Boyları büyümeyen ayçiçek tarlada kaldı. Ayçiçek tarlasında toplanan çiftçiler, bölgenin afet bölgesi ilan edilmesini ve kredi borçlarının ertelenmesini talep etti.

MAĞDUR ÇİFTÇİLER AYÇİÇEK TARLASINDA BASIN AÇIKLAMASI YAPTI

Kışın yeterince yağış alamadığı için buğdayda ve ayçiçeğinde verim kaybı yaşayan Tekirdağlı çiftçiler Gazioğlu Mahallesi’nde düzenlenen basın açıklamasında sıkıntılarını dile getirdi. Açıklamaya Tekirdağ Milletvekilleri İlhami Özcan Aygun ve Nurten Yontar, Süleymanpaşa Ziraat Odası Başkanı İmdat Saygı, Önder Çiftçi Pazarlama Kooperatifi Başkanı Mehmet Aykut, Karaevli Mahalle Muhtarı Aydın Akın, Kayı Mahalle Muhtarı Mehmet Katırcı, Kayı Mahallesi Muhtarı Hasan Köseler ve çiftçiler katıldı.

‘ÇİFTÇİNİN BORCU ERTELENMESİ GEREKİYOR, YOKSA TARLASINI YENİDEN EKEMEYECEK’

Süleymanpaşa Ziraat Odası Başkanı İmdat Saygı, “Hepimizin bildiği gibi kurak bir kış yaşadık. Şuan bulunduğumuz ayçiçeği tarlası biçilemeyecek durumda. Artık yağışta olsa, ayçiçeği için bir fayda sağlamaz. Bizim çiftçi olarak sıkıntılarımız çok büyük. Girdi fiyatlarımız yüksek. Biz devletimizden, sayın yetkililerimizden önlem alınmasını bekliyoruz. Bitmek üzere olan buğday sezonumuz genel olarak sıkıntılı geçiyor. Çiftçiler olarak çok zor durumdayız. Çiftçilerimizin borçlarının ertelenmesi lazım. Yoksa önümüzdeki yıl tarlasını ekemeyecek çiftçilerimiz var. Ben buradan herkesi duyarlı olmaya çağırıyorum” dedi.

‘AYÇİÇEK TARLALARININ YÜZDE 60’I BİÇER DÖVER GİREMEYECEK DURUMADA’

Kayı Mahallesi Muhtarı Hasan Köseler de, konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Çiftçiler olarak kurak bir yıl geçirdiklerinin altını çizen Köseler, “Bölgemizin jeolojik durumu, yer altı ve yer üstü suyu bakımından fakir bir bölge. Bu sene yağışların da az olması sebebiyle büyük bir kuraklık yaşıyoruz. Ayçiçeği tarlalarının yaklaşık yüzde 60’ı biçerdöver girmeyecek düzeyde. Kuraklığın yanında birde çekirge belası, bizim köyümüzde de görüldü. Bazı bölgelerde çok yoğun bir çekirge var. Buğdayda da verim geçen yılın yarısı kadar oldu. Dolayısıyla çiftçiler, bu yıl çok zor bir kış geçirecek. Çiftçilerimiz, en azından kredi borçlarının ertelenmesi, bölgenin afet bölgesi ilan edilmesi gibi beklentiler içinde. Bu atılan adımlar biraz olsun rahatlatacaktır. Trakya çiftçisi, özellikle Süleymanpaşa gerçekten çok büyük sıkıntılar içinde. Devletimizden, yetkililerden konuya el atmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu.

‘CUMHURBAŞKANIMIZDAN BÖLGEMİZİN AFET BÖLGESİ OLARAK İLAN EDİLMESİNİ İSTİYORUZ’

