben de tesadüfen, birkaç medyatiğin açıklamalarını,"olmayan gazeteciler"den bazılarının sorularına cevaplarını ve güya yönlendirmelerini TV'den zor bir tahammülle dinledim. Aba altından sopa gösteriyor, "siyaset matematiği"nden söz açıyorlar. Bu gelişmelerden kimlerin zararlı veya kârlı çıkacağını,"kerameti kendilerinden menkul" bir üslupla, üst perdeden pes dedirtecek pest bir sesle söylüyorlar. Ne alakası varsa, millî hassasiyetleri çatık kaş derecesinde keskin bir camiaya "Dr.Reşit Galip dersi" vermeye kalkıyorlar. Kendi bilgilerinin sınırlarını ne sanıyorlarsa, bu gelişmeden birtakım azınlık ırkçılarının rahatladığını bile dillendirmeye cüret edebiliyorlar. Mütefekkirsiz kalan hayatımızda bilhassa son kırk-elli yılın, eserlerinin yeni yetişenlerce mutlaka okunması gereken şu kırk-elli kişisinin, fikir ve siyaset erbabının, kalemini kılıç eyleyenlerin olmadığı; P.Safa, A.Nihat Asya, H.N.Atsız, N.F. Kısakürek, O.Y.Serdengeçti, T.Buğra, A.Kabaklı, S. Ayverdi, N.S.Banarlı, N.Topçu, R.O.Arık, M.Kaplan, F.K.Timurtaş, İ.Kafesoğlu, A.Songar, M.Ergin, E.Göze, M.N. Hacıeminoğlu, S.A.Arvasi, E.Güngör, N.Sevinç, T.Yazgan, C. Meriç, Y. Öztuna, A. İlhan, U.Mumcu, Ç.Altan, A.Deliorman, A.Altındal, H.C.Güzel, A.Gökdemir, T.Akyol, Y.N.Öztürk, N.Hablemitoğlu, Y.B.Bakiler, D.Cebeci, N.Y.Gençosmanoğlu, Abdürrahim ve Bahattin Karakoçlar, Ö.Lütfi Mete, A.Türkeş, S. Demirel, N.Erbakan, T.Özal, M.Yazıcıoğlu'nun...aramızdan çekildiği ...hülasa öksüz kalmış da dertlere dalmış ve çok fakirleşmiş, çok sesliliğin olmadığı, zavallı bir medyanın içinde "Abdurrahman Çelebi rolünü" başarıyla oynadıklarını sanarak, demli, bayat, şekersiz çaylarını yudumluyorlar. "Herkesi sağır, âlemi sersem sanıyorlar".Bilinmeli ki her bölgenin insanı bin yıldır kardeştir, akrabadır. Onlar ne iseler biz de oyuz, biz ne isek onlar da odurlar. Ekmeğimizi bölüşmeye devam edeceğiz. Türk, tarihin hiçbir devrinde ırkçı olmamış, mazluma bağrını ve kapılarını hep açık tutmuştur. Siz kapıları kapatan güya Müslim ülkelere bakıverin hele, dar ufkuyla yetinen çok bilmiş tavırlı, yarı aydın, yarı karanlık efendiler... Sonra da bizim solmayan hilallerimize bakın, tilkilerle dolu küçücük başcağınızı iki elinizin arasına alın, kendinize gelin, tekrar tekrar düşünün, aklınızı da başınıza devşirin. Azınlık ırkçıları avuçlarını yalasınlar. Yiğit, düştüğü yerden kalkar. Daha uyanık bir şuurla yürüyüşüne devam eder... "Kendi Gök Kubbemiz" altında, bir yanı Batı'ya dönük, Kıble ve Turan yönlerindeki yürüyüşümüz Kıyamete kadar sürecektir. "Allah biz bilen...Tengri Ta'ala hayırlısını nasip eyleye..Tarih en şaşmaz hakim ve şahittir...Hükmünden kimse kurtulamaz..
17 Ekim 2015 · Eski-Yeni karışımı Zile'den ... Asmalı bir köşebaşından şaşırtıcı, eskiden kullanılmış, şimdi kısmen terkedilmiş,asmalı tarafı yarı kullanımda fakirane bir görünüm...Vatan dışındakilerin ve vatanda böyle mütevazı fakat mesut mahrumiyetler yaşamayanların anlamakta zorlanacağı bir haldir ki ne demeli..Susmalı..
