Bugünlerde Dünyamız ve ülkemiz zor koşulların yaşandığı anlara tanıklık ediyor. Süreci hep birlikte sabır ve sükûnetle takip ediyoruz. Devletimizin ve milletimizin bu zor ve istisnai koşulların üstesinden geleceğine inancımız tamdır. Sendikamız bu süreçte üstüne düşenleri yapmaktadır. Yapmaya da devam edecektir. Hal böyleyken eğitim çalışanlarının ve velilerin sesi olmak birinci görevimizdir. Eğitime verilen önemin üst seviyelerde olduğu güzide ilimiz Tekirdağ´da eğitim alanında yapılanlar ve yapılmayanların izahı artık mümkün olmamaktadır. Proje okullarına herhangi bir kıstas aranmaksızın yapılan yönetici atamalarına baktığımızda şu soruları sormak elzem olmaktadır: 1-) Acaba birileri MEB´in iyi niyetini suiistimal mi ediyor? 2-) Yerelde yapılanlar MEB´in eğitim kalitesini arttırma amacının dışında tamamen kadrolaşma anlayışının olduğunu göstermiyor mu? Proje okulları kuruluş amaçlarından uzaklaşmıştır. Yaşanan olaylar karşısında eğitim çalışanları, veliler de haklı olarak soruyor: Bu proje, kimin projesidir? Bu okulların yönetici kadrolarına bakıldığında karşımıza çıkan tablo şudur: 940 Proje Okulu´nda yönetici olarak görev yapan 829 okul müdürü, 1976 okul müdür yardımcısı kadrosunda ise 1561 müdür yardımcısı EBS üyesidir. Bu istatistik büyük bir yandaşlık ve adam kayırma değil midir? Çünkü liyakat kariyer yerine bir mensubiyete bakılarak yönetici atamalarının yapıldığı gün gibi aşikârdır. İlimizin gözbebeği olan ve öğrencilerin 1. Sırada tercih ettikleri okulumuza görevlendirdiğiniz okul müdürünün çalışmaları ve başarıları nelerdir? Kariyer basamaklarını hızlıca tırmanan okul müdürünün bilmediğimiz hangi meziyetleri hangi yetkinlikleri vardır? Yoksa bu yönetici birilerinin sendikasından mı, okul arkadaşı mı, aynı okulda mı çalışmışlardı? Okullar iyi yönetilemiyor. Eğitim çalışanları şikâyetçi; İlçe Milli Eğitimlerin baskısından bıkan okul müdürleri topu öğretmene atmaktadır. Karşılaşılan her sorunda eğitim çalışanlarına; ?´ Ne yapalım bizden isteniyor. Biz de size söylüyoruz. Yapacak bir şey yok.´´ Cümleleri söyleniyor. Öğretmenler proje baskısından bıkmış durumdalar. Akademik başarıyı sağlamak için derslerini tamamlaması gereken öğretmenler evraklara boğulup proje çalışmalarını yapmak için yoğun mesai harcamaktadırlar. İlçe Milli Eğitim Müdürleri gereksiz işgüzarlık yaparak proje yarışına girmektedir. Gönüllülük esasına dayalı birçok proje mecburi gibi gösterilmektedir. Alanlarda konuştuğumuz öğretmenler ne diyor okuyun : ?´Sayın Başkanım, İlçemizde e-sınav merkezi kurulacak. Yazı ile duyuruya çıkıldı. Yazıda öncelikli olarak belgesi olan bilişim öğretmenleri görevlendirilecektir. Hazırlığınızı buna göre yapıp İl MEM´e listelerin gönderilmesi gerekiyor. İlçe MEM ne yapıyor; belgesi olanları yok sayıyor ve kafasına göre liste yapıp gönderiyor. Bu durumu öğrenince gidiyoruz İlçe MEM´e durumu anlatıyoruz. Listeleri düzeltin, adaletli olun yoksa Kaymakamlık önünde eylem yaparız, bilginiz olsun, diyoruz. Biz adalet istiyoruz, liyakat istiyoruz. Ertesi gün İl MEM´e durumu aktarıyoruz. Bunun sonucunda e-sınava 290 kişinin başvuru yaptığını 37´sinin belgesi olduğunu ve listenin yenilendiğini duyuyoruz. Peki, geriye kalanların hangi kritere göre belirlendiğini öğrenmek istiyoruz. Orada da bir yandaşlık, arkadaşlık kriterleri geçerli midir? Bir başka ilçemizde veli okulu basıyor öğretmen mağdur ediliyor üstelik müfettiş soruşturmasında öğretmene ceza yoluna gidiliyor. Milli Eğitim Disiplin Kurulunda cezasını kaldırabiliyoruz. Daha yazacak çok şey var ve yazacağız. Bir başka ilçemizde okul müdürüne okul değişikliği cezası veriliyor. Sebepleri açıklanmadan suçu ispat edilmeden iddialarla bir başka sendikanın asılsız beyanatları çerçevesinde oluyor. Bu yazdıklarımız çerçevesinde soruyoruz: Sizin derdiniz nedir? Geçmişten ders almayacak mısınız? Eğitim çalışanlarını küstürmeye devam mı edeceksiniz? Tüm paydaşları eğitim-öğretimin içine katmazsak yükseköğrenime geçiş sınavında nasıl 66. Sırada olmaktan kurtulacağız? Tekirdağ hak ettiği başarısına ne zaman kavuşacak? Eğitim çalışanları liyakatli, adaletli ve huzurlu çalışma ortamına ne zaman kavuşacaktır?