Ülkenin yağ açığını kapatmak için çiftçiler olarak ellerinden geleni yaptıklarını vurgulayan Önder Çiftçi Pazarlama Kooperatif Başkanı Mehmet Aykut şunları söyledi: “Halimiz ortada. Ayçiçeği ürünümüzün durumu ortada. Biz çiftçiler ve sivil toplum kuruluşları olarak sizlere durumumuzu anlatmak istedik. Milletvekillerimiz de yanımızda olarak bize destek verdiler. Sayın Cumhurbaşkanımızdan ve bakanımızdan olaya müdahale etmesini istiyoruz. Trakya ülkemizin ayçiçeği ambarı durumundayken, bu sene kuraklıklar dolayısıyla ayçiçeklerini biçmemiz dahi mümkün görünmüyor. Ülkemizin yağ açığı var. Biz bu yağ açığını gidermek için çiftçiler olarak elimizden geldiği kadar uğraşıyoruz ama maalesef durum bu sene içler acısı. Buğdaydan da kuraklık dolayısıyla verim alamadık. Çiftçilerimiz çok mağdur durumda. Hem Devletimizden, hem TARSİM’den, hem de Sayın Cumhurbaşkanımızdan bölgemizin afet bölgesi olarak ilan edilmesini istiyoruz.”

‘TRAKYA ÇİFTÇİSİ YOK SAYILIYOR’

CHP Tekirdağ Milletvekili Nurten Yontar, “Bugün tarlaları geziyoruz çiftçilerimizle, odalarımızla beraber. Ama maalesef Tekirdağ ve Trakya’nın çiftçisinin durumu çok kötü. Tarlalar kavrulmuş durumda. Ayçiçek ürünü olmayacak gibi. Tabi bu ayçiçek yağını da etkileyecektir emin olun. Bu çiftçimize destek olmamız gerekiyor. Sadece ayçiçekte değil buğdayda da aynı sorun var. TMO halen onlara randevu vermiyor alım yapmıyor, istediğine kota koymuş, istediği kotadan alabiliyor. Çiftçilerin istediği çiftçiye daha düşük fiyat, istediğine daha iyi bir fiyat verebiliyor. Çiftçiler arasında da ayrımı gerçekleştirmiş oluyor. Bunu çiftçilerden duyuyorum üzgünüm. Tekirdağ ve Trakya adına üzgünüm. Bizi dışlamış durumdalar. En büyük üretici yer Trakya’dır. En büyük üretim yeri. Ama maalesef ki Trakya çiftçisi yok sayılıyor. Ben Trakya çiftçisine ve özellikle şehrimdeki çiftçilere destek olunmasını talep ediyorum hükümetten” dedi.

AYÇİÇEKLERİ GEÇEN YIL ÇAYIR TIRTILILI BU YIL ÇEKİRGE VURDU

CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, “Trakya’ya geçen yıl çayır tırtılı Sarmış çay çiçeklerini birçok bölgede çiftçilerimiz çayır tırtılından zarar gördüler. O zaman da çıktık geçen yıl durumu ifade ettik. Ama gelinen noktada vatandaşımız, o çiftçilerimiz mağduriyetlere giderilmedi. Gitti Tarım İlçe Tarım İl Müdürlükleri kontrollerini yaptılar. Raporlarını alıp gönderdiler Ankara’ya ama çiftçimiz ödeme yapılacak mı diye sorduk. Hepsi yattı uyudu. Geçen yıl çiftçimiz zaten ayçiçeği üreticimiz zarar görmüştü. Şimdi yine geçtiğimiz hafta Muratlı bölgesinde yine ayçiçeklerde çekirge zararlısı vardı. Yeni yeni ilaçlama başladı. İnşallah en kısa zamanda bunun önüne geçeriz” dedi.

KURAKLIK AYÇİÇEĞİNİ ETKİLEDİ ÇİFTÇİNİN ÜRÜNÜ TARLADA KALDI

Aygun, “Ama önemlisi çekirgeden de önemlisi işte Karaevli bölgesindeyiz. Az ileride taban arazisinin yüksek suyun olduğu bölgeye baktığınız zaman ayçiçeklerinin durumuna bir de kurak arazide ekilen ayçiçekli duruma bakın. Boy 60-70 santim kökler. Gelişmesi gerekirken, denilmesi gerekirken işte olan kök bu, bu kökler, bu bitkinin hiçbir şey yapma şansı yok. Günün sıcaklığı 35, 40 derece ve bu bitki susuzluktan dolayı ölüme gidiyor. Ölüme gitme sebebi işte nereden anlıyoruz? Çiçek yapmış, tablo oluşturmuş tablo bu çiçek tablosu nerede işe yarar bilir misiniz değerli arkadaşlar? Sadece süs bitkisi yapan çiçekçilerde işe yarar. Bu aranjmanların içerisine ayçiçek ürününü, bitkisini montaj yapıyorlar. Aranjman içerisinde bu iş yapar. Yani bu tarladan çiftçinin biçerdöver sokarak ürün alma şansı yok. İşte tablo burada. Bu tablo ne verim verecek? Ben merak ediyorum. Yine aynı şekilde kuraklıktan dolayı bitki tablası dahi kurumuş. Şimdi buradan sesleniyorum” dedi.

