“Zafer Bayramı” olarak her yıl kutladığımız 30 Ağustos, İstiklal Savaşı’nda işgalci düşmanı yurttan tamamen söküp attığımız mutlu olayın yıldönümüdür. Mustafa Kemal, 30 Ağustos 1924’te Başkomutan Meydan Savaşı’nın ikinci yıldönümünde yaptığı konuşmada: “Genç Türk Cumhuriyeti’nin temeli burada sağlamlaştırıldı. Dumlupınar Çal Tepesi’nde yapılan Mechul Asker Abidesi Türk Vatanına göz dikeceklere, Türk’ün 30 Ağustos günündeki ateşini, süngüsünü, hücumunu, kudret ve iradesindeki şiddeti hatırlatacaktır” diyordu. (Profesör İsmet Giritli, Kısa Türk Devrim Tarihi, 2001, Beta Basım A.Ş.)
- 30 Ağustos gününün milli bayram olarak kabul edilmesi ile ilgili kanun tasarısı, Müdafaa-i Milliye Vekâleti tarafından hazırlanarak 7 Ocak 1926’da Bakanlar Kurulu’na getirilmiş, 27 Ocak’ta görüşülmüş ve 3 Şubat günü “Zafer Bayramı Kanunu” ile kabul edilmiştir. Bu kanunun 1. Maddesinde 30 Ağustos gününün Cumhuriyet ordu ve donanmasının zafer günü olduğunu, ikinci maddesinde kara, deniz ve hava kuvvetleri tarafından kutlanacağı ve bu günün resmi tatil olacağı belirtilmiştir. (Dr. Bengül Salman Bolat, Milli Bayram Olgusu…, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara 2012)
- Sakarya Meydan Muharebesi’nden sonra, T.B.M.M.’nde ordunun niçin taarruz etmediği konusunda muhalefet oluşturulmuştu. Mustafa Kemal Paşa, “yarım hazırlıkla, yarım tedbirle yapılacak saldırı, hiç saldırı yapmamaktan çok daha kötüdür” diyordu.
- Meclis’teki muhalifler, “Başkumandanlık Kanunu’nun uzatılmasını kabul etmediler. Mustafa Kemal, bunun üzerine Meclis’te özetle şöyle demişti: “Meclis üyelerinin seçilmesine, meclisin oluşmasına ve bu meclisin memleketin kaderine el koymuş bir nitelik kazanmasına çalışan benim. Bu meclis, benim eserimdir. Ben, eserimi alçaltmakla değil, yüceltmekle vazifeliyim. Bizim vazifemiz siyaset yapmak değil, topraklarımızda bulunan düşmanı süngülerimizle kovmaktır.” T.B.M.M., 11 ret ve 15 çekimser oya karşı 177 oyla 20 Temmuz 1922’de Başkumandanlığı süresiz yeniden uzatmıştı.
- 27 Temmuz’da Akşehir’e dönen Mustafa Kemal, 27/28 Temmuz gecesi Fevzi ve İsmet Paşalar ile taarruz işini konuştular. Batı Cephesi komutanı İsmet Paşa, 6 Ağustos 1922’de ordularına gizli olarak taarruz hazırlık emrini verdi.
- Mustafa Kemal, 20 Ağustos 1922’de Batı Cephesi Komutanı’na, “26 Ağustos 1922 sabahı düşmana taarruz edilmesini emretti:
- Mustafa Kemal Paşa, 26 Ağustos 1922’de gün doğmasına bir saat kala, atıyla Kocatepe’nin zirvesine doğru ilerlemekteydi. Fevzi, İsmet ve Nurettin Paşa’lar da Kocatepe’de topçuların ateşiyle Türk taarruzu ile başladı. Gece Ahır Dağı’nı geçen süvari Kolordusu, gün ağarırken Yunan cephesi gerisine çıkmaya başlamıştı. 26 Ağustos’ta Kalecik sivrisi, Belentepe ve Tınaztepe ele geçirildi. 27 Ağustos’ta Kurtkayatepesi, Erkmentepe düşmüş, ancak 57. Tümen Komutanı Albay Reşat (Çiğiltepe) Mustafa Kemal Paşa’ya söz verdiği saatte Çiğiltepe’yi alamamış olması nedeniyle intihar etmiş, Çiğiltepe, o gün saat 17.30’da alındı. Afyon’da alınmıştı… 28 Ağustos’ta Yunan ordusunun asıl cephesi yarılmış ancak Eskişehir grubu hâlâ yerindeydi. 1. Ordu yeniden taarruza geçmiş Balmahmut’ta Yunan güçlerini yenmiş, 2. Ordu ise, düşman güçlerinin Kütahya üzerine gitmesine engel olmuştu. 29 Ağustos’ta 1. Ordu Dumlupınar mevzilerini işgal etti. Yunan Ordusu Bandırma ile Erdek’e çekiliyordu.
- Başkumandan Meydan Muharebesi: 30 Ağustos 1922: 30 Ağustos günü düşmanın 5 tümeni (40 bin kişi) Türk Ordusunca kuşatılmıştı.
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, 30 Ağustos’ta başlayan savaşı 11. Tümen Karargâhı Zafertepe’den (Dumlupınar Tepesi) bizzat yönetmekteydi. 2. Fırka, Çalköy’ün güney tepelerini, 5. Tümen Küçük Adatepe’yi zapt etti. Düşmanın bir bölümü imha edilmiş, bir bölümü de teslim olmuştu. Kütahya da kurtarılmıştı.
- 26 Ağustos sabahı başlayan ve 5 gün 5 gece süren meydan muharebesi son bulmuştu. 30 Ağustos 1922’deki bu savaşı bizzat Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa yönettiği için, İsmet Paşa, bu savaşa “Başkumandanlık Meydan Muharebesi” ismini vermişti.
- 26 Ağustos – 18 Eylül tarihlerinde Türklerin kayıpları şöyleydi: 146 subay, 2.397 er şehit düşmüş, 378 subay, 9.477 er yaralanmış, 21 Subay, 1900 er hastaneye yatırılmış ve 2 subay ile 55 er şehit düşmüştür.
- Savaş başladığı zaman Anadolu’daki Yunan ordusunun kuvveti 224.623 kişiydi, savaş sonunda kurtulabilenlerin sayısı 82.500, kayıpların sayısı 142.500 kişi olmuştur.
(Hüner Tuncer, Mustafa Kemal’in savaşları, Cumhuriyet Kitapları, 1. Baskı, Mart 2020)
15.5.1919’da İzmir’e giren, 30.8.1922’de İzmir’den kovulmasını sağlayan 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN!