23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızın geçen yılki 100.Yıl Kutlamalarını, salgın tehlikesi nedeniyle iptal eden köhnemiş zihniyet, bu yıl yine aynı gerekçeyle Türk Milleti'nin bir bayramını daha kutlamasını engelledi. Lebaleb kongrelere, binlerce kişinin katıldığı şeyhlerin, şıhların, bir takım cemaat mensuplarının cenaze törenlerine ses çıkarmayıp teşvik eden, üstelik bizzat katılarak buralarda boy da gösteren iktidar sahipleri; Cumhuriyet tarihimizin kilometre taşlarını oluşturan ve her biri ayrı ayrı önem taşıyan resmi bayramlarımızı, türlü bahaneler uydurarak sabote etmeye devam ediyor. Onlar bu milletin şanlı tarihine ihanet ededursunlar, bizler bugünün önemine binaen ve her şeye rağmen; 23 Nisan 1920'de açıldığı tarihten günümüze, ulusal egemenliğimizin ve tam bağımsızlığımızın en büyük sembolü olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kuruluşunu onurla kutlarken, Atatürk ilke ve devrimleri ile Cumhuriyetimize sahip çıkma noktasındaki kararlılığımızı bir defa daha özellikle vurguluyoruz. Çünkü biliyor ve görüyoruz ki; Milli ve manevi değerlerimiz, bu iktidar döneminde pervasızca saldırıya uğruyor. Cumhuriyetimizin neredeyse tüm kazanımları bu hükümet döneminde adeta lime lime yapılıp tarumar ediliyor. Bugün kuruluşunun 101. Yılı'nın onurunu yaşadığımız Türkiye Büyük Millet Meclisi, işlevsizleştirilerek etkisiz kılınmaya çalışılıyor. İşgal altındaki vatan topraklarını düşman çizmelerinden arındırarak, yok olmanın eşiğindeki Türk Milletini yeniden ayağa kaldıran, Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu, Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e ve onun bağımsızlık ideolojisine saldırı üstüne saldırı yapılıyor. Hiç kuşkunuz olmasın; Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin billboard afişlerindeki 23 Nisan mesajında Atatürk'e kasıtlı olarak yer verilmeyişi de aynı köhnemiş zihniyetin sonucudur. Atatürk Stadı başta olmak üzere adında Atatürk olan her eseri yok etmek için fırsat kollayan, 30 Ağustos'u, Cumhuriyet savunucularını önce karalayıp sonra dilinin ucuyla özür dileme lütfunda bulunan Sn. Alinur Aktaş'tan beklenen de zaten böyle bir ucuz kahramanlıktır. Şaşırdık mı? Tabi ki hayır! İşte daha dün Mersin Çamlıyayla'da, bu Cumhuriyet sayesinde 'Milli Eğitim Müdürü' payesi elde etmiş, ancak milli onurdan zerrece nasiplenmemiş bir gafil; Atatürk'ün 'yol gösterici' nitelikteki armağanı NUTUK kitabını yasaklamaya dahi cüret edebildi. Türk Milleti'nin şiddetli tepkisi ile 'yöneticilik' yetkisi elinden alınmak zorunda kalınan bu gafilin, hukuken de gerekli tüm cezalara çarptırılmasını, sonuna kadar takip edeceğiz. İYİ Parti Bursa Teşkilatları olarak bu olaya tepkimizin eylemli ifadesi olarak da, onun izinden gitmeye yeminli öğrencilerimize, gençlerimize Atatürk'ün NUTUK kitabını armağan ediyoruz. Bütün bu nedenlerle her zamankinden çok daha güçlü haykırıyoruz ki; Türkiye Cumhuriyeti'ni ilelebed yaşatacak tüm fedakarlıkları yapmaktan asla imtina etmeyeceğiz. Ülkemizi Büyük Atatürk'ün gösterdiği muasır medeniyet seviyesine yükseltebilmek için gerekli mücadeleyi, en zor şartlarda dahi olsak vermekten asla ve kat'a vazgeçmeyeceğiz. Aynı şekilde; Cumhuriyetimizin teminatı, ulusal egemenlik ve bağımsızlığımızın simgesi Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne yeniden işlerlik kazandırılmasından zerre kadar taviz vermeyeceğiz. Yaşasın 23 Nisan, Yaşasın Gazi Meclisimiz, Yaşasın Cumhuriyet. Ne mutlu Türküm diyene...