Özel Tekirdağ Yaşam Hastanesi Hemodiyaliz Sorumlu Hekimi Dr. Alper Gürdal, sağlıklı ve doğal beslenmenin günlük hayatta yapmak için çaba sarf edilen ancak kişisel ve ekonomik sebepler nedeniyle uygulamada güçlük çekilen bir konu olduğunu ifade ederek, beslenmeden kaynaklı yanlışlıklar sonucunda çeşitli hastalıkların ortaya çıkabildiğini belirtti. Yiyecekleri dengeli ve doğru miktarlarda yemenin, bireyleri ve ailelerini hastalıklardan koruyarak, çocukların sağlıklı gelişmesini sağlayacağına dikkat çeken Özel Tekirdağ Yaşam Hastanesi Hemodiyaliz Sorumlu Hekimi Dr. Alper Gürdal, sağlıklı beslenmeye dikkat etmeyenlerde; kalp hastalıkları, böbrek yetmezliği, şeker hastalığı, kanser, felç (İnme) ve kemik erimesi (Osteoporoz) gibi sorunları yaşama riskinin artacağını bildirdi. Dr. Alper Gürdal, konuyla ilgili şu bilgileri aktardı: Günde 6 gr.`dan yani 1 çay kaşığından fazla TUZ tüketimi başta böbrekler olmak üzere tüm damarsal yapılarımıza zararlar vermektedir. Fazla tuz tüketimi susama merkezini uyararak fazla su ve sıvı tüketimine sebep olarak vücutta ödem, tansiyon yüksekliği, kalpte büyüme, damar sertliği, beyin kanaması gibi bir çok sağlık problemine neden olacaktır. Sadece yiyeceklere eklenen tuz değil, yüksek oranda tuz içeren gıdalar ve son kullanma tarihi uzun olan hazır gıdalar da içerdikleri tuz miktarı nedeniyle bu sağlık problemlerinin oluşmasına yol açar. Vücudumuzdaki bu tuz yükü ile birlikte fazla miktarda sıvı alınması yanlış bir kanının da oluşmasına sebep oluyor. Günde 45 gr.dan yani 15 kesme şekerden fazla ŞEKER tüketimi damar ve sinirlerimizin yapısında değişikliklere sebep olarak tüm vücudumuz için sağlıksız bir ortam oluşturur. Dengesiz beslenme, kilo fazlalığı, hareketsizlik, aşırı şeker, yağ ve unlu gıda tüketimi, insülin mekanizmasını bozarak Tip 2 Diyabete - Şeker hastalığına neden olur. Şeker hastalığı başlıca gözlerinize, dişlerinize, sinir sisteminize, böbreklerinize,kalp ve damar yapınıza, üreme sisteminize büyük zararlar verir.Dünya Sağlık Örgütü tarafından bulaşıcı olmayan salgın hastalık olarak tanımlanmıştır. Halsizlik, yorgunluk, aşırı uyku, kilo kaybı, sık tuvalete gitme, ağız kokusu, kapanmayan yaralar gibi sorunlara neden olur.En önemli etkisi böbrek ve kalp yetmezliği oluşturmasıdır. Ülkemiz için günümüzde ki en önemli tehlikelerden birisi , özellikle marketlerde tüm hazır gıdalar içinde olan Glikoz, Fruktoz şuruplarından oluşan katkılardır. Örneğin; Mısır şurubundan elde edilen yüksek fruktoz içerikli şeker, iç organlarda ve karın içinde yağlanmanın en önemli nedenlerinden biridir. Glisemik indeksi yüksek olan bu gıdalar sizin çabuk açıkmanıza ve doymamanıza sebep olmaktadır. Özellikle çocuklarımızı bu tür katkılardan korumamız gerekmektedir. Kanser hücreleri normal hücrelere göre 3-5 kat daha fazla şeker kullanır. Aşırı un ve şeker tüketimi insülin direncine (metabolik sendrom) yol açar. Yağlanma sonucu oluşan Metabolik Sendromla siroz, karaciğer kanseri, karaciğer rezeksiyonu (karaciğerin bir kısmının ameliyatla alınması) ve transplantasyonu gereken hasta sayısı artmaktadır. Alkolik olmayan insanlarda da karaciğer yağlanması sık görülmektedir. Bu yağlanmayla diyabet ve kanser gelişmesi olasılığı artmaktadır. Mısır şurubunun dünyadaki en büyük üreticisi olan ABD bu tehlikeyi görmüş ve ülkesinde üretim kotasını %10`dan %2`ye düşürürken maalesef ülkemizde bu oran %10`dan %15`e çıkarılmıştır. Margarin, tereyağı, sakatat,kızartma, kırmızı et, yağlı et, hazır gıdalar, konserveler, salamuralar, turşu, cips, gazlı ve şekerli içeceklerin tüketimi sınırlandırılmalıdır. Daha Fazla sebze, Haşlanmış,buharda pişirilmiş veya çiğ... Daha Fazla Bakliyat Fasulye, kuru börülce, nohut, mercimek... Daha Fazla Kuruyemiş Günlük 30-50 gram ya da bir çay bardağı kadar... Haftada 2 ya da 3 defa 200 gram kadar ızgara ya da buğulama balık... Haftada 2 ya da 3 defa 150 gram kadar ızgara ya da haşlama tavuk...Haftada 1 ya da 2 defa yağsız et, ızgara veya haşlama et... Bol salata, domates, salatalık, biber... Salatanız için 1 tatlı kaşığı kadar zeytinyağı 1 dilim az yağlı peynir, tahıllı ekmek... Her gün en az yarım saat yürüyün, ofiste telefonla konuşurken ayağa kalkın ve yürüyün, 1-2 kat için asansöre binmeyin, merdivenleri kullanın.