Yeniden Refah Genel Başkan Yardımcısı Bekin, Rusya-Ukrayna krizine ilişkin hükümetin hassas dengeleri göz önüne alarak yapıcı politikalardan yana tavır koymasının son derece önemli olduğunu belirterek, "Türkiye, geçmişte olduğu gibi, gelecekte de Rusya ve Ukrayna ile aynı jeopolitiği paylaşıyor olacağından, söz konusu ülkelerle karşılıklı anlayış birliği içerisinde barışa ön ayak olabilecek politikalar içerisinde hareket etmesinin bölge için büyük faydası olacağını düşünüyoruz." ifadelerini kullandı. Yeniden Refah Partisi Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Doğan Bekin, tüm dünyanın nefesini tuttuğu Ukrayna-Rusya gerginliğine yönelik açıklamada bulundu. Bu gerginlik NATO ile Rusya'nın alan hakimiyeti çatışması Bekin şunları söyledi: "Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin'in, geçmişte 'ulusa sesleniş' programında Sovyetler Birliği'nin çöküşünü, 'yirminci yüzyılın en büyük jeopolitik felaketlerinden biri' olarak nitelendirmesi aslında 'Putin doktrini' bağlamında Kafkasya, Karadeniz ve Orta Asya'da Rus hakimiyetini yeniden oluşturmaya ve inisiyatif almaya yönelik olduğunu görmek mümkündür. Putin, geçmişte kaleme aldığı; 'Rusların ve Ukraynalıların tarihi birlikteliği' konulu yazılı açıklamasıyla Ukrayna'nın Rusya'nın kopmaz bir parçası olduğunu ortaya koymaya çalışması bir bakıma Putin doktrininin mütemmim bir cüzü olarak görmek gerekir. Bu nedenle Rusya Federasyonu ve Ukrayna arasında yaşanan krizi NATO'nun arkasında duran Batılı güçler ile Rusya'nın soğuk savaş sonrası alan hakimiyetine yönelik hesaplaşmanın son kertesi olarak görmek mümkündür. Rusya, Donetsk ve Luhansk'ı tanıma yoluna giderek Batılı güçlerin NATO yoluyla yayılmacı ve alan kazanma çabalarının önüne set çekmeye yönelik bir hamle olduğu bir vakıadır." Putin, Batı'ya meydan okuyor Putin'in Donetsk ve Luhansk'ı tanıma kararı sonrası gerginliğin had safhaya çıkmasını Rus liderin Batı'ya meydan okuması olarak değerlendiren Bekin, "Rusya'nın yeni tanıdığı Donetsk ve Luhansk ile imzaladığı anlaşmalar ile; ortak savunma, sınırların ortak korunması, tarafların birbirlerine topraklarındaki askeri altyapı ve üsleri kullanma hakkı ve en önemlisi herhangi bir devletin kendilerine karşı saldırganlık eylemlerinin casus belli (savaş nedeni) olarak ilan edilmesi, Putin'in Batı'ya meydan okuma niyetinin en yalın ifadesi olarak görmek mümkündür." ifadelerini kaydetti. Ukrayna meselesi de Libya gibi olmasın! Hükümetin bu kriz karşısında hassas dengeleri göz önüne alarak yapıcı politikalardan yana tavır koymasının son derece önemli olduğunun altını çizen Bekin, "Yeniden Refah Partisi olarak bizler, geçmişte Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde; 'NATO Libya'ya müdahale etmeli midir? Böyle bir saçmalık olur mu? NATO'nun ne işi var Libya'da" söyleminden sonra 2011 yılı mart ayı içinde Libya'ya saldıran NATO'ya koşulsuz destek vermesinin hala hafızalarda olduğunu tekraren ifade etmek istiyoruz. Bunun sonucu olarak Libya'nın içinde bulunduğu açmaz ortadadır. Bu nedenle Karadeniz'de yeni açmazlarla karşı karşıya kalmamak için iki ülke arasındaki sorunlara barışçı yaklaşım içerisinde olmamız kaçınılmazdır." şeklinde konuştu.