Rusya Federasyonu Çuvaşistan Başkenti Çeboksarı´da ´Rusça Kursu Alması´ ve ´Vize İhlali Yapması´ gerekçesiyle gözaltına alınan Trakya Üniversitesi Öğretim Görevlileri Edirne´ye döndü. Rusya´da 12 boyunca gözaltında tutulan öğretim görevlisi Cemalettin Yavuz, "Türkiye Cumhuriyeti devleti adına orada Türk vatandaşlarına, sadece bana değil bir bedel ödetilmek istediğini düşünüyorum ki bu zaten çok açık, net ve bellidir" dedi. 27 Kasım 2015 tarihinde Rusya´da gözaltına alınan Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Araştırma Görevlisi Cemalettin Yavuz ve Oğuzhan Durmuş, Edirne´ye döndü. Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yener Yörük ile birlikte basın toplantısı düzenleyerek Rusya´da gözaltına tutuldukları 12 gün boyunca yaşadıklarını anlatan öğretim görevlileri, son dönemde yaşanan savaş uçağı düşürülmesi olayının ardından Rusya´da bulunan Türk vatandaşlarına bir bedel ödetilmeye çalışıldığını söyledi."RUSYA´DA BULUNAN TÜRK VATANDAŞLARA BEDEL ÖDETİLMEK İSTENİYOR" Rusya´da gözaltında bulunduğu süre içerisinde psikolojik olarak çok fazla etkilenmediğini sadece ilk akşamı zor geçirdiğini dile getiren öğretim görevlisi Cemalettin Yavuz, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına orada Türk vatandaşlarına, sadece bana değil, bir bedel ödetilmek istendiği düşünüyorum ki bu zaten çok açık ve net bellidir. Mahkemeye çıkarılınca evraklar ve deliller ile birlikte yargılandım. Bu yargılama ise şayet. Çok fazla da bir söz hakkı vermeden, hakimin alaycı tavırlarıyla birlikte, dalga geçer gibi hukuktan ve adaletten ve insan haklarına devlet olmanın gereğine tamamen aykırı bir şekilde alay edercesine şeyler söyledi. Mesela hakim sen davalı sen davacı bu kim diye tercümanı gösterdi. Tercüman olduğunu söyleyince Rusça kursuna gidip Rusça bilmediğimi sorunca ´Siz 4 günde bir dil öğrenebiliyor musunuz?´ diye sordum tabi ki. Sonrasında ´Türkiye´ye gitmek istiyor musun?´ deyince bana, ´Ben kaldığım yerden devam etmek istiyorum´ dedim. Daha sonrasında kararı açıkladılar. 5 yıl giriş yasağı, sınır dışı edilme, 5 bin ruble de para cezası ve şehir dışında bulunan bir binalarında en az 10 gün gözetim altında tutulma kararı verildi. Eşyalarımı bile almaya fırsat vermeden beni apar topar oraya götürdüler ve dört duvar arasında hapsettiler. Aileme, eşime haber verememe kaygısı yaşadım. Telefon serbestti ancak internet var demelerine rağmen yoktu. Kendi internet paketimle zor da olsa eşime durumumu haber edebildim" dedi. Rusya´da 12 boyunca gözaltında tutulan öğretim görevlisi Cemalettin Yavuz´un eşi Sinem Yavuz da, "Bana düşen görev endişelenmeden sabırla beklemekti. Ben bunu yaptım ve herkesi sakinleştirdim açıkcası. Çünkü kendisinden en fazla haber alan bendim. Benimle sürekli iletişim halindeydi. Ailemiz içerisinde sadece annemize durumu söyleyemedik. Endişelenmeden bekledik. Ben zaten hem üniversitemizin hem de konsolosluğumuzun elinden geleni yapacağını biliyordum o yüzden gönlümüz rahattı" ifadelerini kullandı."´RUSYA´DA RUSÇA ÖĞRENMEK´ SUÇLAMASI, TARİHE GEÇECEK BİR İRONİ OLACAK" Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yener Yörük ise "Başta Dış İşleri Bakanlığımıza ve Kazan Başkonsolosluğu´na, Moskova Büyükelçimize çok teşekkür ediyoruz. Mahkeme cezasının ödenmesi, uçak biletinin temini tamamen taraflarınca ödenmiştir. Tüm organizasyon kendilerince yapılmıştır. Cemalettin hocamız gözetim evinden havaalanına 150 kilometrelik mesafeyi kelepçe ile getirilmiştir daha sonra da Türk Hava Yolları´nın Businesclass´ında, Dış İşleri Bakanlığımız sayesinde seyahat etmiştir. Üniversitem adına, kendilerine tekrar teşekkür ediyorum" diye konuştu. Yörük, Balkan Üniversiteler Birliği Başkanı olarak da yaşanan olayı Avrupa Üniversiteler Birliği´ne (EUA) bildireceğini dile getirerek, "Bilim insanımıza yapılan bu uygulamaların ilkel reflekslerden yola çıkan çağ dışı, akıl dışı ve bilim dışı olduğunu belirtirken "Rusya´da Rusça öğrenmek" suçlamasını da tarihe geçecek bir ironi olarak vurgulamak istiyorum" şeklinde konuştu. 27 Kasım 2015 tarihinde Rusya´da gözaltına alınan Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Araştırma Görevlisi Cemalettin Yavuz´un Federal Göç Servisi´nin Çeboksarı´da Yabancılar Şubesi´nde 12 gün boyunca gözetim altında tutulduğu sürede kendisi de sınır dışı edilmek üzere ülkede bulunan bir diğer öğretim görevlisi Oğuzhan Durmuş da "Hamdolsun memleketimize geldik" dedi.