18 Mart Çanakkale Zaferi

CANBERK Birkaç hafta önceki yazımda Sahra Hastanesinden; orada Çanakkale savaşı sırasında yaralanan Mehmetçikleri tedavi için kurulan çadırlardan bahsetmiştim. Savaşın acı yüzünü, yaralıları tedavi ederken ki imkansızlıkları, yüzlerde ki umutsuzluk ve acıların biz ziyaretçilere nasıl duygular yaşattığından da.  Ve yine bir Çanakkale Zaferi yıldönümü yaşıyoruz. Gerek sosyal medyalarda, gerek çeşitli gazete ve dergilerde savaşla ilgili, orada yaşanan olaylarla ilgili yazılar yayınlanıyor. Bende bunları büyük bir merak ve heyecanla takip ediyorum. Savaş sırasında yaşanmış bir olaydan; kıllı tüylü patili her tür canlıyı seven biri olarak çok etkilendim. Köşemde bu hafta bu yazıya yer vermek istedim. Çanakkale´de savaş son hızla sürerken, gencecik çocuklarımız birer birer şehit olurken, 17. Alayın kahraman komutanı Yarbay Hasan bey de askerleriyle birlikte savaşıyor. Düşman siperlerine doğru korkusuzca ilerliyordu. Bu ilerleme sırasında bir çeşmeye yaklaştılar. Hasan bey su içmek için askerlerine izin verdi. Ama çeşmenin başında bir köpek vardı ve genç askerler korkudan mıdır bilinmez onu kovalamaya çalışıyordu. Köpeğin her yeri yara bere içerisindeydi. Çok bitkin, tüyleri dökülmüş perişan bir haldeydi. Hasan bey köpeği kovalayan askerlerine engel oldu ve o zavallı hayvanı kucağına aldı. Ona eliyle su içirdi, karnını doyurdu ve kucağına alarak yoluna devam etti. Bir daha da yanından ayırmadı. O patili dost artık askerlerle birlikte geziyor, siperlere giriyor cenk ediyordu. Ama hala bir adı yoktu. Hasan beyde ona CANBERK adını koydu. O artık bir Türk ordusu askeriydi. Zamanla tüyleri yeniden çıktı, gelişti yaraları da düzeldi. Askerlerden bazıları insanların hayvanlara olan ilgisi ve sevgisinin sebebini anlamıyor ve soruyorlardı (bu günümüzde de geçerli) ?´Komutanım bu köpeğe neden bu kadar ilgi gösteriyorsunuz? Kahraman Komutanda ?´O´da bir can taşıyor, sizi bizi ondan ayıran bir şey yok ve Allah´ın huzuruna geldiğimde bu köpeğe neden merhamet etmedin?´´  demesinden korkuyorum diye cevap vermişti. Canberkin hayatı değişmiş, sağlığına kavuşmuştu. Ama savaşta değişen bir şey yoktu. Tüm acımasızlığı ile devam ediyordu. Hasan beyde bu acımasızlıktan nasibini almıştı. Yaralı bir Fransız askerine yardım etmek isterken askerin hançeriyle ağır bir şekilde yaralanmıştı. Canberk Fransız askere saldırmış fakat engel olamamıştı. Hasan bey oracıkta şehit oldu. Kahraman Mehmetçikler çok üzülse de savaş tüm hızıyla devam ettiğinden komutanlarını şehit olduğu toprağa emanet etme vakti geldiği için ona bir mezar kazdılar. Hasan beyin üzerine Türk bayrağını örttüler. Sadık köpeği de bu sırada Hasan beyin ayağının ucunda yatmaktaydı. Usulca bayrağın altına sokuldu. Mehmetçikler şehit komutanlarını defnetmek için bayrağı kaldırdılar ve Canberkinde çok sevdiği Hasan beyin ayaklarının ucunda öldüğünü farkettiler ve onu da Hasan beyin ayaklarının ucunda toprağa verdiler. Ve bir kez daha anlıyoruz ki, bu topraklar üstünde özgürce yaşıyorsak Vatanı uğruna can vermiş Şehitlerimizin sayesinde. TÜM ŞEHİTLERİMİZİ RAHMET VE SAYGIYLA ANIYORUZ?.