Ekim 2016 / BAYRAMLAR GELİP GEÇİYOR…Bir Kurban Bayramı daha geldi geçti...
Günlük güneşlik başladı, her bayram olduğu gibi önce çocukları sevindirdi, sonra çocukluğumuzda dedikleri gibi kurbanlara gözyaşı döker gibi, mübarek kurbanlıkların kanlarını rahmet yağmurlarıyla yıkayıp sağanaklarla veda ediyor...Hayat böyle; merhabalar ve elvedalarla geçiyor. Dua ve temenni edelim ki gelecek kurbanlar, Müslüman ve insan kanının akmadığı, zulümlerin bittiği, sadece Allah'ın izni ve rızasıyla kesilen ve fakr ü zarurette olanlara da ulaşan mazideki asaletine yakışır atinin yeni ve güzel bayramları olsun. nice bayramlara sağlıkla, huzurla, devletle efendim...
18 Ekim 2015 · İŞGAL GİBİ FELAKETLERDEN ALLAH KORUSUN..Ama vatanın işgal altındaki şehirlerinin kurtarılması da ömre değer bir saadet olmalı. En manalısı da tarihi şehirlerimizin; İzmir'in, İstanbul'un , Bursa'nın ve diğer "her taşı yakut olan" kıymetli beldelerimizin kâfir çizmelerinden kurtarılmasıdır. Allah bu millete, işgal felaketi ve vatansızlık acısı yaşatmasın... Bizden önce yaşananlar unutulmamalı..
18 Ekim 2016 · "AH KERKÜK , VAH MUSUL !" DEMEMEK İÇİN teyakkuz hâlinde ve dualarla bütün dikkatimiz Halep ve Musul diyarındadır... Eğer biz oralarla ilgili değilsek onların gözü doymaz. Bizden neler neler isterler. Biz koca bir imparatorluk kaybedenlerin torunları, varisleri değil miyiz ? Bu türkü neden Türkçedir ve neden Arif Nihat Asya'nın dediği gibi "Aras niçin, Dicle niçin, Fırat niçin benden doğar bana dökülmez ? " ..ve Necip Fazıl "Nerede kardeşlerin cömert Nil, yeşil Tuna? Giden şanlı akıncı ne gün döner yurduna ?" suallerini neden sormaktadır ?
21 Ekim 2018 · Eskişehir'deki 10.Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu başarılı bir düzenleme idi. Başta Prof.Dr.Ferruh AĞCA olmak üzere, Dr.Halit ÇELİK, Öğr.Gör.İ.Alperen BİÇER ve genç ekibini tebrik ediyoruz. Güler yüzlü, ciddi ve çalışkan arkadaşlarımız hem salonların yönetiminde hem de konaklama ve ağırlama programlarında şikâyet edilecek hiçbir hataya fırsat vermediler.Tıkır tıkır ve mütevazı bir üslupla 250 kişilik son elli yılın Türkiye Türkolojisinin dilcilerini ve edebiyatçılarını memnun ve mesrur eylediler.Tebrik ve teşekkürlerimizle...Darısı önümüzdeki yıllara...17-19 Ekim 2018 tarihlerinde Eskişehir'deki "10.Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu"nda, R. Rahmeti ARAT Salonu'nda Prof.Dr.Ahmet BURAN'ın başkanlığındaki oturumda "Kutadgu Bilig'in Söz Varlığı'na Dair" bildirimizi sunarken, Esogü-TÖMER Öğretim Görevlisi,Lise öğrenciliği yıllarından tanıdığımız genç kardeşimiz Dr.Alperen BİÇER'in objektifinden çok sayıda hatıra resimler de çekildi...
21 Ekim 2018 · ÜSKÜDAR’IN DOST IŞIKLARI…Cumartesi akşamında Sait BAŞER kardeşimin çayını içmeye gitmişken kendimizi onun sohbet halkasında bulduk.Yakup Koçal Başkanımızı da görmüş ve selamlaşmış olduk. Kutadgu Bilig hakkında konuşur ve değerini anlatmaya çalışırken, haddimizi aşmadan biraz da tarihimizin ibret sahneleri arasında gezindik. Vakfın seviyeli bir katılım grubu var. Üniversiteli, öğretmen, akademisyen ve irfan erbabı, medeni insanlar, "Üsküdar'ın dost ışıkları" içindeler...Teşekkürlerimizle ve tebriklerimizle...