Ağustos ayında yapılacak olan 6. Dönem toplu sözleşme görüşmeleri çerçevesinde Türküye Kamu-Sen Tekirdağ İl Temsilcisi Kamuran Varma, açıklamalarda bulundu. "Biz bu yetkili konfederasyonun elinden yetkiyi almazsak kaybeden taraf yine Kamu görevlilerimiz olacak" dedi. Varma, "Şartlar zor ama Türkiye Kamu-Sen'liler inandığı davası, inandığı mücadelenin peşinde koşarak üye sayısını arttıracak. En kısa zamanda yetkiyi alarak kamu çalışanlarını hak ettiği hayat standardına kavuşturacak, aksi halde bu konfederasyonla bir yere varmamız zor görünüyor. Yaşadığımız toplu sözleşme süreçlerine bir bakın, rakamlar ortada zaman zaman kamuoyuyla da sizlerle de paylaşıyoruz işte bir önceki toplu sözleşmede beşinci dönem toplu sözleşmede kurdukları tek cümle şu "Efendim biz imza atmadık". İmza atmadık diyerek sorumluluktan kurtulamazsınız. İnşallah, önümüzdeki dönem itibariyle kamu çalışanlarımızın her geçen gün alım gücü düşen maaşlarına adam gibi düzgün bir iyileşme yapılarak altıncı dönem toplu sözleşme dönemini tamamlamış oluruz" dedi. VARMA: 4688 SAYILI YASANIN REVİZE EDİLMESİ ŞARTTIR 4688 sayılı yasada değişiklik çağrısını yineleyen Kamuran Varma, "4688 sayılı Sendika kanununda mutlak bir değişikliğe ihtiyaç var, bu kaçınılmaz. 3 buçuk milyon kamu görevlisi ve 2 milyon emeklinin gelecek yıl artışlarına bir kişi karar vermesin. Şu anki düzene göre iki kişi toplu sözleşmeyi imzaladığı anda masaya katılanların hiç birinin imzasına gerek kalmıyor. Temsil açısından 14 kişi var ama 2 kişi yetiyor. İkincisi hakem kurulunun yapısı değiştirilmeli. Zaten hakem heyetinin 6'sı hükümet tarafından atanıyor. Bu kuruldan ne bekleyebiliriz? Hakem heyeti üniversiteler arası kurulun belirleyeceği akademisyenler ve tarafların eşit temsili ilkesi çerçevesinde oluşturulmalıdır. Genel ve hizmet kolu toplu sözleşmeleri mutlak surette birbirinden ayrılmalı, farklı zaman ve zeminde gerçekleştirilmelidir. Kamu görevlilerinin grev ve siyaset hakkı tanınmalıdır. Nitekim, iç hukukta bizim yaptığımız iş bırakma eylemleri için açılan davaların tamamı memurlarımız lehine sonuçlandı. Zaten uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan ve yargı kararı ile de onaylanan bu hakkın daha fazla sürüncemede bırakılmaması gerekiyor. Bunu artık yapılacak düzenlemeyle bir yola koymamız lazım. Yeni anayasa sürecine ilişkin önemli günler geçiriyoruz. Bizim bu konuda eskiden yaptığımız çalışmalarımız var. Ülkemizin yeni ve sivil bir anayasaya ihtiyacı vardır, bu konuda her türlü katkıyı vermeye hazırız. Anayasanın ilk dört maddesindeki hassasiyetlerimizi ise kesinlikle koruyoruz. Varma, 6. Dönem Toplu sözleşme görüşmelerine vurgu yaparak, masada yer alan konfederasyonların bir ve beraber hareket etmesinin ve taleplerin ortak bir metinle kamu işveren heyetine sunulmasının önemine vurgu yaptı. Varma, " Bildiğiniz üzere 6. Dönem Toplu sözleşmeye doğru yaklaşıyoruz. Türkiye Kamu-Sen'in geçmişten gelen ciddi toplu görüşme birikimi var. Bizler taleplerin ortaklaşmasının masada kamu çalışanları lehine nasıl bir katkı sağlayacağını çok yakından bilen bir konfederasyonuz. Sendikal kültürde olan bu durumu daha da geliştirmek lazım. İşçi sendikaları bunu yaptılar ve bugün görüşmelere başladılar. Varma, ''Memur sendikaları olarak bizler de işçi sendikaları gibi bunu yapabiliriz, tabandan güçlü bir destek ortaya çıkar ayrıca memurların hakları için yapılacak her türlü eylem ve etkinliğe varız. Bizim meselemiz çalışanlar, mücadelemiz onlar için" dedi. Buradan şunu da ifade etmek isterim ki, bizim ekonomik taleplerimiz tamamen gerçekler üzerine belirlenmiş, ayakları yere basan talepler olacaktır. Bu noktada, 1- Hedeflenen enflasyona dayalı maaş zammı politikasından vazgeçilmeli, gerçekleşen enflasyon ve zorunlu tüketim harcamalarını dikkate alan bir oransal artış benimsenmelidir. 2- Bu artışlara ilave olarak, kamu çalışanlarının ve emeklilerinin alım güçlerini yükseltmek üzere büyümeden pay yani refah payı uygulanması zorunludur. 3 - Yıllardan beri memur ve emeklilerimiz enflasyonun altında zam almakta, alım güçleri sürekli erimektedir. Bu erimenin telafisi ve geçmiş dönem kayıtlarının karşılanması için ilave bir artış gerekmektedir. Türkiye Kamu-Sen'in mali talepleri bu üç sac ayağına oturmaktadır. Biz daha önce de geçmişe dönük zararların karşılanmasını istedik, hedeflenen enflasyon kadar bir artışı kabul etmedik. İşte rakamlar ortada. Yüzde 17'yi aşan enflasyon rakamları ortadayken, kamu çalışanlarına reva görülen rakam nedir? Yüzde 4+4 ve 3+3. Sonradan verilen enflasyon farkları ise kayıp hanesine yazılan farklardır. Ülkemiz yüzde 7 büyüdü. O zaman bu büyüme kamu çalışanlarına da yansıtılsın. Son 10 yılda yapılan hiçbir toplu sözleşmede refah payı uygulaması yok. Biz refah payı uygulamasının da hayata geçirilmesini istiyoruz. Masaya sağlam ve güçlü taleplerle oturursak sonuç alabiliriz. Net şekilde ifade etmek isterim, maaş artışlarında ifade ettiğim bu üç unsurun dikkate alınması şarttır. Yoksa o masa başlamadan biter. VARMA: MEMUR PAKETİ ÖNERİMİZ DERHAL HAYATA GEÇİRİLMELİDİR Patenti Türkiye Kamu-Sen'e ait olan Memur Paketi konusunda da değerlendirmelerde bulunan Kamuran Varma, "Bu pakette yer alan konular çözüme kavuşturulduğu anda ciddi bir rahatlama sağlanacağına inanıyorum" dedi. Varma, "Biz 2019 yılı toplu sözleşmesi öncesinde bir memur paketi ortaya koyduk ve ısrarla da takipçisiyiz. Bu paketteki başlıklar çözülürse emin olun çalışma hayatında sorunların büyük kısmı ciddi şekilde çözülmüş olur. Biz Türkiye Kamu-Sen olarak Memur paketinde neler istiyoruz; Biz bu paketin içinde, * Tüm ek ödemelerin emekliliğe sayılmasını istiyoruz. Çalışırken aldıkları maaşları emekliye ayrılınca alamayan ve mağdur olan insanların sorunu çözülsün istiyoruz. * 3600 ek gösterge konusunda sayın Cumhurbaşkanının sözü var ve insanlar umutla bekliyor. Sadece dört meslek gurubu değil tüm kamu çalışanlarını kapsayacak bir adım atılmalı ve verilen söz yere düşürülmemeli. Biz bu konuda çalışmamızı yapıp TBMM'ye verdik. Bu çalışma üzerinden gayet hakkaniyetli bir ek gösterge düzenlemesi yapılabilir. * Sözleşmeli personelin durumu ortada. 2011 ve 2013 yılında sözleşmeli personele kadro verildi yine verilebilir. Yöneticinin iki dudağı arasına sıkıştırılan bir kamu görevlisinin verimliliği olmaz. Sözleşmeliler perişan, aile hayatları yok, çocukları bir yerde kendileri bir yerde.Parçalanıyorlar. Bu trajediye dönüşüyor, derhal gerekli adımlar atılmalı. * Kamuda ikramiye almayan tek kesim memurlar kaldı. Yılda iki defa bayram ikramiyesi talebimiz karşılanmalı. Memurun yüzü güldürülmelidir. * Yardımcı hizmetliler konusu çözülmeli. Bu insanların beklentilerine cevap verilmeli. Bu insanlara sorumluk verildiyse kadrosu da verilsin. Sağlık Bakanlığı önünde bir arkadaşımızı hiç unutmam, bir elinde yüksek lisans diploması diğer elinde süpürge ile geldi. Yani eğitimin hiç mi değeri yok. Bu konuda derhal adımlar atılmalıdır. * Vergi dilimleri konusunda artık ciddi adımlar atılmalı, memurun vergi dilimi yüzde 15'e sabitlenmelidir. Türkiye'nin vergi rekortmeni memurlardır emin olun. Dengeli ve adaletli bir vergi sistemi olmalı. Maaş cebimize girmeden vergimizi ödüyoruz. * Liyakat ve ehliyet konusu herkesin ağzında ama uygulamada hiçbir şey yok. Mülakata cepheden karşıyız. Mülakat kul hakkı demektir. 90 puan alan insana 10 puan vererek sözlü sınavda eliyorsunuz. Bunu hangi vicdan kabul eder? * Yeni bir yönetici atama sistemi getirilmeli hatta yönetici akademisi kurulmalıdır. * Enflasyon rakamları dikkate alındığında memur maaşlarına yapılan artışların her dönem gerçekleşen enflasyonun gerisinde kaldığı görülmektedir. Bu erimenin telafisi için memurlara ek zam verilmelidir. Bütün bunları kapsayacak bir memur paketi ile bu sorunları rahatlıkla çözebileceğimizi ve rahatlama sağlayabileceğimizi düşünüyorum. Kamuran Varma Türkiye Kamu-Sen Tekirdağ İl Temsilcisi
Editör: TE Bilisim