Devrim Nutku Atanlara: Dün Neredeydiniz, Bugün Nerede?

Abone Ol

Şu memlekette ne acayip insanlar gördük, ne tuhaf dönüşlere şahit olduk. Dün bir bakmışsın, iktidarın sofrasında yer kapma derdinde, bir kare fotoğraf için kırk takla atanlar; bugün çıkmış, ağzından çıkan lafın nereye gittiğini bilmeden, hadsizce "devrimi devireceğiz" naraları atıyor. Sözüm ona sanatçı bozuntularına, özellikle de sahneden ettiği o densiz laflarla ortalığı karıştırıp sonra da hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam edenlere! Hande Yener denilen şahıs, sen kimsin ki devrim devireceksin? Kimin haddine bu cüret?

Hafızamız balık hafızası değil, bu milletin unuttuğu hiçbir şey yok. Sen değil miydin, daha dün, siyasetin zirvesindeki isimlerle, özellikle de Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'la aynı kareye girebilmek için kulislerde cansiperane mücadele eden? Hani o günlerde sosyal medyada "bakın kiminle beraberim" edasıyla paylaştığın fotoğraflar? O kareleri paylaşıp, o yakınlığı kendi kariyer basamaklarına sermaye yapmaya çalışan sen değil miydin? Ne oldu da rügar birden bire tersine döndü? Ne oldu da o günkü "yakınlık" sevdası, bugün "zıplamayan Tayyip'tir" gibi abuk sabuk, provokatif, aşağılayıcı bir söyleme evrildi?

Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu! Dün iktidarın gölgesinde nemalanmaya çalışanlar, bugün çıkıp "devrim devireceğiz" gibi haddini aşan ifadelerle kimleri gaza getirmeye çalışıyor? Devrim öyle "zıplamayan Tayyip'tir" demekle, sahneden üç beş artistik poz vermekle mi oluyor sanırsın? Bu millet, darbelerin, ayak oyunlarının ne olduğunu çok iyi bilir. Bu millet, devrimlerin bedelini kanla, gözyaşıyla ödemiştir. Senin gibilerin, anlık popülarite, birkaç beğeni uğruna sarf ettiği bu boş laflarla kimseyi kandıramazsın.

Sanatçı olmak, topluma yön vermek, eleştirel olmak elbette ki önemlidir. Ama bu, hadsizliğe, provokasyona, milleti birbirine düşürmeye varmaz. Sanatçı dediğin önce edep sahibi olur, önce bu ülkenin değerlerine, dinamiklerine saygı duyar. "Devrimi devireceğiz" sözü, bu ülkenin istikrarına, huzuruna kastedendir. Bu ülkenin seçilmiş liderine, halkın iradesine yönelik açık bir meydan okumadır. Sen kimsin ki, o koltuğa nasıl geldiğini unutup, hadsizce böylesine tehditkar bir dil kullanabiliyorsun?

Bugün o ağzından çıkan densiz lafların yarın sana nasıl döneceğini düşünmeden konuşuyorsun. Unutma ki, rüzgar eken fırtına biçer. Ve bu millet, dün kimin kiminle fotoğraf çektirmek için can attığını da, bugün kimin haddini aştığını da asla unutmaz. İşte bu yüzden, o "devrimi devireceğiz" naraları atanlara sesleniyoruz: Önce kendi kalbinizdeki devrimi yapın, riyakarlığı, menfaatperestliği devirin. Ondan sonra belki, ama belki, bu milletin gözünde bir değeriniz olabilir. Yoksa, dün olduğu gibi bugün de, sadece anlık bir gürültüden ibaret kalmaya mahkumsunuz.