Şimdi düşünüyorum da bu şekildeki münferit olaylar ne kadar olumsuz bir etki bırakıyor insanın üzerinde.

KOMUTANIM BU YAPTIĞIN İŞ Mİ ŞİMDİ? Bugünlerde İskender Pala'nın "İki Darbe Arasında" adlı kitabını okuyorum. Bu kitabı okurken 12 Eylül dönemi yıllarında başımdan geçen talihsiz bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Tahminen 1982 yılının yazında eğitimli beş-altı genç arkadaş köyümüzün kahvesinde sohbet ediyoruz. Hepimiz aynı köyün gençleriyiz.Öğle ezanı okunmuştu. Güneş batıya doğru yönelmiş ışıkları kahvenin içine vuruyordu. Kahvehane içerisinde koşturan olmamasına rağmen ışığın vurduğu yerde helezon içinde dans eder gibi dönen tozlara bakarken dalıp dalıp gidiyordum. Nefes alıp verirken bu kadar tozu yutuyormuyuz diye aklımdan geçiriyordum. Bir yandan da arkadaşlarla sohbete devam ediyordum. Bu esnada dışarıdan bir araba sesi duyuldu. Hepimiz başlarımıza köy meydanına çevirdik. Askeri bir Jeep meydanda durdu. Omuzlarında silahlar olduğu halde jandarma erleri askeri Jeep'ten tek tek yere asker sertliği ile atladılar. Erlerden biri seri bir şekilde komutanın oturduğu taraftaki kapıyı açtı. Bir astsubay başçavuş indi ve ayağı yere basar basmaz askerlere bir şeyler söyledi. Bu söylemden sonra erler selam verip esas duruşa geçtiler. Nihayet komutan önde jandarmalar arkada bizim oturduğumuz kahveye doğru yöneldiler. İçiriye girdikleri gibi o günün haletiruhiyesiyle bizler hepimiz ayağa kalktık. Neticede ülke 12 Eylül askeri darbesinin etkisindeydi. Komutan içeriye girince bizlere sevimsiz ve sert bir surat ile bakarak: "Herkes kimliklerini çıkarsın!" dedi. Kahvede bir sessizlik oldu. Kimsenin üzerinde kimlik yoktu. Bir arkadaşım aramızda yabancı olmadığını ve hepimizin bu köyden olduğunu ve üniversite öğrencisi olduğumuzu anlatmaya çalışırken bir tokat şaklaması ile ortamı buz gibi oldu. Bunun üzerine kahveci araya girerek "Komutanım çocuklar hepsi bizim köyden, evlerinden kimliklerini alıp gelebilirler hemen." dedi. Komutan hepimize birer tokat atarak kahve kapısından dışarı iterken arkamızdan da birer tekme vurarak ve bağıra çağıra bizlere derhal kimliklerimizi alıp geri gelmemizi söyledi. Bu yaşadığım olayın üzerinden yıllar geçmesine rağmen hafızamdan silinmedi. Şimdi düşünüyorum da bu şekildeki münferit olaylar ne kadar olumsuz bir etki bırakıyor insanın üzerinde. Soruyorum size dostlar: Bu komutanın yaptığı iş mi şimdi?