‘TRAKYA’YI AFET BÖLGESİ YAPALIM’

Aygun: Gelin hep beraber Trakya’yı afet bölgesi yapalım. Kuraklığa çözüm bulalım. Çiftçimiz işte perişan. Hepsi düşünüyor kara kara. Borçları var. Geçen yıldan darbe yediler. Bu yıl da bu üstüne tekrar kuraklıkla beraber darbe yerlerse bu işin içinden çıkma şansları yok. Aynı şekilde hala daha dışarıdan ayçiçek geliyor. Ben geçen hafta da ifade ettim. Ya geçmişte görmediğimi şimdi Tekirdağ’da bir özel lisanslı depoda görüyorum. Ukrayna’dan, Moldova’ya, Rus plakalı Polonya plakalı damperli tırlarla ayçiçeği gelip lisanslı depoya boşaltılıyor. Hasat yapacak, çiftçi perişan. Ama düşünen bir iktidar yok. Aynı şekilde buğdayda da problemimiz var. Buğdayda da yer yer kuraklıktan dolayı verim kayıpları aldı başını gitti. O yetmemiş gibi bir de randevulu sistem çıktı başımıza. Randevulu sistem almak için çiftçiler birbirlerinin üzerine çıkıyorlar. Birbirlerini araya torpil koymaya çalışıyorlar ama nafile

‘ÇİFTÇİLER BUĞDAYINI TMO’YA VEREMİYOR’

Aygun, “Geçmişte de bugün de hastanelerde randevulu sistem için mücadele eden vatandaşlarımız şimdi TMO’dan randevu almak için mücadele veriyorlar. Hani TMO, biz çiftçinin kara gün dostuydu. Ben buradan soruyorum. Kimin çift kara gün dostu? Rusya, Ukrayna çiftçisinin mi yoksa bu çiftçilerimizin mi kara gün dostu olması gerekiyor? İşte geldiğimiz nokta bu. Tekirdağ Limanı buraya 5-6 kilometre mesafede. Geçtiğimiz hafta içerisinde iki tane gemi boş oluyor. Biri Goza, biri de Pung gemisi, 2 tane yabancı Ukrayna bandıralı gemi buğday boşaltıyor. Çiftçiler ise TMO’ya buğday veremiyor. Yine aynı şekilde ayçiçek hasadı yaklaşıyor. İşte hasat yapılacak bitki bu. Bu bitkiden bu vatandaşlar ne biçer merak ediyorum. Onun için Tarım Bakanı’nı buradan uyarıyorum ve yetkilileri uyarıyorum. Tekirdağ’ın diğer milletvekillerine duyuruyoruz. Biz üç Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili olarak biz hazırız. Trakya’yı afet bölgesi yapalım ve çiftçilerimizin nefes almasını sağlayalım diyorum. Bir an evvel Ziraat Bankası’na tarım kriz kooperatiflerine, Trakya Birliği’ne olan borçlarını yapılandıralım. Sıfır faizle öteleyelim. O da yetmez. Yine tarımsal sigortadan kuraklıkla ilgili bu zararın tanzim edilmesi lazım ki bu insanlar nefes alsınlar. Geçmişte şu vardı. Çiftçide para varsa çarşıda esnafta para vardı. Hasat döneminde ürünü satar. Gider çocuğunu, kızını evlendirir. Ev alır. Mobilyasını alır. Ve esnaf nefes alırdı. Şimdi çiftçide para yok. Esnafta da para yok. Onun için çiftçinin sesine kulak verelim. Bir an evvel Trakya’yı bu dertten kurtaralım diyorum. İnşallah bizim sesimizi duyarlar ve çiftçimize ilaç olurlar diyorum” dedi.

Editör: Fatih ERGE