Sarıkamış da sıcak değildi.

''SİLİVRİ SOĞUKTUR'' MESELESİ Milli meseleleri, şahsi istikbalinden ve hürriyetinden önemli ve değerli gören bir bir vatan evladı, memlekette, menfi minvalde giden hususları veya devlet erkanından birilerini eleştirdiği vakit, bir insan müsveddesi peyda ediveriyor ve şöyle söylüyor, ''Aman, konuşma, Silivri soğuktur!'' Yani diyor ki ''Ne oluyorsa oluyor, boş ver, karışma, yanarsın!'' Fakat o sefil ve mukaddessiz insan bilmiyor ki vatan, kişilerden önce gelir ve mesele vatansa, kişiler teferruat bile değildir. O sefil ruhlu korkak insan bilmiyor ki üzerinde yaşadığı toprak, sonum ne olur diye düşünmeden kendini feda edenlerin mirasıdır. Silivri soğuktur ama tabutluklar da pek sıcak değildi. Mamak zindanları da beş yıldızlı konukevi rahatlığı sunmuyordu ama davalarını satmadılar. Sarıkamış'ta vatan uğrunda, nefesi donduran soğukta yola koyulan ve şehit olan binlerce koca yürekli vatan evladı, onlar da biliyorlardı Sarıkamış'ın soğuk olduğunu ama geri dönmediler. Şartlar ne olursa olsun gayelerinden vazgeçmediler, ''Sarıkamış soğuktur!'' demediler. 40 çerisiyle ölüme koşan Kürşad, elinde kılıcıyla Rus mitralyözünün üzerine hücum eden Enver, Plevne kahramanı Osman Paşa. Kitaplara sığmayacak kadar çok kahramanlık ve cesaret abidesi yetiştiren Türk, bu kahramanların ahvadı Türk, korku da ne demek! Başıma bir şey gelirse de ne demek! Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ''Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum.'' Dediğinde, senin deden ölüme koşmuştu. At Tuna'ya elini, vur Çanakkale'ye, Sakarya'ya, Dumlupınar'a kazmayı, belki dedenin kemiğidir gelecek eline. Türk'e korku da ne demek! Mesele vatansa Türk korkmaz, korkan Türk değildir. Silivri soğukmuş! Soğuk olsun. Akıbetim ne olursa olsun memleketim aleyhinde bir iş gördüğümde gözümü kapatmam, kulaklarımı tıkamam. Fikren ve fiilen müdahale etmeyi şeref ve haysiyet meselem sayarım. Bu memleket ne o partinindir ne de bu partinindir. Bu memleket, ölmek gerektiğinde ölen, çalışmak gerektiğinde çalışan Türk Milletinindir. Şatafatlı yaşamlar peşinde koşan, dolara köle olan siyasetçilerden korkmayınız, onlar sizden korksun. Çünkü bu memleketin asıl ve tek sahibi; BÜYÜK TÜRK MİLLETİ'dir. ** Kim ki Türk Millleti ve Devleti için iyi bir iş yapar, ona bir ömür minnettar kalırız. Kim ki Türk Milleti'ne düşmanlık eder, zarar verir; bir gün mutlaka hesabını sorarız. ''Türkiye'nin kurucusu ve sahibi bizzat Türk Milleti'dir.'' öyle söylüyor Başbuğ Atatürk.