Şehir Kitap Demektir, bir şehir düşünce hayatına kattığı değerler ile itibar kazanırdı.

Yıldırım Beyazıt'ın hedeflediği "merkez şehir" (ki o zaman merkez şehir Kahire idi) rüyasının gerçek olabilmesi için Bursa'nın merkez şehir olması elzemdi.

Molla Fenari bunun için medreselerdeki tatil günü olan Cumaya Salı gününü de ekleyerek "kitap istinsah" yani çoğalma günü eklemiştir.

Öğrenciler salı günleri sadece kitap çoğaltırlardı. Bu gelenek çok uzun yıllar sürmüştür.

Özetle bir şehir kılıçla kurulur, adaletle yönetilir ve kitapla gelişir. İdeal şehir kitap ile kurulur. Ehl- i kitap ile şehir mamur hale gelir.

Günümüzde ders ve test kitapları haricinde eline kitap almamış bir nesil yetişiyor farkında mıyız? İster buna Z kuşağı diyelim, ister bilmem ne kuşağı diyelim sonuçta böyle bir nesil yetişiyor.

Dindar nesil masalları anlatanların bu durumda şikayetçi oldukları söylenemez.

Eli kitaba değmemiş nesilleri masallar ile, efsaneler ile ,din ile idare edebilirsiniz. Ama ideal bir devlet ideal bir millet olamazsınız.

Bilgi sahibi hükmeder.

Bilgi sahibi isim verir

İsim vermek güçtür

Bilgi kendine kayıtsız kalan toplumları affetmez.

Ne demişti Kemalettin bin Yunus:

Bilgi muhteşemdir sahibini muhteşem kılar.

Ürettiğiniz bilgi kadar değerlisiniz.

"İtibar sarayda değil kitapların satırları arasındadır." Bu aforizma da benden olsun vesselam