Doğu Türkistan'daki kadınların  vicdanları kanatan ve akılları durduran durumları...

Müslüman Türk kadınlara karşı uygulanan trajik ve yıkıcı baskı uygulamalarından sadece bazı örnekler: Bölgedeki Uygur ve diğer akraba toplulukların kadınlarına yönelik uygulanan doğum kontrol, kısırlaştırma politikaları. Doğum kontrol baskıları Çin'in bölgedeki asimilasyon politikalarının da önemli bir ayağını teşkil ediyor ve bir strateji içinde yürütülüyor. Çin hükümetinin Uygur ve diğer Müslüman Türk kadınlara doğum kontrolü baskıları sürerken Çin Hanlara karşı bunun söz konusu olmadığı, hatta nüfus artışlarının teşvik edildiği. Ülke genelinde nüfus düşüşü % 4/5 civarında iken bölgede bu oranın % 20' lerin üzerinde olması son derece dikkat çekiyor. Çin iç savaşından sonra bölgeye yerleşen Çinli Han nüfus o günlerde nüfusun küçük bir bölümünü teşkil ederken bugün çeşitli şehir/kentlerde hakim unsur haline dönüştüler. Çeşitli nedenlerle sözde eğitim kampı olarak anılan gerçekte topyekun dini/milli/kültürel vb. asimilasyon merkezleri olarak faaliyet gösteren ideolojik merkezlerde kadınların baskılara, cinsel istismara maruz kalmaları. Aile buluşma/ Ortak aile programları çerçevesinde Çinli resmi görevlilerin müslüman ailelerin evlerine uzun süreli mecburi misafir olarak gelmeleri ve birlikte yaşamalarının, ailevi değerlere, yaşam tarzına vb. müdahale etmelerinin toplumun dokusunda doğurduğu büyük yıkımlar. Bu yazımızı halen hapiste bulunan lider Prof. Dr. İlham Tohti'nin " Yolum ve Gayem" adlı kitabında " Uygur Türkleri ve Çin Meselesi" konulu kitabını dikkatle okuyarak hayretler içinde ve gözyaşlarımıza engel olamadan okuduk. ([email protected] Ümit Yardım) beyefendinin kaleme aldığı yazısından da yararlandık. Gülay SORMAGEÇ