Aygun Açıklamasında: Basın, demokraside dördüncü güçtür. Medya, özgür olmadan Türkiye özgür olamaz! Türkiye'de gazeteci olmak, "Ateşten Gömlek" giymek haline gelmiştir. Gazetecilerin hapis cezası ve para cezası gölgesinde çalıştığı Türkiye, dünyada basın özgürlüğünde en kötü sicile sahip ülkeler arasına girmiştir. Yerel medya desteklenmemekte, ilan gelirlerinden mahrum bırakılmaktadır. İktidara yakın medya kurumları her türlü ilan ve reklam gelirleri ile desteklenirken, eleştiri yapan yayın organları cezalandırılmaktadır. Gerçekleri halkımızla buluşturan, özgür gazetecilik yapan yazılı ve görsel medya kurumları, büyük cezalar almaktadır. Eleştirel tek bir sese tahammül edilemezken, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) da iktidarın sopasına dönüştürülmüştür. RTÜK; 2021 yılında Halk TV, Tele 1, Fox TV, KRT ve Haber Türk'ün de yer aldığı kanallara 21 milyon 500 bin TL ceza kesmiştir. Haklarında yüzbinlerce şikayet gelen yayın organları ise kayıtsız şartsız iktidarı desteklediği için hiçbir ceza almamaktadır. Bu politika, RTÜK eliyle görsel medyada uygulanan eşitsizliği özetlemektedir. RTÜK; gelinen tabloda düzenleyici ve denetleyici kamu otoritesi olma vasfını yitirmiştir. Tek bir muhalif sese bile tahammül edilememektedir. AKP iktidarı boyunca 10 bini aşkın gazeteci işsiz kalmıştır. Basın özgürlüğüne yönelik ağır baskılar sonucu yolsuzlukların tavan yaptığı, hukuk sisteminin çöktüğü, yargının araçsallaştırıldığı, eşitsizliklerin meşrulaştırıldığı; doğanın talan edildiği, sağlık sisteminin ve eğitimin çöktüğü bir düzende yaşıyoruz. Baskı ve sansürün olmadığı, demokratik hukuk devletinin egemen olduğu bir Türkiye özlemiyle 10 Ocak Dünya Çalışan Gazeteciler Gününü kutlarım.